Diyarbakırlılar, müzisyen Aram Tigran için temsili cenaze töreni düzenledi. Ailesi, İçişleri Bakanlığı'nın izin vermemesi nedeniyle vasiyetine karşın Türkiye'de toprağa verilemeyen Tigran'ın Brüksel'deki Ermeni Mezarlığı'nda gömülmesine karar verdi. Törenin 17 Ağustos'ta Brüksel'deki Ermeni kilisesinde yapılması planlanıyor.
Baydemir: Tigran'a vasiyet ettiği toprağı götüreceğiz
Dün (12 Ağustos) Urfakapı semtindeki Ermeni Mezarlığı'nda düzenlenen törene katılan Büyükşehir belediye Başkanı Osman Baydemir, Tigran'ın Brüksel'dkei mezarına Diyarbakır'daki mezarlıktan toprak götüreceklerini açıkladı.
Diyarbakır'dan Tigran'ın cenazesi için oluşturulan heyet yarın (14 Ağustos) Brüksel'de olacak.
Baydemir, "Kendisinin toprağına kavuşmasına izin vermediler ama izninizle, sizin adınıza, bu kabirden sembolik de olsa, özlem duyduğu, vasiyet ettiği toprağı, onun kabrine götüreceğiz. Böylece vasiyetinin bir kısmını yerine getirmenin huzurunu yaşamaya çalışacağız" dedi.
"Bizim değil, izin vermeyenlerin ayıbı"
Baydemir "Üzgünüz, vasiyetini yerine getiremedik ama ayıp bizim değil, bu kararı verenlerindir. Umuyor ve diliyorum ki bu ayıptan da en kısa zamanda vazgeçilir, her ne kadar sanmıyorsam da başka türlü bir telafinin çabası içinde olunur" diye konuştu.
"Halkın bülbülü yuvasız kaldı"
Törende, mezarlığa Demokratik Toplum Hareketi ve Mezopotamya Demokratik Kültür Hareketi imzalı, üzerinde Kürtçe ve Ermenice "Halkın bülbülü yuvasız kaldı" yazan posterler asıldı. Sevenleri Tigran için "Ay Dilbere" şarkısını okudu.
"Bu topraklar zenginleşecekti"
Demokratik Toplum Partisi (DTP) İL Başkanı Fırat Anlı da "Tigran bugün bu toprağa defnediliyor olsaydı bu toprak zenginleşecekti. Çünkü bu topraklardan onların kökünü söküp attık. Belki de bu Ermenilere, Süryanilere, Mezopotamya coğrafyasında değerini bilmediğimiz, yaşamlarına, kültürlerine kastettiğimiz tüm halklar için bir özür dileme mahiyetinde olacaktı. Aram Tigran'ın şahsında geçmişimizle yüzleşecek geleceği yeniden kurma imkanına kavuşacaktık" diye konuştu.
DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, "Tigran tüm kimlikler, tüm diller, tüm inançlar özgürce yaşasın diye isyan eden bir sanatçıydı. Bu coğrafya, bu toplum, Kürt halkı bu nedenle Aram Tigran'ı unutmayacaktır" dedi.
Hâlâ resmi açıklama yok
Birçok şarkısını Kürtçe okuyan Ermeni müzisyen Tigran, 6 Ağustos'ta 1995'ten beri yaşadığı Yunanistan'da hayatını kaybetmişti. Tigran, geçen yıl Diyarbakır'da gömülmek istediğini sevenlerine ve Diyarbakırlılara söylemiş, ailesi ölümünün ardından bu vasiyeti yerine getirmek için Dışişleri Bakanlığı'na başvurmuştu.
Ancak Radikal'den Hilal Köylü'nün haberine göre, Türkiye yurttaşı olmayanların Türkiye'de gömülmesine ilişkin standart bir mevzuat olmadığı için Dışişleri bu tür durumlarda "son karar mercisi" olan İçişleri Bakanlığı'na başvurdu; ancak olumsuz yanıt aldı.
Bu konuda yapılmış resmi bir açıklama yok.
DTP Diyarbakır Milletvekili Selahatin Demirtaş'ın verdiği bilgiye göre, Türkiye'nin Yunanistan'daki Pire konsolosluğunun, Tigram'ın ailesine sözlü olarak, Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Daire Başkanlığı'nın "olumsuz" görüş belirttiğini aktardı. Demirtaş, Tigran'ın vasiyetinin yerine getirilebilmesi için İçişleri ve Kültür Bakanlığı'yla sık sık görüştüklerini, cenazenin önemini aktardıklarını, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt'un da girişimlerde bulunduğunu söyledi.
Tigran Diyarbakır için şarkı yazmıştı
Tigran, Diyarbakır'da geçirdiği sürede Aknews'a verdiği röportajda, "Diyarbakır'ı Diyarbakırlıları çok sevdim" demiş, şunları söylemişti:
"Diyarbakır'a gelmek benim yüzyıllık rüyamdı. Hep derdim 'Tanrım, ölmeden anne babamın yaşadığı toprakları görebilecek miyim?' İki yıl önce Yunanistan vatandaşı olduktan sonra ilk olarak Diyarbakır'a geldim. Çok etkilendim ve bir şarkı yazdım. Şarkının bir dörtlüğü şöyle: 'Di xewnên şevan de min bawer nedikir (Rüyalarımda görsem inanmazdım) / Bi çavan bibînim bajarê Diyarbekir (Diyarbakır'ı görebilmeyi) / Rojbaş Diyarbekir me pir bêriya te kir (Günaydın Diyarbakır seni çok özledim) / Te derî li me vekir (Sen kapılarını bana açtın) / Te me şa kir (Bizi çok mutlu ettin)."
"Biz nasıl bu topraklarda büyüyemedik"
Diyarbakır'a geldiğinde annesi ve babasının doğduğu Bêemde [Ermenice Kexriban] ve Kaskê köylerine giden Tigran, duygularını şöyle anlatmıştı: "O dağlara, ağaçlara, derelere, evlere baktığımda içim titredi. Ağladım. Çok canım acıdı. Babamı annemi, onların yaşadıklarını anımsadım. Çok üzüldüm. 'Biz nasıl bu topraklarda büyüyemedik' diye hayıflandım."
Aram Tigran kimdir?
Arapça, Ermenice, Kürtçe ve Türkçe müzik yapan Tigran, 1934'te Suriye'de doğdu.
Babası, Ermenilerin deyişiyle 1915'teki "Büyük Felaket"ten kurtulan sanatçı, dokuz yaşında müzikle ilgilenmeye başladı ve ud çaldı.
1966'dan sonra Ermenistan'ın başkenti Erivan'a giderek, Erivan Radyosu'nda 18 yıl çalıştı. 1995'ten sonraysa Atina'ya yerleşti.
Tigran, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali'ne de katılmış, rahatsızlığı nedeniyle sadece üç Kürtçe şarkı okuyabilmişti. Geçen yıl Batman'da düzenlenen Newroz kutlamalarına da katılan Tigran, burada Kürtçe, Türkçe, Ermenice ve Arapça şarkılar seslendirmişti. Tigran konserlerinde öldürülen gazeteci ve insan hakları savunucusu Hrant Dink için de Sarı Gelin türküsünü okuyordu. (TK)