Uzmanların, "Özel eğitim desteği olmazsa, çocuklar eğitim hayatlarına devam edemez" uyarılarının dikkate alınmaması nedeniyle masrafları karşılayamayan aileler büyük sıkıntı yaşıyor.
Özel ilgi ve eğitim sorunu çözüyor
Taylan Eroğlu, disleksi sorunu yaşayan çocuklardan biri. Annesi Nilüfer Duman, oğlunun ihtiyaç duyduğu özel eğitim desteğini güçlükle sağlayabildiğini belirtiyor. Memur emeklisi Duman, oğlunun özel eğitim masraflarını sosyal güvenlik kurumlarının karşılamamasını anlayamadığını dile getiriyor.
Anne Duman, çocuğunun, yaygın olarak bilinmeyen bu sorunu yaşadığını nasıl fark ettiğini ise şöyle anlatıyor:
"Genellikle bu sorunu yaşayan çocuklar, 'haylazlıktan dikkatini vermiyor' şeklinde yorumlarla kendi hallerine bırakılıyor. Ben oğlumun bir zeka problemi olmadığını, ancak bazı şeyleri öğrenemediğini, daha doğrusu özel bir ilgi ile öğrenebildiğini keşfettiğimde uzmanlara başvurdum. Disleksi tanımı yapıldı. Böylece özel eğitim süreci başladı."
Duman'ın anlattığına göre, Taylan Eroğlu okul hayatında hem öğretmenlerin hem de diğer kişiler tarafından dışlanmaya maruz kalıyordu. Annenin uğraşları sonunda, "olumlu davranışlar ve özenli yaklaşımlar" ile Taylan'ın duygusal "çöküntüsü" giderilebilmiş.
Duman, daha sonra araştırmalar yaptığını vurgulayarak şöyle diyor:
"Bu sorunu yaşayan çocuklar da diğer çocuklar gibi öğrenim hayatına devam edebilir, meslek sahibi olabilirler. Yalnızca özel eğitim ve ilgi gerekiyor. Bu durumda devletin 'zeka geriliği yok' teşhisi ile özel eğitim ihtiyacını görmezden gelmesi ailelerin hayatını zorlaştırıyor. İhtiyaç duyulan eğitim ve ilgi olmazsa, bu çocukların gelecekleri karartılmış oluyor."
"Öğretmen olmak istiyorum"
Taylan Eroğlu, 12 yaşında. "Disleksi" teşhisi konulmadan önce okulda öğretmeni ve arkadaşlarının davranışları nedeniyle kendini dışlanmış hissettiğini belirtiyor. Ancak annesinin yardımı ve öğretmeninin davranışlarının değişmesi ile birlikte "daha mutlu" olduğunu söylüyor.
Taylan Eroğlu, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"2., 3. ve 4. sınıf öğretmenim beni çok üzdü. Öğretmen şiddet uyguladıkça korkuyordum. Eve gelince anneme söylüyordum. Okula gitmek istemiyordum. Öğretmen olmak istiyorum. Öğretmen olunca ben de iyi ve sevecen olacağım. Benim gibi sorunlar yaşayan çocuklara yardımcı olacağım. İnterneti kullanmayı, bilgisayarı çok seviyorum. Bazı derslere çok çalışmam gerekiyor. Oyunlarda başarılı oluyorum. İngilizce kelimeleri unutmuyorum. Matematikte ise problem çözemiyorum..."
"Tedavinin temeli özel eğitim"
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Şenol, Özgül Öğrenme Güçlüğü (Disleksi) ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Sorun nasıl tespit ediliyor?
Öğrenme bozukluğunun tipleri önceleri sorunun okuma, yazma ya da aritmetik işlevlerinde oluşuna göre "Disleksi", "Disgrafi" ve "Diskalküli" olarak isimlendirilmekteydi. Bunları nörolojik bozukluklardan ayırt etmek için "gelişimsel öğrenme bozukluğu" kavramı tercih edilmeye başlanmıştır. Günümüzde ise bu sorunlar "özgül gelişimsel gecikmeler" olarak, öğrenme bozuklukları başlığı altında değerlendirilmektedir. Beyin işlevlerinin incelenmesi ile bu sorunların beyinde hasar olmadan da görülebileceği, beyin işlevlerinin uygun gelişmesinin gecikmesi ya da aksamasının buna yol açabileceği düşünülmüştür.
Sorun çocukların hayatını nasıl etkiliyor?
Okuma bozuklukları (önceki adı Disleksi) çocuğun yaşı, eğitimi ve zeka düzeyinden beklenenin altında okuma başarısı göstermesi olarak tanımlanı. Bozukluk okul başarısı ya da okuma becerisi gerektiren günlük yaşam etkinliklerini önemli ölçüde bozmaktadır. Bozukluk, kelimeleri tanıma güçlüğü, yavaş ve yanlış okuma ve zayıf anlama ile belirlidir.
Ayrıca dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar yüksek risk altındadır. Matematik bozukluğu olan çocuklar ise sayısal kavramları öğrenme ve hatırlamada güçlük yaşarlar, hesaplamada hatalı ve yavaştırlar.
Nasıl farkına varılır?
Birinci sınıfın son günlerine doğru tüm öğrencilerin okuma-yazma becerisini kazanması beklenmekte, matematik ile ilgili kavramlar da verilmektedir. İkinci sınıfta okuma, yazma ve matematik ile ilgili temel kavramlar oluşmuş ve bireysel hızlar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Burada öğretmenin, ebeveynin ve çocuğun çabasına karşın çok az yol alınmakta, akranlarına göre zor öğrenmekte, öğrendiği de kalıcı olmamaktadır. Başlangıçta isteksizlik olarak yorumlanmakta, sıklıkla disiplin sorunu gibi yorumlanmaktadır. Ebeveyn ve öğretmenin çabasına karşın böyle bir zorluk olduğunda uzmana yönlendirilmektedir.
Nasıl dedavi edilir?
Tedavi, temel olarak özel eğitimdir. Birlikte duygusal, sosyal, davranışsal sorunlar varsa bunlara yönelik bireysel, ailevi, ilaçla ve davranışçı tedaviler uygulanmalıdır. Tedavinin uğraş terapisti, konuşma terapisti, sosyal çalışmacı ve eğitimcilerle işbirliği içinde ekip halinde uygulanması gerekir.
Okuma bozukluğunda destek programları çocuğa harfler ve sesler arasındaki doğru ilişkiyi kurmayı öğretmekle başlar. Bu beceriler halledildikten sonra iyileştirme okumanın hece ve kelime gibi daha geniş unsurlarını hedefler. Herhangi bir okuma programının tam odağı ancak çocuğun özel yetersizlikleri ve zayıflıklarının doğru değerlendirilmesi sonrasında belirlenebilir. (TA/KÖ)