Adana 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Cezaevi'nde gördüğü yoğun işkence sonucunda hayatını kaybeden 20 yaşındaki er Murat Polat'la ilgili görülen davanın bugünkü duruşmasında yargılanan 30 asker arasından sadece "gardiyan" olarak askerlik yapan Hüseyin Güldaşı ceza aldı.
Murat Polat'ın, askeri cezaevine götürüldüğünde mahkum elbisesi giymek istememesi nedeniyle cop ve sopayla dövülerek komalık olduğu iddia ediliyor.
Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, tutuksuz yargılanan 28 yaşındaki Güldaşı, 25 yıl hapis cezasına çarptırılırken 12 asker TCK 86. madde uyarınca "Kasten insan yaralamak" suçlamasıyla 500'er lira para cezasına çarptırıldı. Cezaevi müdürü Yarbay Mustafa S. ile dört astsubayın da aralarında bulunduğu 16 asker ise beraat etti.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan (TİHV) Avukat Hülya Üçpınar, bianet'e yaptığı açıklamada, mahkemenin Murat Polat'ın öldürülmesiyle ilgili "işkence" nitelemesi yapmadığını ve TCK 81. madde uyarınca "Kasten insan öldürmek" suçlamasıyla ceza verdiğini söyledi.
Avukat Üçpınar, iddianamenin hazırlanmasının ardından askeri mahkemenin dava başlamadan uyuşmazlık mahkemesine gittiğini ve davanın doğrudan sivil mahkemede görülmeye başlandığını belirtti.
Bu süreçte Hüseyin Güldaşı'nın tutuklanarak cezaevine konduğunu söyleyen Avukat Üçpınar, ancak yaklaşık dört yıl sonra, avukatlarının tutukluluk haline itiraz etmesi üstüne Güldaşı'nın tahliye edildiğini söyledi.
"İşkenceciler korunuyor"
Avukat Üçpınar ve Çağdaş Hukukçular Derneği'nden (ÇHD) Avukat Şule Arslan Hızal, Murat Polat'ın işkenceyle öldürülmesi ve sonrasında yaşanan adli süreçle ilgili olarak şu açıklamalarda bulundular:
* Murat Polat, 27 Haziran 2005'te, hırsızlığa teşebbüs ettiği iddiasıyla tutuklanarak askeri cezaevine konulmuştur. Cezaevi görevlileri tarafından cop ve sopayla dövülmüş ve komaya girmiştir. Hastanede geçirdiği bir ay sonucunda hayatını kaybetmiştir. Hazırlanan otopsi raporu, Murat Polat'ın aldığı darbeler sonucunda komaya girdiği ve öldüğünü belgelemektedir.
* Polat'ın ölümünden sonra askeri savcılık tarafından başlatılan soruşturmada Hasan Motu, Yener Bezek, Adil Kılıç, Mustafa Kılıç, Ahmet Sambur ve Harun Teke'nin de aralarında olduğu başkaca askerlere de işkence yapıldığı belirlenmiştir.
* Görevli subay ve astsubayların tutukluların dövülmesi konusunda emir vermeleri, zaman zaman eylemleri bizzat kendilerinin gerçekleştirmeleri, kendilerine intikal eden eylemler konusunda kayıtsız kalmaları, özellikle Polat'ın ölümü sonrasında gardiyanları korumaya yönelik tutum sergilemeleri, gardiyanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanmaları nedeniyle suça iştirak ettikleri ortaya konmuştur.
* Polat'ın işkenceyle ölümüne neden oldukları, diğer mağdurlara da işkence yaptıklarından bahisle biri yarbay, dördü başçavuş toplam 30 asker hakkında "işkence" ve "neticesi sebebi ile ağırlaştırılmış işkence" suçlarından iddianame düzenlemiştir.
* Savcılığın işkence yaptıkları gerekçesiyle cezalandırma talep etmesine rağmen mahkeme, Polat'ın ölümüne neden olan eylemin Güldaşı'nın bireysel eylemi olduğuna, suça katılan ne başka bir gardiyan ve ne de suça karışan bir komutan olduğuna karar vermiştir.
* Karar, Güldaşı'nın TCK'nın 81.maddesinde düzenlenen "kasten insan öldürme" fiilini işlediği yönündedir. Ayrıca, bu sanığın, işlediği suçtan pişman olduğu gerekçesiyle de cezadan indirim yapılmıştır.
* Diğer failler için savcı tarafından "işkence" fiilinden ceza istenmesine karşın sanıklar hakkında TCK'nın 86. maddesi uyarınca "kasten yaralama" suçundan ceza verildiği gibi bu ceza da paraya çevrilerek hükmün açıklanması geri bırakılmıştır.
* Bu dosyada da görüldüğü gibi işkenceciler halen yargı eliyle korunmakta, işkence mağdurları halen acılarıyla baş başa bırakılmaktadır. (EKN)