1975'teki genel kurul seçimi sonrası bir kadın yönetim kuruluna girerken, 11. Genel Kurul'da, kadınların yönetime katılması için tüzükte değişiklik yapma kararı alınmıştı.
Almanya'dan IG Metall sendikası temsilcisi Klaus Priegnitz, bugün genel kurulda yaptığı konuşmada, listede bir kadının bulunmasını "müjdelerken", DİSK Genel Koordinatörü Ergun İşeri'nin verdiği bilgiye göre, DİSK önümüzdeki yıl sendikalı kadınların yönetim ve karar aşamalarına katılması için bir eğitim çalışması başlatacak.
bianet'e görüşlerini açıklayan DİSK' e bağlı sendikalardan kadın işçiler, geçtiğimiz yıl genel kurulda alınan, pozitif ayrımcılığa yönelik kararın "kadın kotası" uygulanması olarak hayata geçmesini öneriyor. Sendikaların yönetiminin erkeklerden oluşmasını eleştiriyor.
DİSK'e üye 23 sendika içinde genel başkanı kadın olan tek sendika Sevda Sevil Aktolga'nın başkanı olduğu Türkiye Sinema Emekçileri Sendikası ya da kısa adıyla Sine-Sen.
DİSK'in verilerine göre işverenle sözleşme imzalayabilen yaklaşık 1 milyon sendikalı işçinin de yaklaşık yüzde 13'ünü kadınlar oluştururken, sendikaların 139 genel merkez yönetim kurulu üyesi içinde kadın yönetici sayısı 9. Toplam 177 şube, bölge şube ve temsilcilikte görevli başkan ve temsilcilerin sadece yüzde 6'sını kadınlar oluşturuyor.
"Pozitif ayrımcılık için kadın kotası"
DİSK'in araştırmalarında, kadın emeğinin çoğunlukla kayıt dışı olduğu ve ev içi üretime dikkat çekilirken 11. Genel Kurul'da, sendikal faaliyetlerde ve karar mekanizmalarında kadınların sayıları oranında temsil edilmesi için gerekli tüzük değişiklikleri yapılması kararı alınmıştı.
Tam adı Türkiye Sosyal Sigortalar, Eğitim, Büro, Ticaret, Kooperatif ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası olan (Sosyal-İş) üyesi Ecehan Balta, kadınların erkeklerle aynı işi yaptığı halde daha az ücret aldığını, iş yaşamında toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıklara ve kadınların yaşadıkları sorunlara karşın, sendikadaki karar süreçlerinde yeteri kadar temsil edilmediklerini savunuyor.
Sendikaların yönetim seçimlerinde pozitif ayrımcılık yapılması ve kadın kotası uygulanması gerektiğini söyleyen Balta, tekstil ve büro gibi çalışma yerleri dağınık olarak iş kollarında örgütlendikleri için kadınların, sendikal faaliyetlere katılamadıklarını vurguluyor.
Balta'ya göre sendikanın karar süreçlerinde yer alan kadınların, "kadınların sözlerini ve isteklerini" de dile getiren bir anlayışa sahip olması gerek.
"Sendikaların yapısı ataerkil"
Kadın kotası uygulanmasına karşı çıkan başka bir kadın işçi Sakine Karacan'a göre ezilen işçilerin kadın ve erkek olarak ayrılması, işçileri bölmek isteyen işverenlere yarıyor.
Kadınların toplumun hiçbir kesiminde yeterli olarak temsil edilmediği için, sendikada da durumun farklı olmadığını söyleyen Karacan bu nedenle kadın kotasına sıcak bakmıyor. Temsil sorunu çözmeden önce, işçilerin çalışma yaşamındaki hakları için mücadele edilmesi gerektiğini savunuyor.
Selma Karamürsel ise, "sendikalar ataerkil yapıda" diye söze başlayarak, kadın işçilerin sorunlarının sendika faaliyetlerinde yeteri kadar dile gelmemesinden yakınıyor. Karamürsel, kadınların sendika yönetimine katılmalarının kotadan çok, kadınların kendi istekleriyle olması gerektiğini savunuyor. Sendikada daha çok kadın görmenin kendisini motive edeceğini belirtiyor.
İşeri: Kadınlar, istemedikleri için yönetimde yok
DİSK Genel Koordinatörü Ergun İşeri, kadınların sendikada karar alma süreçlerinde yer almamasını "onların isteksizliğine" bağlarken, 2005 yılı başında "Kadınların Yönetime Katılımı" temalı bir eğitim çalışması başlatacaklarını söylüyor.
* Kadın ve erkek işçilerin birlikte katılacağı bu çalışmalarda, kadınların sendikal faaliyetlere neden katılamadıklarını tartışacağız. Eşleriyle gerekli iş bölümünü yapmalarını savunuyoruz.
* Kadınların iş yaşamında kadın olmalarından kaynaklanan taciz, gece çalışma, daha az ücret almaları ya da kayıt dışı tutulmaları gibi sorunları var. Ancak kadınların kota uygulamasıyla zorla sendikadaki yönetime çekemezsiniz. Kadınlar sendika faaliyetlerinden çok evlerinde oturmayı tercih ediyor. Bunun değişmesi için yapılacak tek şey hem kadın hem erkek işçilere gerekli eğitimin verilmesidir. (ÖG/BB)