Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçerek bugün Genel Kurul’a gelmesi beklenen ve 25 yaş altı ile 50 yaş üstündeki çalışanlar için belirli süreli sözleşmelerin iki yıla kadar koşulsuz olarak yapılmasına imkan veren düzenlenmeyle karşı olarak Edirne, Kocaeli, Kayseri, Ankara, Antep, Eskişehir, Diyarbakır, Adana, Antalya ve İstanbul'da sokağa çıktı.
İstanbul, Kadıköy’de düzenlenen eyleme DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaparken, çok sayıdaki sendika üyesi ile siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı ve kanun teklifine tepki gösterdi.
Basın açıklaması sırasında işçiler “kıdeme uzanan eller kırılsın”, “torba yasa geri çekilsin” sloganları atıldı.
TIKLAYIN - Türk-İş, Hak-İş ve DİSK'ten ortak çağrı: Teklifi geri çekin
TIKLAYIN - Türk-İş'ten 'torba yasa' eleştirisi: Kayıt dışı istihdamı arttırır
"Yıllardır elleri kıdem tazminatımıza uzanıyor"
Basın metnini okuyan Arzu Çerkezoğlu, teklifle birlikte işverenlere teşviklerin dağıtılacağını, işçilerin ise en temel haklarının gasp edilmek istendiğini söyledi.
Çerkezoğlu, “Bu yasa ile 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların kıdem ve ihbar tazminatı hakkını ve emeklilik hakkını bir torbaya atıp çalmaya kalkıyorlar. Yasa teklifine göre 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için koşulsuz olarak belirli süreli sözleşme yapılabilecek” diye konuştu.
İşçilere, 'istihdam artacak' masallarının anlatıldığını söyleyen Çerkezoğlu, işçilerin belirli süreli sözleşmenin geçici işçilik olduğunu bildiğini söyledi. Sözleşme ile çalışan işçilerin iş güvencesinin, kıdem ve ihbar tazminatının olmayacağını bildiklerini söyleyen Çerkezoğlu, yapılan bu ayrımcılığın Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çekti ve “Yıllardır gözleri, elleri kıdem tazminatımıza uzanıyor” diye konuştu.
"Aynı torbada işverenlere bol destek ve teşvik var"
Ayda 10 günün altında çalışan 25 yaş altı gençlerin emeklilik priminin bile yatırılmayacağını söyleyen Çerkezoğlu şöyle devam etti:
“Defalarca söyledik. Kıdem tazminatı bize çocuklarımızın emanetidir. Hiçbir işçi kendi çocuğunun kıdem tazminatının gasp etmeye kalkanları affetmez. Kıdem tazminatımızı ve emeklilik hakkımızı torbaya atıp çalmak isteyenler, aynı torbadan işverenlere bol bol destek ve teşvik dağıtıyor. İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları yağmalanmak isteniyor. Salgın koşullarında yaşam ve geçim savaşı veren biz işçileriz. Bize ait İşsizlik Sigortası Fonu’ndan bol keseden destek alanlar ise patronlar.
“Bugün Türkiye'de her üç gençten birinin işsiz olduğu bir ülkede, ülkeyi yöneten siyasi iktidarın, hükümetin yapması gereken gençlerimize iş olanağı sağlamak, kalıcı ve güvenceli istihdam yaratmak, kamu istihdamını artırmakken, tam tersine genç işsizliğini ortadan kaldıracak adımlar atmak yerine gençlerimizi güvencesiz çalıştırmanın, kölece çalıştırmanın pençesine atmaya çalışıyorlar.
“Bugün Türkiye'nin dört bir tarafında meydanlardayız. Bu akşam bu yasayı geri çekmez ve Meclis'te görüşmeye başlarlarsa, yarın DİSK bütün yöneticileriyle birlikte TBMM'nin kapısında olacağız. Bu yasayı derhal geri çekin.”
Görgün: Krizin faturası dar gelirlilere kesiliyor
Ankara’daki eylemin adresi ise DİSK İç Anadolu Bölge Temsilciliği’ydi. Buradaki eyleme de DİSK Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan, DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, DİSK’e bağlı iş kollarının yöneticileri, sendika üyeleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
“Kıdem tazminatıma dokunma”, “Çocuklarımın emekliliğine dokunma” ve “Torba yasa geri çekilsin” dövizlerinin taşındığı eylemde, “Çocuklarımızın kıdem tazminatına, çocuklarımızın emekliliğine dokunma, torba yasa geri çekilsin” pankartı açıldı.
Burada bir konuşma yapan Tayfun Görgün, “Krizin faturası dar gelirlilere kesiliyor” dedi.
Görgün “Bütün dünyayı etkileyen salgın döneminde de bu böyle oldu. İşçiler fırtınaya yakalanmış, dev dalgalar ile boğuşurken şimdi de dalganın boyu biraz daha yükseldi" diye konuştu.
Çalışkan: 9 milyon 149 bin kişinin hakları elinden alınacak
Remzi Çalışkan da iktidarın gündeminin işçileri mağdur etmek olduğunu söyledi ve torba yasanın neden olacağı olumsuzlukları sıraladı.
Çalışkan “Belirli süreli sözleşme demek; Geçici işçilik demektir. İşçinin işten çıkarılmasını kolaylaştırmak demektir. İşçilerin, sendikal hak ve özgürlüklerinin, önüne engel çıkarmak demektir. Emekli olmanın önüne, bir engel daha getirmek demektir. 15-25 yaş arası, 50 yaş ve üzeri, 9 milyon 149 bin kişinin, iş güvencesinin ortadan kalkması, kıdem ve ihbar tazminatı hakkı başta olmak üzere, haklarının ellerinden alınması demektir” dedi.
Çalışkan sözlerini “Bu tasarıyla; 15-24 yaş arası istihdam edilen, 3 milyon 559 bin genç işçi etkilenecek ve güvencesiz hale getirileceklerdir. İşçilere, bir mağduriyet daha yaşatılacaktır. Çalışma yılı ve prim gün sayısını doldurup, yaş koşulu nedeniyle bekleyen işçiler, genellikle 50 yaş üzeri işçilerden oluşuyor. Bu teklif yasalaşırsa, emeklilikte yaşa takılanlar, belirli süreli sözleşmeyle çalışmaya zorlanacak ve daha güvencesiz koşullarda çalışmış olacaklar. Ayda 10 günün altında çalışan, 25 yaş altı gençlerin, emeklilik primi bile yatırılmayacak. Yani bu çalışma süresi, emekliliklerine sayılmayacak. Üç ayrı işverende, üç ayrı sözleşme ile ayda 30 gün çalışan bir gencin, emeklilik hakkı da gasp edilmiş olacak. Torba yasa adaletsizlikle dolu. Neler yok ki bu torba yasada; İşverenlere bol bol teşvik var. Adı üstünde olan işsizler için oluşturulan, işsizlik fonunun, işverenler tarafından yağmalanması var. Kayıt dışı işçi çalıştıranlara, ceza değil, ödül var” diyerek noktaladı. (HA)