DİSK Genel Başkanı Kani Beko, hükümetin kıdem tazminatının fona devredilmesiyle ilgili tasarısına tepki göstererek “Hükümet bunu işçilerin yararına bir uygulama olarak sunmakta, çalışanları yanıltmaktadır. Oysa kıdem tazminatının fona devri, kıdem tazminatının yok edilmesidir” dedi.
2013 yılından beri kıdem tazminatının fona devredilmesi ile ilgili tartışma sürüyor. O dönem yapılan düzenlemenin hak kayıplarına neden olacağına yönelik sendikaların yoğun itirazları olmuştu. Tasarı rafa kaldırılmış ancak ara ara yeniden gündeme gelmişti.
Fon gelirse ne olacak?
OHAL ile birlikte hükümetin kıdem tazminatının fona devredilmesi çalışması hızlandı.
DİSK Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda konuşan Kani Beko, kıdem tazminatının fona devredilmesi sonucunda işçi çıkarmanın kolaylaşacağını, kıdem tazminatı tutarının düşeceğini ve işverenin prim ödemesinin de garanti olmadığını söyledi.
* Kıdem tazminatından yasal olarak kurtulamayan işverenlerin önemli bir bölümü hile ile kıdem tazminatını ödemekten kaçınmaktadırlar. Sosyal bir hukuk devletinin yapması gereken, her işçinin kıdem tazminatı alabilmesini güvence altına almaktır. Hükümet ise işverenlerin üzerine gitmek yerine, onlarla bir olup kıdem tazminatını yok etmeye çalışmaktadır.
* Kıdem tazminatının doğrudan işveren tarafından ödenmesi yerine fona devredilmesi işten çıkarmaları kolaylaştıracak ve çalışanların iş güvencesini azaltacaktır. İşçi çıkarırken kıdem tazminatı ödemek gibi bir zorunluluğu kalmayan işveren daha kolay işçi çıkarabilecektir.
* Kıdem tazminatının fona devri, kıdem tazminatı miktarının düşmesi anlamına gelecektir. Kıdem tazminatı halen işçinin son ücreti üzerinden ve 30 gün tutarında ödenmektedir. Hükümetin gündeme getirdiği bireysel kıdem tazminatı fonu ile kıdem tazminatı tutarı düşecektir.
* Hükümetin getirmek istediği fon, kıdem tazminatına erişimi güvence altına almayacaktır. Bugün işçiye kıdem tazminatı ödemeyen patron yarın kıdem tazminatı fonuna prim ödemeyecek ve işçi yine kıdem tazminatından mahrum kalacaktır.
Ne yapılmalı?
Beko, tüm çalışanların kıdem tazminatı alması için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Mevcut yasada tek kelimelik değişiklik yapılsın ve bir gün çalışana bile kıdem tazminatı ödenmesi sağlansın.
* İflas nedeniyle ödenmeyen kıdem tazminatını devlet ödesin ve işverenden haciz yoluyla tahsil etsin.
* İflas halinde bankaların, devletin değil işçilerin alacaklarının ödenmesi öncelikli ve imtiyazlı olsun.
* Kıdem tazminatı ödemeyen işverenlere ağır yaptırımlar getirilsin.
* Sendikalaşma önündeki engeller/barajlar kaldırılsın! Böylece örgütlenen işçiler haklarını savunabilsin.
DİSK 7 Haziran 2017 tarihinde DİSK’in örgütlü olduğu tüm bölgelerde, Çalışma Müdürlükleri önünde eşzamanlı kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirileceğini açıkladı.
Kıdem tazminatı nedir?
İşçiler mevcut sistemde, haksız nedenle işten atılırsa, emekli, ölüm, iş yeri taşınma, iş yeri kapanma, askere gitme, kadında evlilik gibi durumda, 15 yılda prim doldurursa, kötü koşullarda çalışma, işyerinde taciz, sağlık problemleri gibi 20'yi aşkın nedenle tazminat alabiliyor.
İşçi istifa ederse kıdem tazminatı alamıyor. Medyada yer alan haberlerde kıdem tazminatı fonunda işçinin istifa ettiği durumlarda da kıdem tazminatını alabileceği iddia ediliyor.
Bilindiği gibi mevcut sistemde bir yılın karşılığında brüt maaş üzerinden bir ay yani 30 günlük kıdem alınıyor. İşveren açısından bunun maliyeti yüzde 8,33. Hükümetin taslağında ne kadar prim kesintisi olacağı henüz bilinmiyor. Eleştiriler yüzde 8,33 payın düşürülmek istendiği yönünde. (NV)