Türkiye’nin ikinci büyük işçi konfederasyonu DİSK’in 9-10-11 Şubat tarihleri arasında 17. Genel Kurulu yapılacak.
Genel kurul öncesinde DİSK’teki kadın temsilini üye kadınlarla konuşan Kadınİşçi’nin haberinde şu bilgiler yer aldı.
Ay: Açık konuşmamız gerek bu temsil değil
Genel-İş Sendikası / Mor Liste Ayşecan Ay şunları söyledi:
“DİSK’te şu an kadın temsili çok yetersiz. Yalnızca sendikalar değil, kendine demokrat diyen her örgüt ve kurumun yönetim kadroları başta olmak üzere, her karar alma düzeyinde kota uygulanması elzem. Tabanının kendini temsil etmesinden korkup kaçan herhangi bir oluşum muteber olabilir mi, siz söyleyin. DİSK’in başkanı kadın, ne güzel diyoruz hep.”
“Gerçekten de çok güzel. Gelgelelim yönetim, disiplin ve denetim kurullarını oluşturan 16 kişi içinde tek kadın, kendisi. DİSK’e bağlı 22 sendikanın yalnızca üçünün genel başkanı kadın, o üç kadının biri yine kendisi… Açık konuşmamız gerek, bu temsil değil. Bunu dile getirmek de bozgunculuk değil; örgütümüze yönelik eleştiri getirmek sorumluluğumuz.”
Yurttaş: Temsiliyet kadın özörgütleri ile işlevli olabilir
Basın-İş Sendikası’nden Özge Yurttaş şunları belirtti:
“DİSK’in 17. Olağan Genel Kurulu cuma günü başlıyor, devletten ve sermayeden bağımsız en kitlesel işçi sendikaları konfederasyonu olması, DİSK’in bence kadın işçilere karşı daha sorumlu davranmasını gerektiriyor. Çünkü iktidar ile aynı dümen suyundaki sendikalar, tıpkı çalışma hayatına dair konularda olduğu gibi kadınların kazanılmış hakları ve toplumsal ekonomik yaşamdaki sömürü düzeneklerinin pekiştirilmesi konusunda da AKP ile paralel tutum sergiliyor.”
“İşin üzücü yanı, işçi sınıfı mücadelesinin Türkiye’deki tarihsel öznelerinden biri olan DİSK ve DİSK’e bağlı sendikalar da kadın işçilere yönelik mütevazı komisyonlar ve hem sendikal hem merkezi düzeyde eğitimler dışında aslında pek de kadın işçilerin adını anmıyor."
"DİSK’in yeni yönetiminin belirleneceği genel kurula giderken, DİSK’in mevcut sendikalarında ağırlıkla erkeklerin yönetimde olduğu, temsil düzeyinde dahi kadınlara yer verilmediği görülebiliyor. Üye sayısı bakımından görece daha küçük sendikalarda; örneğin Bank-Sen, DİSK Basın-İş, Dev Turizm-İş gibi sendikalarda kadın yöneticiler yönetim kurullarında yer bulabiliyor. Ama kadın işçilerin ağırlıklı olduğu genel hizmetler, tekstil, büro işkollarındaki sendikaların yönetim kurullarında tek bir kadın yönetici bile bulunmuyor.”
Tüfekçi: Kadın temsili için kolaylık sağlanmıyor
Dev Sağlık-İş Sendikası’ndan Reyhan Tüfekçi de şunları belirtti:
“Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi’nde çalışan bir sağlık işçisiyim. Aynı zamanda Dev Sağlık-İş Sendikası üyesiydim. Geçmişte hastane işçileri, genel hizmetler iş kolundayken, bir dönem Genel-İş Sendikası’nda şube yöneticiliği de yapmıştım."
"Hakkımız olduğu gibi sağlık işçisi olarak tanımlanınca da, kendi işkolumda, Dev Sağlık-İş’te sendikal mücadeleyi devam ettirdim. Bizim işkolumuz kadın işçilerin ağırlıklı çalıştığı bir işkolu. Aslında genel başkanımız da son dört dönemdir bir kadın.”
Yıldız: Sendikalarda artık feministler var
Basın-İş Sendikası’ndan Candan Yıldız da şöyle dedi:
“2017 yılından beri DİSK içindeyim ve yönetim kurulundaydım. Ayrıca Basın-İş’teyim. Basın-İş biraz daha özgün DİSK içinde. Meslekten birbirimizi tanıdığımız arkadaşlardan oluşan bir sendika olduğu için karar süreçlerinde de kadınların etkin olduğu bir sürecimiz var."
"Zaten feminist kadınların da olduğu bir sendika olduğu için bu konuda duyarlılık önemliydi. Mesela basın açıklamalarında sürekli olarak belirli hassasiyetleri gözeten bir dil kullanılması konusunda bir etkimiz vardı. 8 Mart’larda asla LGBTİ+ları atlamazdık vb.”
“Kadınların etkin olduğu bir sendika diyebilirim. Yani tam olarak bürokratik bir işleyişimizin olduğunu söyleyemem. Çünkü zaten küçük bir sendikayız. Kararlar ortak alınıyor. Konuşuyoruz, şeffaflık, katılımcılık önemli sendikamızda. Yani yönetim kurulu tek başına karar alır üzerinden değil de, ağırlıklı olarak üyelerin de katılabileceği karar süreçlerini işletmeye çalışıyorduk.”
“Bizim şu ana kadar tek bir sözleşme deneyimimiz oldu. Daha sonra protokol deneyimimiz oldu. Çünkü biz hiç yetki alamadık bir işyerinde. Yetkili bir sendika değiliz yani. O yüzden toplu sözleşme yerine geçecek bir protokol hazırladık. Orada da kadınların regl izinlerinden eşdeğerde işe eşit ücret gibi hassasiyetlerimiz vardı.”
Mor Liste DİSK’in Yönetimine Aday: Sendikanın da Yarısıyız
Haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz.
(EMK)