TBMM Dışişleri Komisyonu, Perşembe öğleden sonraki toplantısında, görüşmeye başladığı "Kuzey Atlantik Antlaşmasına İsveç Krallığının Katılımına İlişkin Protokol"ü tartışmayı sonuçlandıramadı.
Erdoğan, İsveç'in NATO'ya katılım protokolünü imzaladı
Komisyon birleşimi, akşam üzeri AKP Milletvekilleri Seda Gören Bölük ve Ali Şahin'in verdikleri dilekçe üzerine "Başkanlık tarafından belirlenecek gün ve saatte" devam edilmek üzere sona erdirildi.
TIKLAYIN- TBMM Dışişleri Komisyonu 16 Kasım 2023 Birleşimi tutanakları
HEDEP: "Bu anlaşmayı kabul etmiyoruz"
Konunun genel görüşmeye açılması üzerine söz alan Komisyon'un Halkların Eşitilik ve Demokrasi Partili (HEDEP) üyesi Berdan Öztürk yaptığı kısa açıklamada "hem NATO'nun tarihte tanık olduğumuz şekilde genişleme stratejisinin savaştan başka hiçbir şey getirmeyeceği nedeniyle hem de Kürtlerin pazarlık hâline getirilmesi nedeniyle bu anlaşmayı kabul etmiyoruz ve şerh düşüyoruz." dedi. Öztürk konuşmasında NATO ülkelerinin "askerî bütçelerini artırmak yerine bu bütçeyi barışçı politikalar ve savaşın yarattığı tahribatlara harcamaları[nı istediklerini]" söyledi.
Berdan Öztürk: "NATO genişlemesi savaştan başka bir şey getirmez, Kürtler üzerinden pazarlık edilemez"
"Biz HEDEP olarak Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonucunda Avrupa halklarında ortaya çıkan güvenlik kaygılarının NATO'nun genişlemesiyle giderilemeyeceği deneyimine ve öngörüsüne sahibiz. Bugün Putin'in işgal ve yayılmacı politikalarına karşı çözümün, NATO üyesi ülkelerin askerî bütçelerini artırmak yerine bu bütçeyi barışçı politikalar ve savaşın yarattığı tahribatlara harcamasından geçtiğini düşünüyoruz. İsveç'in ne de ileride başka bir ülkenin NATO'ya üye olması sadece ve sadece askerî harcamaların artmasına paralel halkın savaş ve çatışma kaygılarını da artırmaktadır.
Ayrıca, İsveç'te yapılan bu NATO'ya üyelik görüşmeleri sırasında Kürtler üzerinden yapılan söz konusu pazarlıkları da doğru bulmadığımızı buradan ifade etmek istiyorum. Sonuç olarak, hem NATO'nun tarihte tanık olduğumuz şekilde genişleme stratejisinin savaştan başka hiçbir şey getirmeyeceği nedeniyle hem de Kürtlerin pazarlık hâline getirilmesi nedeniyle bu anlaşmayı kabul etmiyoruz ve şerh düşüyoruz."
Komisyon toplantısına başkanlık eden Fuat Oktay Öztürk'ün konuşmasında Kürtler'le ilgili olarak ileri sürdüğü saptamalara yanıt verdi.
Oktay "Tabii, bu, 'Kürtler üzerinden" ziyade terör örgütleriyle ve terörle mücadeleyle ilişkili bir mutabakat metni tabii, yoksa Kürtlerle ilgili bir şey söz konusu zaten olamaz, ona biz de müsaade etmeyiz." deme gereği hissetti.
Öztürk'ten sonra diğer HEDEP Komisyon üyesi Serhat Eren de söz aldı. Eren protokolde yer alan ve kimi komisyon üyelerinin de vurguladıkları şekilde YPG ve PYD'nin "terörist" olarak nitelenmesine karşı çıktı.
Serhat Eren: Kuzeydoğu Suriye'de
halklar kendi topraklarını koruyorSizlerin “terörist” olarak addettiği kişiler başka ülkelerde “kahraman” olarak addedilir, başka ülkelerde “terörist” olarak addedilenler pekâlâ bu ülkede “kahraman” olarak addedilir. Şimdi, şunu bir defa çok açık bir şekilde ortaya koymak gerekiyor, buradaki bütün Komisyonun şunu bilmesi gerekiyor: Bakın, bir sunum yapılırken şu ifade edildi; işte YPG'den bahsedildi.
Şimdi, Sayın Başkan, kuzeydoğu Suriye'de yaşayan halklar Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler ve Türkmenler yüzyıllardır orada yaşayan halklardır, o toprakların sahipleridirler. Bugün orada yaşayan halklar Esad faşizmine karşı, Esad rejiminin yüzyıllardır bu halklara yapmış olduğu zulme karşı kendi topraklarını koruyan ama aynı zamanda, cihat adına dünyanın çok farklı bölgelerinden gelip Suriye'de yaşayan oranın asıl halkların topraklarını işgal eden cihatçılara karşı da aynı zamanda kendi topraklarını koruyan halklardır.
Dolayısıyla biz “terörizm” adı altında orada yaşayan Arapları, Kürtleri, Süryanileri, Ermenileri bir bütün olarak terörist olarak addedip, onlara karşı yapılacak her türlü müdahaleyi meşru görüp veya onlara yapılacak insani yardımları da İsveç'in NATO'ya üyeliği konusunda pazarlık konusu edersek bir Kürt olarak aynı zamanda Ortadoğu'da, aynı zamanda kuzey Suriye'de yaşayan halkların çıkarını sağlamak adına esas onların çıkarını gözeten biri olarak buna karşı olduğumu ifade etmek isterim. Bu kavramları doğru ve yerli yerinde kullanmak gerekiyor.
Dışişleri açıklamaları yetersiz bulundu
Toplantının sona erdirilme gerekçesi olarak komisyon üyelerinin aynı saatte ülkelerarası "Dostluk grupları" ve "Dostluk grubu başkanlığı" toplantılarına katılma zorunluluğu ileri sürüldü. Bununla birlikte, HEDEP temsiclileri dışında aralarında AKP'li milletvekilleri de bulunan Dışişleri Komisyonu üyelerinin tamamına yakını, toplantı sürerken Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar'ın İsveç'in katılımına ilişkin çekincelerin kaldırılması konusunda verdiği bilgileri doyurucu bulmadıklarını belirtmişlerdi.
Komisyonun iktidar kanadından gelen üyelerinin İsveç'le ilgili bilgi ve belgelerle esasta hiçbir farkı olmayan Finlandiya protokolünü hemen onaylayıp toplantıyı bitirmelerine karşın, Perşembe günkü birleşimde müzakereleri ağırdan almaları da dikkat çekti.
HELSİNKİ İLK ENGELİ ATLADI
Finlandiya'nın NATO üyeliği TBMM Dışişleri Komisyonu'nda kabul edildi
Özellikle AKP'li komisyon üyeleri, İsveç'in yasalarında "terörizmin önlenmesi"ne yönelik olarak gerçekleştirdiğini söylediği değişiklikler konusunda Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın açıklamalarını sorguladılar. Uygulamadan kuşku duyduklarını dile getirdiler.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Adalet Bakanlığı temsilcisinin İsveç'in bugüne kadar Türkiye'nin siyasi nedenlerle iadesini istediği 32 kişiden PKK bağlantılı olduğu iddia edilen bir kişiyi iade ettiği bilgisi üzerine AKP'li üyeler Gülen Cemaati'nden hiç kimsenin iade edilmemiş olmasından duydukları hoşnutsuzluğu dile getirdiler.
(AEK)