Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davada mahkemeye sunuylan yazışma, 2007 yılında talebi olmaksızın gazeteci Ertuğrul Özkök’e İl Koruma Kurulu kararınca koruma sağlandığını belgeledi.
Belge yargılanan dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın, 11 Kasım 2016 tarihli Dink davası duruşmasında “Dink'e koruma talebi isteyelim dediler Dink kabul etmedi. Neden kabul etmedi?" diyerek Dink'i suçlayarak savunma yaptığı için talep edilmişti. Daha önce Özkök'e yapılan uygulamanın 21 Aralık 2005'te yazar Orhan Pamuk'a da uygulandığı belgelenmişti.
Dönemin Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e koruma sağlanmasıyla ilgili olarak işleyen süreç ve resmi yazışmalar Dink cinayeti davasının devam ettiği İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
"Teyit edilmeyen bilgi" de olsa dikkate alındı
Yazışmada Mehmet Ağar, Kenan Evren, Hikmet Sami Türk, Şevket Kazan ve Ertuğrul Özkök'ün öldürülebileceği şeklinde konuşma yapıldığı konusunda teyit edilemeyen bilgiler alındığı belirtildi.
Talep yazısı Cerrah'tan
Bunun üzerine dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah [dava sanığı] 26 Şubat 2007 tarihli Valiliğe yazısında, yapılan incelemede Özkök'ün MLKP ve DHKP-C örgütlerinin hedefi durumda olduğunu, bu nedenle yapılacak ilk İl Koruma Komisyonu'nda değerlendirilene kadar yakın koruma tedbiri ile koruma altına alınmasını talep etti.
Yazıda “Gazeteci yazar Ertuğrul Özkök’ün koruma ile ilgili durumu, yapılacak olan ilk İl Koruma Komisyonu'nda değerlendirilinceye kadar ‘1 personelle yakın koruma’ koruma tedbiri ile koruma altına alınması hususunu takdirlerinize arz ederim” ifadeleri yer aldı.
Yazıda Koruma Hizmetleri Yönetmeliği’nin şu maddeleri vurgulandı:
Madde 11- Korunması için istihbari birimlerce talep olunanlar
“Hayatının ciddi biçimde tehdit altında bulunduğu Milli İstihbarat Teşkilatı ile diğer istihbarat birimleri tarafından tespit edilenler ve korunmaları zaruri görülenler bu kuruluşların teklifi üzerine güvenlik birimlerince talepleri aranmaksızın korunmaya alınırlar.”
Madde 20 Acil durumlarda koruma
"Koruma talebinde bulunan şahısların talepleri incelenip karara bağlanıncaya kadar geçecek süre içinde korunacak kişinin can güvenliğinin bulunmadığını gösteren bilgi ve belgelerin resmi makamlarca önceden tespit edilmesi halinde ilgili valiliklerce koruma tedbirleri derhal aldırılır bu tedbirler yetkili komisyonlarca incelenip aksine bir karar bilince kadar devam eder.”
Muammer Güler onayladı
Cerrah'ın talebini dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler onayladı. İl Koruma Komisyonu, 25 Mayıs 2007'de Özkök'e oy çokluğuyla koruma tahsis edilmesi kararlaştırıldı.
Cerrah, Dink'i suçlamıştı
Oysa Cerrah, 11 Kasım 2016 tarihli Dink davası duruşmasında “Dink’i korumak benim görevim değil” demiş, “Dink'e koruma talebi isteyelim dediler Dink kabul etmedi. Neden kabul etmedi?” diyerek Dink’i suçlamıştı.
Savunmasında koruma tedbiri alma yetkisinin olmadığını öne süren Cerrah, “Yönetmelik gereği bana böyle bir talep gelmedi. Eğer sırf emniyet müdürü diye ben suçluysam İçişleri Bakanı ve İstanbul Valisi dahil herkes suçlanabilir. Herkes yargılanabilir. Onu uyarmayan avukatları ve Agos sekreteri de suçlanabilir" demişti.
Güler'e soruşturma izni verilmemişti
Güler hakkında ise cinayetle ilgili soruşturma izni verilmesi talebiyle İçişleri Bakanlığı'na yapılan başvuru reddedilmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Danıştay'a başvurarak karara itiraz etmişti. Ancak bunun sonucu beklenmeden mahkeme Güler'i tanık olarak dinlemeye karar verdi.
Orhan Pamuk da talebi olmaksızın korunmuştu
Üstelik talep etmemesine rağmen koruma altına alınan kişi sadece Ertuğrul Özkök değil. Yine mahkeme dosyasına giren evraklar, yazar Orhan Pamuk hakkında Cerrah'ın 21 Aralık 2005 tarihli yazısında koruma sağlanması gerektiğine karar verildiğini Valilik’e ilettiği ( ve Muammer Güler'in aynı gün kararı onayladığnı göstermişti. (EA)