Bugün, yani 18 Ocak.. Saat 15.00 suları... Osmanbey'de, Hrant Dink'in öldürüldüğü yerde, Agos Gazetesi'nin altındaki Detay Müzik'ten duduk sesleri yükseliyor. Gazeteci Dink'in üç yıl önce kurucusu olduğu gazetenin önünde öldürüldüğü kaldırımdan insanlar ıslanmamak için hızlı adımlarla geçiyorlar.
Yarın, Türkiyeli bir Ermeni olan Dink'in anılacağı yerde, olay günü yine Osmanbey'in rutin akışının aksine şarkılar çalan dükkânda Hasan Tekin'le konuşuyoruz. Camında yarınki buluşmanın afişleri bulunan, müzik setinden Ermenice şarkılar yükselen dükkânın sahiplerinden Tekin "Bizim için üç yıl geçmemiş gibi. Hala o günkü kadar canımız yanıyor" diyor.
"Hrant'ın Sabiha Gökçen'le ilgili yazdığı yazı, ardından faşistlerin burada eylem yapmasından bu yana olayların bir şekilde içindeydik. Silah sesini duyduğumuzda buradaydık. Acımız o günkü kadar taze."
Tekin'e göre, aradan geçen üç yılda cinayetin üstü perdelendi. "Bu basit bir cinayet değil. Yaşananlar toplumsal bir linçin, Ergenekon'la ortaya çıkan karanlık ilişkilerin, 6-7 Eylül olaylarının bir uzantısı. 19 Ocak 2007'den beri Ermeni arkadaşlarımızın gözlerinin içine bakamıyorum. Sanki bu cinayetin suç ortağıymışız gibi geliyor, utanıyorum."
Cadde, sokak, okul isimleri
Osmanbey azınlıkların yoğun olarak yaşadığı İstanbul semtlerinden biri. Kurtuluş'a komşu, arkası Nişantaşı. Her gün binlerce insanın geçtiği Halaskargazi Caddesi üç yıldır 19 Ocak'ta "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz" diyenlerin buluştuğu bir ortak nokta. Kurtuluş'la Osmanbey'i bağlayan caddenin adıysa bugün Dink cinayetini de aydınlatması beklenen davaya adını veriyor: Ergenekon.
Bu caddenin isminin "Hrant Dink" olarak değiştirilmesi tartışmaları demokrat çevrelerde bir süredir dillendirilmekte. Barış İçin Sanat Girişimi bu talebi somutlandırarak Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'den 14 Ocak'ta randevu talep etti. Ancak Sarıgül'ün işlerinin yoğunluğu nedeniyle randevu ileri bir tarihe kaldı. Girişim belediye başkanını beklemeden, yarınki anmanın ardından caddeye giderek tabelayı değiştirecek.
Semtteki anlamlı sokak, okul isimleri Ergenekon Caddesi'yle sınırlı değil. Talat Paşa İlköğretim Okulu, Bozkurt Caddesi, Kurtuluş mahallesi diye uzayıp gidiyor.
Tekin, caddenin adının değiştirilmesinden yana. "Bütün adı değiştirilen caddelerin, sokakların, semtlerin eski isimleri iade edilsin."
Esnaf isimden memnun, mahalleli değişsin istiyor
Üniversite öğrencileri Neslihan Şahin ve Derya Kuş da bu değişikliği talep eden mahalle sakinlerinden. "Azınlıkların yoğun olarak yaşadığı bu bölgenin okullarına, sokaklarına verilen isimler abes. Abes olduğu kadar da can sıkıcı." Şahin "yöneticileri harekete geçirmek için mahallelinin harekete geçmesi gerektiğini" ekliyor sözlerine.
Cadde esnafından iki kişi -isimlerini vermek istemiyorlar- Ergenekon isminden memnunlar. "Atalarımızın, tarihimizin adı, niye değiştirilsin ki?"
O sırada alışveriş yapan bir kadın araya girerek "Sizi dinledim. Ben Ermeniyim ve bu mahallede doğdum, evlendim, anne oldum ve sanırım burada da öleceğim" diyor. "Durum karışık olduğu için" adını vermek istemiyor. "Bunu burada yaşayan azınlıkları rahatsız etmek için yaptıkları muhakkak. Ben Hrant'ın kardeşlerindenim. Tıpkı onu uğurlayan herkes gibi... Bu caddenin adı, onu öldüren karanlığa inat değiştirilsin istiyorum."
Dink için bir anıt
Dink öldürüldükten sonra Agos'un önüne bir heykel yapılması gündemdeydi. Tekin buna sıcak bakıyor. "Onun anısının burada yaşatılması gerekiyor" diyor.
Bir modaevinin sahibi anmaların dükkânın önünde yapılmasından rahatsız, "İşimizi engelliyorlar" diyor. İsmini söylememeyi tercih ediyor. Dink'in anısına yapılacak bir heykele de itiraz ediyor. "Zihniyetler değişmediği sürece istediğin kadar heykel dik, ne fayda. Çocuklarınıza doğar doğmaz 'gâvur' kelimesini öğretiyorsanız bu sorunu heykelle çözemezsiniz."
Agos'un karşısındaki bir başka dükkânın sahibi de Dink'i anmak için yapılacak herhangi bir şeyin çok da gerekli olmadığını söylüyor.
Öldürüldüğü gün 10 bin, ertesi gün 100 bin kişinin toplandığı kaldırımda, yarın, cinayetin üçüncü yılında yine binlerce insan Hrant Dink için buluşacak. Talep üç yıldır aynı: Adalet! (BÇ)