Açıklamalarda ortak yan ise, "katillerin ve azmettiricilerin bir an önce tespit edilip cezalandırılmaları yolundaki talep" oldu.
RSF: "Herkesi derinden sarstı"
Uluslar arası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, "Bu cinayet, Türkiye'de ve dünyada basın ve ifade özgürlüğünü savunan herkesi derinden sarstı" diye bildirdi.
RSF açıklamasında, "Türk hükümetini, cinayet sorumlularının en kısa sürede tespit edecek ciddi bir soruşturmanın yürütülmesi ve olayın vehametini ölçmeye çağırıyoruz" denildi.
FİJ: "Hoşgörüsüzlük kültürünün kurbanı"
Brüksel merkezli Uluslar arası Gazeteciler Federasyonu (FİJ), Dink'in gazeteciyi aşırı milliyetçilerin hedefi haline getiren "hoşgörüsüzlük kültürü"nün kurbanı olduğunu açıkladı.
Saldırının "provokatif özelliği derin bir siyasi cinayet" olduğunu kaydeden FİJ, "Saldırı doğrudan basın ve ifade özgürlüğünü hedef aldı" dedi.
CPJ: "Ermenilerle daha iyi bir gelecek için uğraştı"
New Yok merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) de, Dink'in geleceğe ışık saçmak için Türkiye'nin bulanık geçmişini işlemeye çalıştığını ve Türkler ile Ermenilere daha iyi bir gelecek için uğraştığını bildirdi.
Gazetecinin tehdit mektupları aldığını hatırlatan CPJ, Dink'in bu tehditlerle ilgili Şişli Savcılığı'na şikayette bulunduğunu ancak bu Başvurudan sonuç alamadığını açıkladı.
AGİT: ''Trajik bir kayıpla sonuçlanan korkakça eylem"
Olayı ''Trajik bir kayıpla sonuçlanan korkakça eylem" olarak nitelendiren Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Medya Özgürlüğü temsilcisi Miklos Haraszti, Viyana'dan yaptığı açıklamada, "Gazetecilere karşı saldırı düzenleyenler, yaptıkları karşısında cezasız kalamazlar" diyerek Türk yetkililerinden sorumluları bir an önce yakalayarak cezalandırmalarını istedi.
SNJ: "Ayıp cinayet"
Fransa Genel İş Sendikası (CGT) bünyesinde örgütlü Ulusal Gazeteciler Sendikası (SNJ), cinayeti kınayarak, "Bu ayıp cinayet, Türk hükümetince en kısa sürede aydınlatılmalıdır" diye bildirdi. (EÖ)