Hrant Dink cinayeti davasına bugün Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. 76. duruşması gerçekleşen mahkemeye bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar katıldı. Duruşmaya katılamayan sanıklar ise Adalet Bakanlığı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen 8'i tutuklu 85 sanıklı davanın 76. duruşmasına tutuklu yargılanan dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz, tutuksuz yargılanan azmettirici Erhan Tuncel, Trabzon eski Emniyet Müdürü Reşat Altay ve dönemin İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in aralarında bulunduğu 8 sanık katıldı.
Gökhan Aslan'a 1 ay hapis cezası
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada SEGBİS ile tanık olarak dinlenen dönemin Trabzon Jandarma Terör Olayları Kısım Amiri Gökhan Arslan'a tanıklığının gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle 1 ay disiplin hapsi cezası verildi. Karar duruşmaya ara verilmesiyle uygulandı. Arslan tutuklanarak ceza evine gönderildi.
Hüsamettin Polat: Ali Öz bana uyarı cezası verdi
Duruşmada ilk olarak dönemin Trabzon Jandarma Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hüsamettin Polat tanık olarak dinlendi. Yapılan kimlik doğrulamasının ardından Polat, cinayet tasarısının gündeme gelen istihbarat toplantısından bahsederek, "Dink cinayeti sonrası Metin Yıldız (Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi) Ali Öz'e 'emriniz var mı' dedi. Öz, 'Coşkun İğci'ye söyleyin konuşmasın' dedi. Takibim üzerine Ali Öz'den uyarı cezası aldım. İleriki günlerde Okan Şimşek'e 'bildiklerinizi söyleyin' dedim" diye konuştu.
Mahkeme başkanı Ali İhsan Horasan da cinayetin ardından görev sonuç raporunun değiştirilip değiştirilmediğini sordu. Polat, müfettişin ifadesini almadığını belirterek, "Okan Şimşek, teftişten önce 'eski görev sonuç raporu değiştirildi. Yeniler kondu, eklemeler düzenleniyor' dedi. Bu olay sonrasında bazı sıkıntılar oldu" yanıtını verdi. Başkan Horasan bunun üzerine Öz'ün kasten böyle yapıp yapmadığını sordu. Polat da, Öz'ün terör konusunda hassas olduğunu ancak neden böyle davrandığını anlamadığını söyledi.
Başkan Horasan, Polat'a eski ifadesini anımsatarak, Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci'nin haber elemanı olup olmadığını sordu. Polat da, "Metin Yıldız, Coşkun İğci'nin haber elemanı olduğunu söylemişti. Toplantıda 'haber elemanımızdan bilgi aldık' demişti" diye yanıtladı.
"Baskıya maruz kaldım"
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu da Polat'a cinayet ile ilgili bilgisi nedeniyle baskıya maruz kalıp kalmadığını sordu. Polat, "Alenen değil ama üstü kapalı bakışmalara maruz kalıyordum. Bundan dolayı emekli oldum" dedi. Ardından tutuklu eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek söz aldı. Akyürek'in cinayet tasarısını 17 Şubat 2006'da öğrendiğini söylemesi üzerine Polat, "Emniyet bu bilgiyi bizle paylaşmadı" dedi. Akyürek de emniyet ve jandarmanın mevzuatının farklı olduğunu söyleyerek üstüne düşer görevi yaptığını savundu.
Gökhan Arslan'a 1 ay hapis cezası verildi
Ardından dönemin Trabzon Jandarma Terör Olayları Kısım Amiri Gökhan Arslan dinlendi. Arslan, cinayetten önce tasarının konuşulduğu istihbarat toplantısına katıldığını söyledi. Bunun üzerine avukat Hakan Bakırcıoğlu, cinayetin önlenmesi için herhangi bir işlem yapıp yapmadığını sordu. Arslan, tasarı konuşulduğunu ancak kendisine bir şey söylenmediği için herhangi bir işlem yapmadığını belirtti.
Bakırcıoğlu, "Unsur komutanları kendisine bilgi vermek zorunda. Toplantıda kendisi de var. Bilgi sahibi olmaması mümkün değildir ve söyledikleri doğruyu yansıtmamaktadır" diyerek daha fazla soru sormayacağını söyledi. Arslan'ı başkan Horasan da uyardı ancak bildiklerinin bu kadar olduğunu savundu. Duruşmaya öğle arası verildikten sonra Arslan'a 1 ay disiplin hapsi verildiği öğrenildi.
Bülent Köksal dinlendi
Öğleden sonra gerçekleştirilen oturumda dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Bülent Köksal tanık olarak dinlendi.
Köksal verdiği ifadede kendisini ilgilendiren tek konunun Trabzon'dan gelen yazı olduğunu belirtti. "Olayın araştırma safhasını bilmiyorum ama İstanbul'la ilgili Trabzon'dan gelen sadece o yazının olduğunu gördüm. Yazı müdüründen aşağıya doğru paraf edilip sevk edilir. Bende üzerine paraf düşüp alt birimlere sevk ettim. Zaten yazı geldikten bir gün sonra ben görevli olarak yurtdışına gittim" dedi.
Mahkeme Başkanı Horasan'ın gelen yazının içeriğini sorması üzerine Köksal "İstanbul'da ses getirici eylem şekkinde bir yazıydı. Yasin Hayal'in abisi Osman Hayal'in bulunduğu fırının araştırılmasını isteniyordu. Ama o yazıyla ilgili daha sonra da ortaya çıkan belgelerden ve kendi tahkikatımızdan o tarihte Yasin Hayal'in ve Osman Hayal'in orda olmadığını anladık. İkisi İstanbul'da değil, Trabzon'daydı." dedi.
"C bürosunun koruma yetkisi yok"
Bunu üzerine Mahkeme Başkanı Horasan "Ses getirici eylemden anladığınız nedir? Böyle bir evrak geldiğinde ne yaparsınız?" sorusunu yöneltti. Köksal "O evrakın ciddiyetiyle ilgili bilgilerin araştırılması gerekir. Ki istihbarata gelen her evrak önemli. Bu bilgileri en müşteki polis memuruna gider. Orada araştırmanın yapıldığı söylendi. Telefon sorgusu ve tahkikatı yapıldı. Bu eğer korumayla ilgili evrak olmuş olsaydı koruma adı alır, koruma emri olarak gelirdi. Koruma amacı güdülerek yazılmış bir yazı değil oradaki. Eylemi yapacak şahsın araştırılması için yazılmış bir yazı. Zaten koruma konusu olan bir yazı olsa bizim birime değil başka birime giderdi. Biz üzerimize düşen görevi yaptık." cevabını verdi.
Mahkeme Başkanı: "Herkes görevini yaptıysa bu adam niye öldü?"
Mahkeme başkanı bunun üzerine sinirlenerek "Herkes görevini yaptıysa bu adam niye öldü? diye sordu ve "Siz koruma için yazıyı gerekli şubeye gönderemez miydiniz sorusunu Köksal'a yöneltti. Köksal ise"Ben hiç korumayla ilgili yazı yazmadım. C bürosun böyle bir yetkisi hiç yok. Bununla ilgili ne yapılabilir diye baktığımızda emniyet Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un yazdığı korumayla ilgili tamim olduğunu gördüm. Ona göre de işlem yapılabilirdi. Ama yapılmadı." cevabını verdi.
Mahkeme başkanının ihmalin nerede bulunduğu sorusu üzerine Köksal "Bize gelen yazı Yasin'le alakalı Ogün'le değil. Dink'le alakalı ama Samast'ın adı hiç geçmiyor. Yasin'in bile geçmiyor, Osman Hayal geçiyor. Tahkikatlar hakkında Trabzon'a da bilgi vermişler. Söz uçar yazı kalır. Keşke yazıya döküp bildirselerdi." dedi.
Mahkeme bugün dinlenmesi planlanan polis memuru Bahadır Tekin'in sorgusunu yarına bıraktı. (HA/HK)