Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine yeniden görülen davanın 72. duruşmasında geçtiğimiz celse savunmalarını tamamlayan dönemin İstanbul İl Jandarma görevlilerinin sorgularına geçildi.
Çağlayan’daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada cinayet işlendiği dönemde İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görev yapan eski uzman jandarma olan Şeref Ateş, İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü Aşırı Sağ Faaliyet biriminde görevli astsubay olan Mikdat Özbek ile İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü Bölücü Örgüt Faaliyetler’den Uzman Çavuş Musa Yıldırım’ın sorgusu yapıldı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali İhsan Horasan raporlu olduğu için duruşmaya kıdemli hakim Sonat Güvenç başkanlık etti.
Suçlamalarİddianamede İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü Aşırı Sağ Faaliyetler görevli Şeref Ateş, Musa Yıldırım, Mustafa Küçük ve Mikdat Özbek’in cep telefonlarının 19 Ocak 2007 günü saat 14.00'den itibaren Dink'in ikameti ve sahibi olduğu Beyaz Adam Yayınevi çevresinde sinyal verdiği iddia ediliyor. |
Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, geçtiğimiz celse savunmasını tamamlayan Ateş’e daha önce Emniyet, Sulh Ceza Hakimliği ve mahkemedeki sorgusunda verdiği çelişkili ifadeleri sordu:
Ateş: Unutkanlık var
“Emniyet ifadenizde Okan Şimşek ile telefon görüşmelerinizin tespit edildiği söylenmiş. Siz de Okan Şimşek ile görüşmeyi hatırlamadığınızı ancak Dink’in vurulmasını haber vermiş olabileceğini söylemişsiniz. Sulh Ceza Hakimliği sorgunuzda da Dink’in öldürüldüğünü televizyondan duyduğunuzu ve Emniyet’te verdiğiniz ifadeyi değiştirmek istediğinizi söylemişsiniz. 7 Temmuz 2017’deki mahkemede verdiğiniz ifadenizde ise Emniyet’teki ile aynı şeyi söylemişsiniz. İfadelerinizde ciddi değişiklik yaptınız. Neden?”
Ateş ise Emniyet ifadesinin doğru olduğunu Sulh Ceza Hakimliği sorgusunda kafasının karıştığını ifade ederek “Unutkanlık var bazı şeyleri net olarak hatırlamıyorum” dedi.
“Emekli olduktan sonra gözaltına alındık ne olup olmadığını bilmeden gözaltına alındık. Sonra baktık iş ciddi. O esnada Bakırköy’deki iş yerimi bile hatırlamadım. Son beyanlarım doğru” diyen Ateş, şöyle konuştu:
“Cinayeti olay günü saat 16.00’da Okan Şimşek’in [sanık, Trabzon Jandarması İstihbarat Görevlisi Astsubay Okan Şimşek, cinayet öncesinde azmettirici sanık Yasin Hayal’in eniştesi olan Coşkun İğici’den Dink’in öldürüleceğine dair bilgiyi alan Trabzon Jandarma İstihbarat görevlileriydi] telefonuyla duydum. Agos Gazetesi’nin ve Dink’in ismini ilk kez o telefonda duydum. 10 yıl sonra karşıma o gün ne yaptın diye sorular çıkıyor.”
“Görev defterini okumadan mı imzaladınız?”
Ateş, Bakırcıoğlu’nun sorusu üzerine istihbarat alışverişi amaçlı olarak MİT görevlileri ve İstanbul İl Emniyet Müdürü İstihbarat Şube görevlileri ile görüştüğünü belirterek, kimlerle görüştüğünü hatırlamadığını beyan etti.
Ateş’in “Sorguda bana görev defterini göstermediler” demesi üzerine Mahkeme Başkanı Güvenç “Okumadan mı imzaladınız?” dedi.
Ateş’in ardından Yıldırım’ın sorgusuna geçildi. Yıldırım 19 Ocak 2007’de Bakırköy’de nöbetçi olmasına rağmen görev kayıt defterinde Mikdat Özbek ile birlikte Beşiktaş’ta göreve gittiği yazıyordu.
Bakırcıoğlu ve Mahkeme Başkanı Güvenç defaatle Yıldırım’a “Bakırköy’de nöbetçiyseniz neden Mikdat Özbek ile göreve çıktığınızı yazdınız?” diye sordu. Yıldırım’ın “Nöbet önceden bellidir ama günlük olarak görevlendirme kayıt defterine unsur komutanı ile birlikte yazılır. Ben o gün Bakırköy’e gittim, Özbek de göreve gitti” cevabı üzerine Güvenç “Bunu üst rütbelilere de soracağız” dedi.
Özbek: MİT ile görüşürdük
Özbek de Ateş gibi “MİT görevlileriyle istihbarat paylaşımı için zaman zaman Beşiktaş’ta görüşmeler yapardık” dedikten sonra 19 Ocak günü yaptığı telefon görüşmelerini ise “net olarak hatırlamadığını” söyledi.
“Hatırlamıyorum”
Özbek 19 Ocak 2007 gününü de net hatırlamadığını, neden Beşiktaş’a gittiğini anımsamadığını ekledi.
Davaya 15, 17 ve 18 Mayıs günleri devam edilecek.
Dava sanıklarıDava, tetikçi ve azmettiricilere ilişkin ana iddianame, İstanbul ve Trabzon Emniyeti ile İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerine ilişkin kamu görevlileri iddianamesi ve aralarında Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan gibi gazetecilerin, Fethullah Gülen'in ve Trabzon, İstanbul ve Samsun Jandarma görevlilerinin olduğu iddianameyi içeriyor. 1. iddianame (ana dava)Yasin Hayal, Erhan Tuncel, Ogün Samast, Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Osman Hayal, Coşkun İğci. 2. iddianame (kamu görevlileri)TIKLAYIN - Hrant Dink Davasında Kamu Görevlileri Hakim Karşısında Engin Dinç, Özkan Mumcu, Celalettin Cerrah, Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Reşat Altay, Ahmet İlhan Güler, Hamdi Egbatan, Mehmet Ali Özkılınç, Şükrü Yıldız, Ali Poyraz, Sabri Uzun, Faruk Sarı, Hasan Durmuşoğlu, Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Osman Gülbel, Mehmet Uçar, Onur Karakaya, Tamer Bülent Demirel, Coşgun Çakar, Yunus Yazar, Yılmaz Angın, Mehmet Akif Yılmaz, Serkan Şahan, Ömer Faruk Kartın. 3. iddianame (jandarma ve “Fethulllahçı Terör Örgütü soruşturması”)TIKLAYIN - Üçüncü Hrant Dink Cinayeti İddianamesi Ana Davayla Birleştirildi Fethullah Gülen, Ekrem Dumanlı, Zekeriya Öz, Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan, Halil İbrahim Koca, Ali Öz, Hamza Celepoğlu, Metin Yıldız, Muharrem Demirkale, Yavuz Karakaya, Ecevit Emir, Ali Barış Sevindik, Eyüp Temel, Metehan Kadir Yıldırım, Ercan Gün, Veysel Şahin, Tefik Cantürk, Önder Araz, Ahmet Fark Aydoğdu, Adem Sarıgöl, Ergün Yorulmaz, Ahmet Çetiner, Atilla Güçlüoğlu, Birol Ustaoğlu, Metin Balta, Murat Bayrak, Yakup Kurtaran, Yüksel Avan, Muhammer Ay, Volkan Şahin, Ünsal Gürel, Şeref Ateş, Okan Şimşek, Hüseyin Yılmaz, Gazi Günay, Cevat Eser, Adnan Acar, Rahmi Özer, Mustafa Küçük, Musa Yıldırım, Mikdat Özbek, Emre Cingöz, Yusuf Bozca, Abdullah Dinç, Bekir Yokuş, Hacı Şefik Şimşek, Niyazi Malkoç, Resul Kütükoğlu, Metin Canbay. |
(EA/HK)