Hrant Dink cinayetinde iki duruşmadır dinlenemeyen "gizli tanık" ile ilgili dava tutanağındaki teşhir edici bilgiler ve mahkeme başkanı Erkan Canak'ın, "Gizli tanık Türkçe'yi tam bilmiyormuş" sözleri gizli tanığın can güvenliğini gündeme getirdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin önceki gün (8 Şubat) gördüğü duruşmanın tutanağında, "Ermenice bilen tercümanın hazır bulundurulması" talep ediliyor. Mahkemenin kaynaklık ettiği bilgiye göre, "gizli tanık evinde unutuldu"...
Yazıcıoğlu: Özel tedbirler alınmadan çağrılmaz
Ceza hukukçusu Doç. Yılmaz Yazıcıoğlu, tanık koruma yasasından yararlanan gizli tanığın Emniyet Genel Müdürlüğü veya Jandarma Komutanlığınca kurulan bir koruma birimince korunduğunu açıkladı.
Bu yasanın, mahkemelere birinci görev olarak gizli tanığın kimliğinin ortaya çıkarılmaması ve can güvenliğinin sağlanması konusunda yetki verdiğini ve yükümlü kıldığını ifade eden Yazıcıoğlu, "Özellikle mahkeme, bu kişinin uyruğunu, kimlik bilgisi olduğuna göre, gizlemek durumundadır. Kaldı ki, tanığın duruşmaya çağrılması da, yönetmelikteki tedbirler alınmadan, makyaj, maske, özel kabin veya özel yöntemlerle tedbir almadan çağrılmaz" şeklinde konuştu.
"Allahtan gizli tanık evinde unutulmuş..."
"Allahtan gizli tanık evinde unutulmuş. Unutulmasa ifşa olacaktı. Belki bu tedbirleri daha usulüne uygun bir şekilde alınması fırsatı bize doğmuş oldu. Ermenice bir tercüman çağrılacağının belirtilmesi bize mahkemeye çağrılan kimsenin hangi dilde tanıklık edeceğini veriyor ve kimliğini de bir parça öne çıkarmış oluyor ama "evinden" dediğinizde dosyada evine ilişkin bilgilerin de olduğu ortaya çıkar ki, bu hiç yerinde değil."
Hakim: Gizli tanık Türkçe'yi tam bilmiyormuş
Dink cinayeti davasının 12. duruşmasında gizli tanığın dinlenmesi beklenirken ve sanıkların tamamına yakını duruşmada hazır edilirken saat 15.00 sularında gizli tanığın duruşmaya getirilmediği öğrenildi. Polis, gizli tanığı getirmek için talimat almadığını açıklarken mahkeme başkanı Erkan Canak, "Bana gizli tanık geldi diye not geldi ama gelmemiş. Gizli tanık evde polis bekliyor. Polis burada gizli tanığı bekliyor. Ben ne yapayım?" sözleriyle şaşkınlığını bildiriyordu.
Canak, dün (9 Şubat) habercileri bildirirken ise bu kez, "Gizli tanık Türkçe'yi tam bilmiyormuş. Polis gizli tanığın Türkçe'yi tam konuşamadığını söyledi. Tercüman da bulunmadığı için gizli tanığı çağırmadım. Tercüman hazır olsaydı polis gizli tanığı getirecekti. Bir dahaki oturumda hazır edilmesini ve tercüman da istenmesini kararlaştırdık" dedi. (EÖ)