Agos gazetesi yayın yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davanın 9. duruşması, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, bugün görülen dava sona erdi.
Mahkeme, 19 Ocak 2007 tarihinde işlenen cinayetle ilgili yargılamada, tutuklu sanıklar Ogün Samast, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'in tutuklu kalmasına karar verdi.
Cerrah, Güler, Akyürek, Altay ve Öz dinlenmeyecek
Mahkeme, bugün görülen ve 2,5 saat süren duruşmada, müdahil avukatlarının, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Trabzon Emniyet müdürü Reşat Altay, Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz'ün dinlenmesi yönünde ırarla dile getirdikleri talepleri "dosyaya yenilik getirmeyeceği" iddiasıyla reddetti.
Dava 6 Temmuz'da görülecek
Duruşma Savcısı da, yüksel kamu görevlilerinin dinlenmesine karşı çıkmış ancak sanıklar Yolcu ve İskenderun'un tahliye edilmesini istemişti. Yargılamaya 6 Temmuz 2009 tarihinde devam edilecek.
Bugükü duruşmaya Almanya Sol Parti (DİE LİNKE) temsilcisi Kadriye Karcı, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) milletvekili Ufuk Uras, aktivist Zeynep Tanbay, gazeteciler Oral Çalışlar ve Savaş Ay, Diyarbakır Barosu eski başkanı Sezgin Tanrıkulu, İnsan Hakları İzleme örgütünden (HRW) Emma Sinclair-Webb, yönetmen Sırrı Süreya Önder ile Paris Barosu Ceza Hukuku Komisyonu Sekreteri Vincent Niore, Konferans Sekreteri Matthieu Brocher, Ermeni Asıllı Fransız Avukatlar Birliği (AFAJA) Başkanı Alexandre Couyoumdjian ve birlik üyeleri Rose-Marie Frangulian Le Priol ve Alexandre Aslanian gözlemci olarak katıldılar.
Sanık Mustafa Öztürk'ün avukatı Havva Sezen öğleden sonraki oturumda Paris Barosu'ndan hukuki gözlem için duruşmayı izlemeye gelen heyetin cüppelerini çıkararak izleyebileceklerini aksi takdirde salondan çıkarılmaları gerektiğini savundu. Sezen bu itirazını, İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın'ın Paris Barosu'nun katılımcı olmasının yargıyı zedeleyeceği görüşüne dayandırdı.Sezen'e müdahil avukatlar Bayram Bahri Belen, Kemal Aytaç ve Fethiye Çetin tepki gösterdiler.Mahkeme bu konuda bir karar almadı.
Tutuklu sanıklardan tetikçi zanlısı Ogün Samast sağlık nedenlerini gerekçe göstererek geçen iki duruşmaya katılmamıştı.
Samast: Sorularınıza yanıt vermeyeceğim
Öğleden önceki oturumda tutuklu sanıklara Yolcu ve İskender, ayrıca tutuksuz sanık olarak dönemin Alperen Ocakları il başkanı Öztürk katılmıştı.
Bir saati aşkın süren sabahki oturumda; İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine Dink cinayetiyle ilgili ifade vermek istediklerini belirterek bulundukları Silivri Cezaevi İdaresine dilekçe sunan çoğu cinayetten tutuklu Volkan Eryedi, Şinasi Erşentürk, Veli Halis Çelik, Orçun Cülek, Adil Orhan tanık olarak dinlendi.
Tanıkların birbirlerine benzeyen ifadelerine göre "Ogün Samast sadece cinayette piyon olarak kullanılmıştı. Tetiği çeken kişi bir başkasıydı".Bir tanık da, kendilerine cinayetten Celalettin Cerrah'ın haberi olduğunun, çünkü hemşehrileri olduğunun söylendiğini savundu.
Beş tanık da bu sözleri cinayet suçlamasıyla Silivri Cezaevinde bulunan ve bir süre koğuşu paylaştıkları Eski İstanbul Emniyet Müdür Şükrü Balcı'nın oğlu Ertuğrul Balcı'ya dayandırdılar.
Tanıklar beş kişi olarak cezaevi idaresine ayrıntılı beyanda bulunduklarını söylediler. Ancak "dilekçelerinin uzun olduğu" ya da "cinayet davasını gören mahkemeye hitaben ifade vermek istediklerinin beyan edilmemesi" gibi gerekçelerle ilk dilekçelerinin geri çevrildiğini belirttiler. Sanıklar beyanlarına göre, bu dilekçelerinin ardından farklı koğuşlara dağıtıldılar, ikinci kez ifade vermek istedikleri yönünde dilekçe yazmak zorunda kaldılar. Bütün bu işlemlere anlam veremediklerini söylediler.
Beş kişinin tanık sıfatıyla dinlenmesinin ardından tetikçi zanlısı Samast müdahil avukatlarının sorularıyla karşılaştı.
Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun yayınlanmasından sonra ve söz konusu beş kişinin ifadeleriyle ilgili avukat Belen'in düşüncelerini sorduğu Samast "Hiçbir sorunuza cevap vermek istemiyorum" dedi.
"Eyüp'te arkadaşlarınla buluştun, dolaştın, gezdin. İlk defa Agos'un yerini nasıl buldun? sorusuna Samast "Adres aklımdaydı. İnsanlara sordum. Yanımda birisi vardı ise bunu kanıtlayın. O kadar büyük konuşuyorum. Yanımda birisi yoktu" diye cevap verdi.
Samast birçok soruyu "Daha önce anlattım" diyerek geçiştirdi. Azmettirici olarak yargılanan Yasin Hayal hakkında işittiklerinden ötürü kapıldığı korku nedeniyle eylemi gerçekleştirdiğini ifade etti. Samast bu korkusundan söz ederken Hayal'in eski avukatı, Ergenekon davası sanığı Fuat Turgut'un ailesini ziyaret ettiğine değindi: "Beş ay önce benim ailemin evine kadar gitmiş. Ne konuşulduğunu ailem moralim bozulmasın diye söylemiyor."
Samast müdahil avukat Arzu Becerik'in sorularına da "Sen dövecekmiş gibi soru soruyorsun, sana cevap vermeyeceğim" diyerek karşılık verdi.
Tetikçi zanlısı Samast ailesiyle ilgili sorulara sert tepki gösterdi, cep telefonuna ait iki sim kartı ne kadar süre kullandığını ve nasıl kaybettiğini hatırlamadığını söyledi.
Paris Barosu avukatları: Cinayetin aydınlatılmasını diliyoruz
Fransa'dan Paris Barosundan beş avukat gazetecilere yaptıkları açıklamada şöyle dediler.
"Cinayette tüm dolaylı ve doğrudan sorumluluğu bulunanların sorumluluklarının belirlenmesini ve cinayetin aydınlatılmasını temenni ediyoruz. Dink ailesine dayanışmamızı dava sonuna kadar göstereceğiz."
Sayıları 15'i bulan müdahil avukatlar içinde Beceril ve Belen dışında Fethiye Çetin, Ali Koç da var. Dink ailesindense Hrant Dink'in kızı Delal Dink, eşi Rakel Dink, kardeşleri Orhan ve Yusuf Dink de bu sabah adliyedeydi.
Beşi tutuklu 20 sanığı yargılandığı davanın duruşmasına, cinayeti azmettirmekle yargılanan polis muhbiri Erhan Tuncel ve Yasin Hayal, 26 Ocak'ta görülen bir önceki duruşmada kavga ettikleri için "bir duruşmaya katılmama cezası" verildiğinden katılmadılar.
Dink cinayeti davası
Cinayet, iki yıl üç ay sonra Ergenekon Soruşturması'nda ülkeyi istikrasızlığa itmeye dönük sansasyonel olaylar" arasında sayılsa da, İstanbul'da görülen davada sorumluluğu olabilecek hiçbir kamu ve emniyet görevlisi yer almıyor.
Dink Ailesi avukatlarının, cinayet planları tespit edildiği halde önlem almayan Trabzon Emniyeti ve Jandarması'na bağlı görevlilerin de cinayet dosyasından yargılanması yönünde yapılan ısrarlı girişimler sonuç vermemişti.
Bunun üzerine iki kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuru yapılmıştı. Bir başvuru da, ihbarları değerlendirmemekle suçlanan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve ona bağlı görevlilerin yargı önüne çıkarılmaması üzerine yapılmıştı. (EÖ/EZÖ)