26 Mart 2023’te Zonguldak Karabük yolu üzerindeki Filyos Çayı'nda cansız bedeni bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Dinabongho Ibouanga’nın davasının üçüncü duruşması 29 Nisan'da görülecek.
Dina İçin Feministler, bir çağrı yaparak "Ne Dina’yı ne de Dina davası sürecinde tanıdığımız, yol arkadaşlığı yaptığımız Afrikalı göçmen öğrencilerin yalnız olmadığını göstermek için yine Karabük’te olacağız" dedi.
29 Nisan 11.40’ta görülecek 3. duruşmada daha kalabalık olmak için, tüm kadınları Karabük’e çağıran Dina İçin Feministler şu açıklamayı yaptı:
"26 Mart Dina'nın katledilmesinin yıl dönümüydü. Aradan bir yılı aşkın süre geçti ve biz hâlâ Karabük yollarını aşındırıyoruz. Dosyada tutukluluğu devam eden bir sanık erkek var. Bizim, Dina’nın ölümü ile ilgili olduğunu düşündüğümüz diğer kişiler ise soruşturma kapsamının dışında olmaya devam ediyor.
"Tam da bu dönemde, 29 Nisan’da gerçekleşecek duruşmaya hazırlanırken Karabük'teki göçmen öğrencilerle ilgili yayınlanan ırkçı haberler yağmur gibi yağmaya başladı. Irkçılığın ana hedefi ise Afrikalı-siyah öğrenciler oldu. 24 Ocak’ta görülen bir önceki duruşmada Dina için feministlerden avukatlar ile hakim ve savunma avukatları arasındaki 'Karabük’te ırkçılık vardır -yoktur' tartışmasına Karabüklü faşistler nokta koydular. Evet, Karabük'te ırkçılık vardı ve kendileri bizatihi bunun gerçek sahipleriydi. Irkçıların hedefi göçmen öğrenciler, en baş hedefi ise Afrikalı siyah öğrencilerdi.
"Göçmen öğrencilerin bir kısmıyla duruşmalar sırasında karşılaştık, tanıştık, sohbet ettik. Nasıl ırkçılığa maruz kaldıklarını ilk ağızdan dinledik. Irkçılığa elbette ki en çok kadın göçmen öğrenciler maruz kalıyordu, dünyanın her yerinde olduğu gibi. Bir göçmen siyah kadın öğrenci arkadaşımız iki defa kaçırılma tehlikesi geçirdiğini anlattı. Başka bir kadın arkadaşımız Karabüklü erkekler tarafından para karşılığı seks teklifi aldığını söylerken Dina'nın ölmeden önce annesine watsapta 'anne bana para karşılığında seks teklif ediyorlar' diye yazdığını biliyoruz. Bütün bunlar tesadüf mü acaba? Özellikle göçmen öğrencilere uygulanan ırkçı ve cinsiyetçi bir tutum mu yoksa? Biz bunların toplamına 'tesadüf değil erkek şiddeti' diyoruz. Siyah kadınların sokakta, markette, işyerinde rastgele bir erkek tarafından muhatap olduğu bu soruların teklif değil taciz olduğunu söylüyoruz.
"Karabük rektörüne, valisine ve emniyet yetkilerine soruyoruz. Göçmen öğrenciler ırkçı saldırılar nedeniyle evlerinden çıkamazken siz ne yapıyorsunuz? Faşist güruh göçmen öğrencilerin yaşadığı sokaklarda ırkçı sloganlar atarak dolaşırken siz neredesiniz?
"Merak ediyoruz: Göçmen öğrencilerin can güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Irkçı saldırılara karşı hangi önlemleri alacaksınız? Yoksa “görmedim, duymadım, bilmiyorum” demeye devam mı edeceksiniz? Göçmen öğrencileri siz bir kâr aracı olarak görüyorsunuz belli ki ama biz öyle görmüyoruz, haberiniz olsun." (AÖ)