Laik bir düzende din kamusal bir görev değil, sivil topluma ait bireysel bir alan olmalıdır diyen Dink, dine devletin herhangi bir şekilde karışmasına karşı olduğunu, bu nedenle devletin yönetimindeki bir Diyanet anlayışına da karşı çıktığını belirtti.
Devlete ödediğimiz vergiler
Laik bir düzende devletin fonksiyonunun yurttaşların din ve vicdan özgürlüğünü güvenceye almakla sınırlanacağını belirten Dink, Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan bütçenin bazı bakanlıkların bütçelerinden daha fazla olduğunu hatırlattı.
İnanmadığım bir inanca niçin ben vergisel katkıda bulunuyorum ya da niçin bir Müslüman inanmadığı Hıristiyan dinine katkıda bulunsun? diye soran Dink, Diyanetten şu anda sadece bir kesimin yararlanıyor olması bir sorundur; ancak herkesin yararlanıyor olması da bu etik sorunu ortadan kaldırmayacaktır dedi.
Dink, inançların kendi hizmet alanlarını kendilerinin yönetmesi; gereksinimlerini de kendilerinin karşılaması gerektiğini söyledi.
Ne benim vergimle Müslümanlık bir yere gelsin, ne de Müslümanın vergisiyle benim inancım bir yere gelsin diyen Dink, tüm inanç çevrelerinin kendi alanında kendi ihtiyaçlarını karşılayacağı bir sistem geliştirilmesini önerdi.
Okullarda değil ibadethane çevresinde din eğitimi
Okullarda din eğitimi verilmesine karşı çıkan Dink, buna rağmen, eğitim sisteminde din eğitiminin yeri olacaksa, bu eğitimin o dinin uzmanlarınca yani din görevlilerince verilmesi gerektiğini savundu.
Okula din adamı giremez anlayışına karşı çıkıyorum. Ancak asıl savunduğum, okullarımızda din dersinin olmaması, her dinin kendi ibadethane çevresinde çocuğunun ya da din eğitiminin karşılanmasıdır.
Dinin mesleki bir alan sayılamayacağını belirten Dinke göre, din bir inanç alanıdır ve okullarda dini eğitimin yerine tartışılması gereken, bu inanç alanının hizmetkarlarının yani ruhanilerin nasıl yetiştirileceğidir:
Bunun için dinlerin kendilerine özel bir hak tanımak ve her inancın kendi din adamını nasıl yetiştireceğini onun iradesine teslim etmek gerekir. Bunun için devletin liseler, okullar açıp kapatmasına gerek yoktur. (BB)