Laik bir düzende din kamusal bir görev değil, sivil topluma ait bireysel bir alan olmalıdır diyen Dink, din eğitiminin okullardan uzaklaştırılması gerektiğini savundu.
Dink ayrıca, dine devletin karışmasına karşı çıktığını da vurguladı ve bu nedenle devlet yönetimindeki bir Diyanet anlayışına da karşı çıktı.
Devlete ödediğimiz vergiler
Laik bir düzende devletin görevinin yurttaşların din ve vicdan özgürlüğünü güvenceye almakla sınırlanacağını belirten Dink, Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan bütçenin bazı bakanlıkların bütçelerinden daha fazla olduğunu hatırlattı.
Hükümetler, Diyanet İşleri gibi mekanizmalarla dini kamusal alana dahil etmemeli diyen Dink, Diyanet İşleri içerisinde Alevilere, Hıristiyanlara yönelik bir takım girişmelere de bu nedenle karşı çıktığını söyledi.
Dink, bunun yerine Diyanet İşleri Başkanlığının ortadan kaldırılmasını önerdi ve ekledi:
Diyanetten şu anda sadece bir kesimin yararlanıyor olması bir sorundur; ancak herkesin yararlanıyor olması da bu etik sorunu ortadan kaldırmayacaktır İnanmadığım bir inanca niçin ben vergisel katkıda bulunuyorum ya da niçin bir Müslüman inanmadığı Hıristiyan dinine katkıda bulunsun?
AKP, gayri Müslim vatandaşların da hükümeti
İnançların hizmet alanlarını kendilerinin yönetmesi; gereksinimlerini de kendilerinin karşılaması gerektiğini söyleyen Dinke göre, Her dinin eğitimi o cemaatin gelenekleri ve kültürü doğrultusunda, kendi ibadethane çevresinde verilmeli.
Türkiyede Müslim ve gayri Müslim vatandaşlara sunulan imkanlar arasındaki farklılıklara değinen Dink, adaletsizliklere dikkat çekti:
Bir yanda Kuran Kursları okullara kadar giriyor. Diğer yanda, Süryanilerin bir okulu bile yok; Ermenilerin, Rumların ruhban yetiştirebilecekleri bir mekanizmaları yok diyen Dinke göre, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı, Müslüman cemaatin gereksinimlerini karşılamak için gösterdiği gayretkeşliği adaletli bir biçimde gayri Müslim vatandaşlar için de göstermek zorunda.
Dini kendi alanında özgürleştirmek gerekir
Gerçek demokrasilerde dinlerin inançlara ait bir alana terk edileceğini ve inancın kamusal alana sirayet etme cüretinin de kalmayacağını belirten Dink, Dini kendi alanı içinde özgürleştirmek gerekir dedi.
Dink, O zaman, inancın kamusal alana sirayet etme cüreti de kalmayacaktır. Dine tanınan özgürlük, kamusal alanın özgürlüğünü ve dinden bağımsızlığını da beraberinde getirecektir diye konuştu. (BB)