Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde kaçak bir atık sahasına boşaltılan ve asbest içeren cam yünü halk sağlığını tehdit ediyor.
Yerel halkın 'İzocam Tepesi' olarak adlandırdığı 12 bin metrekareye yayılan bu yalıtım maddesi bölgeden temizlenmediği gibi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi şimdi de alanda viyadük inşaatı başlattı.
The Black Sea’den Dilan Pamuk ve Vedat Örüç’ün haberine göre kazı çalışması nedeniyle toprakta bulunan tonlarca asbest içeren madde havaya saçılıyor. Sahadaki işçiler durumdan tamamen habersiz ve koruyucu ekipman kullanmadan çalışmaya devam ediyor.
Taşeron firma Menga İnşaat'ın çalışanları, işle ilgili herhangi bir tehlikeden haberdar olmadıklarını ve kendilerine herhangi bir özel ekipman verilmediğini söyledi.
Bir iş makinesi operatörü “Burası hakkında hiçbir bilgim yok. Sadece buranın eskiden çöp döküm alanı olduğunu biliyordum ama üstlerimiz riskli bir alan olduğu konusunda bizi hiç uyarmadı” dedi.
Operatör “Haftalardır burada çalışıyoruz; umarım bir sıkıntı yaşamayız. Zaten çıkardığımız toprağı da yamaçtan aşağı döküyoruz, sorun olsaydı müdahale ederlerdi herhalde” diye konuştu.
"İzocam getirdi pisliği yığdı, oldu bitti"
İnşaatın ve atık alanının bulunduğu bölgede yaşayan Ahmet Durmaz, kaçak atık sahasının zaman içinde oluştuğunu ve yerleşim alanının önüne kadar genişlediğini söyledi.
Durmaz, “Bu yoldan itibaren komple İzocam’dır burası. Dağ yaptılar buraya. Normalde temizlenmesi lazım, ama İzocam getirdi pisliği yığdı, oldu bitti” dedi.
Yetkililerin, toplumu bir başka sağlık riski konusunda daha bilgilendirmeyerek ya da yeni yol yapımı planı konusunda halka danışmayarak ihmalkâr davrandığını belirten Durmaz, “Zaten Dilovası’nda herkes astım hastası, bunu kimse inkar edemez. Bize köprü yapacağız falan diye herhangi bir bilgi de sunmadılar” ifadelerini kullandı.
"Bertaraf edilmeli"
Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Prof. Dr. Yücel Demiral, yapılan inşaatın "tehlikeli" olduğunu ve derhal durdurulması gerektiğini söyledi.
Demiral, işçilerin asbestli bölgede güvenli bir şekilde çalışabilmesinin hiçbir yolu olmadığını belirtip asbestin yasal koşullar altında kalifiye uzmanlar tarafından bertaraf edilmesi gerektiğini ekledi.
Demiral “Kişinin soluduğu havada asbest olmaması için tamamen kapalı, ‘scuba’ dediğimiz bir sistem kullanılması gerekiyor. Bu da tehlikeli madde giysisi, hava geçirmez kumaşlar ve dekontaminasyon prosedürleri anlamına geliyor” dedi.
Mevcut çalışma şartları yalnızca işçiler için değil onların etkileşime girdiği herkes için de ciddi bir risk teşkil edebileceğini de söyleyen Demiral “İşçiler asbesti kıyafetleriyle evlerine taşıyabilirler. Eşleri ve çocukları maruz kalabilir. Buradaki asbest, toplumu tümden ilgilendiren bir şey haline gelebilir. Şu anda işçilerin yaptığı karanlıkta gitmeye benziyor” ifadelerini kullandı.
Firma yalanladı, testler doğruladı
Dilan Pamuk ve Vedat Örüç, İzocam cam yünlerini üreten Saint-Gobain’le de iletişime geçti. Şirketin medya ilişkileri yöneticisi Laure Bencheikh gönderdiği e-postada "İzocam tarafından üretilen cam yünü ürünlerin asbest içermediğini ve hiçbir zaman da içermemiş olduğunu" ve şirketin sadece izin verilen atık sahalarını kullandığını söyledi.
Ancak 2019’da yapılan testlerde buradaki atıklarda krosidolit, krizotil ve amosit olmak üzere üç tür asbest içeren elyaflı çimento bulunmuştu.
İzocam Tepesi, 1980'lerden bugüne dek Dilovası'nın Orhangazi Mahallesi sınırında yer alıyor.
Haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz.
TÜSAD, ASBESTLİ GEMİ SÖKÜMÜNÜN SAĞLIK RİSKLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
Asbest, maruziyetten 40 yıl sonra bile kansere neden oluyor
(HA)