*Fotoğraf: lordiz.com'dan. Dünyanın en yaşlı olduğu iddia edilen Meşe Ağacı. Çerkesler, Pagan dönemde, Meşe Ağacı'nın kutsal olduğuna inanıyordu.
“Amcam, bana Dijan ismini koymuş. ‘Jan’ bizim dilimizde, atik, hızlı, keskin anlamlarına geliyor.
“Eskiden prens ya da prenseslere verilen bir isimmiş. Nüfus Müdürü içinde “j” harfi geçtiği için kimliğime yazmamış.
“Amcam, uğraşmış ancak ikna edememiş. En sonunda babam oradan geçen birine sormuş adımı öyle ‘özlem’ koymuşlar, kimliğimde öyle yazıyordu.
“Herkes bana, Dijan diyordu ama kimlikte ‘Özlem’ yazıyordu. Üniversite 3. Sınıfta mahkeme başvurdum ve kimlikteki adımı da Dijan yaptım.”
Dijan, şimdilerde Adigece’yi konuşabilen sayılı genç arasında yer alıyor.
Adigece duyduğu kelimeleri kaydeden, notlar alan Dijan, dilinin kaybolmaması için mücadele ediyor.
Bu nedenle üniversitedeki tezini de “Uzunyayla Çerkeslerinde Ritüel Oyun ve Karnaval” üzerine yapan Dijan, “Tez yazmak benim için bir aktivizmdi” diyor.
ÖNERİ: Dijan, bu haberi okurken bu şarkıyı dinlemenizi öneriyor. |
“Türkçe’yi okulda öğrendim”
Dijan’ı dinliyoruz.
“Ben, ağırlıklı olarak Adigece'nin konuşulduğu, Türkçe'nin de az çok konuşulduğu bir evde büyüdüm. Türkçe’yi de biraz geç öğrendim. Okulla beraber Türkçe’m daha baskın hale gelmeye başladı.
“Ortaokulda şunu fark ettim mesela dille ilgili şunu fark ettim. Türkçesini bilmediğim ama her iki dilin yerine yerleşmiş isimler vardı.
“Kayseri Çerkeslere çok alışkın bir kent, çok fazla Çerkes nüfusu olduğu için orada çok farklıymış gibi hissetmedim. Ama ne zaman ki üniversiteye başladım Eskişehir’de o zaman daha çok anlamaya başladım farklılığımı.
“Dili öğretmek kadınlara yüklendi”
“Çünkü bende bir aksan vardı, konuşmaya başlayınca insanlar “Ay ne tatlı şeker” diyordu. Biraz garip bir deneyimdi. Kendini insan, böyle seyirlik bir nesne ya da karikatürize bir şey gibi hissediyor.
“Dili öğretmek her zaman bir şekilde kadınlara yüklendi. Benim gördüğüm kadarıyla da Çerkeslerin içerisinde genelde böyle. Bence dilin öğrenimi konusunda aile önemli. Eğer Çerkeslerin yoğun olduğu bir bölgede yaşamıyorsanız, Adigece , Abazaca sınıfı zaten açılmıyor.
“Benim daha önce Eskişehir’de şöyle bir deneyimim de oldu. Çerkeşce kursu verdim birkaç yıl orada. Mesela unutmuş olsa da çocukluğunda duyan ve maruz kalanların telaffuzu çok daha kolay açılıyordu. Ama bu hiç duymayan, annesi babası Çerkesçe hiç konuşmayan insanlar çok zorlanıyor.
“Dillerimiz tehlike altında. Dolayısıyla hani son konuşanlardan biriyim ben. Benim kardeşim çok iyi derecede anlıyor ama konuşamıyor. Dilimiz kayboluyor. Bu nedenle ister istemez sürekli bir şeyleri kayıt altına alma ihtiyacını hissediyor insan.
“Ben de tezimi bu nedenle ‘Uzunyayla Çerkeslerinde Ritüel Oyun ve Karnaval’ konusu üzerine yaptım.
“Mesela dil meselesi benim için mühim olduğu için bütün mülakatları Çerkesçe yapıp sonra Türkçeye çevirdim ve bazı çevrilmesi imkânsız olduğunu düşündüğüm kavramları o şekilde bıraktım. O benim için sadece tez yazmak değil aslında bir aktivizm biçimi.
21 Şubat mesajı
“Bugün 21 Şubat Dünya Anadili Günü. Herkesin kendi anadilini öğrenmesini rica ediyorum. Yaşadığımız coğrafyada çok dillilik ve kültürlülük var. Bu dilleri, kültürleri öğrenebiliriz. Buna gözümüzün kulağımızın gönlümüzün açık olması yeter diye düşünüyorum.
Okuma ÖnerileriCaner Yelbaşı/ Türkiye Çerkesleri/ İletişim Yayınları/ 2019 Ulaş Sunata / Hafızam Çerkesçe / İletişim Yayınları/ 2020 Elbrus Aksoy / Benim Adım 1864 / İletişim Yayınları/ 2020 İzleme ÖnerileriTwilight of Hope" ("ГУГЪЭМ И МЭЗЭХ"): Circassian Historical Film 1864'te Yaşanan Çerkes Sürgünü - O Gün Neler Yaşandı? Dinleme Önerileri |
BİR DİL BİR KADIN BİR HİKAYEBu podcast söyleşisi, Anadili Kadınları'nın ortak emeğiyle yayına hazırlandı. @AnadiliKadin Görsel: Marta Sömek YARIN: POMAKÇA/ANADİLİ KADINLARINDAN DUYGU ANLATIYOR |
Anadili Kadınları Anlatıyor / Catrine: Rumcanın yakarışını duyan da kalmadı
Anadili Kadınları Anlatıyor / Çiğdem: Anadilim Zazaca, benim iç serzenişim
(EMK)