Her geçen gün kurucu değerlerinden uzaklaşan Avrupa Birliğini’nin parçalanmasını engellemenin yolunun onu radikal anlamda demokratikleştirmekten geçtiğine inanan Avrupa Demokrasi Hareketi DiEM25 Türkiye ağdaşları, 23-24 Ekim tarihlerinde adil ve demokratik bir Türkiye ve Avrupa için Ankara’da toplandı.
DiEM25, yereli odağına alıp çağın ruhunu duyan, bunların etkileşerek birlikte var olabileceklerine inanan ulus-ötesi politik hareketi olarak eylemcil ajandasında odağına 8 kritik kavramı alıyor: Avrupa Anayasası, saydamlık, ulus-ötesilik, tüm Avrupacılık, Yeşil Yeni Mutabakat, göç ve mülteci politikaları, emeği gözeten, tekno-feodalizmi sorunsallaştıran adil bir ekonomi ve kültür vizyonu.
DiEM25 neden önemli?
Avrupa'da Demokrasi Hareketi 2025 ya da kısaltması DiEM25, 2016’da Yunanistan eski maliye bakanı ekonomi profesörü Yanis Varoufakis, Hırvat filozof Srećko Horvat ile Tüm-Avrupacı bir grup Avrupalı tarafından 9 Şubat 2016'da Berlin'deki Volksbühne Tiyatrosu’nda ve Roma'da 23 Mart 2016'da düzenlenen törenlerle başlatılan politik bir hareket. Kuruluşunun hemen ardından Avrupa Birliği’nin 27 ülkesinde de örgütlenen DiEM25, AB üyesi olmayan Birleşik Krallık, Eski Yugoslavya ülkeleri, Norveç, İsviçre ve Türkiye gibi Avrupa ülkeleri yanında Amerika Birleşik Devletleri ile dünyadaki onlarca ülkede birbirini duyan, birbirine ağlar üzerinden erişebilen benzer olguları sorun gören ve ortak ilke ve değerlere sahip özneleri ulus-ötesi bir ağda bir araya getirerek yoldaşlık hukukunu ağdaşlıkla yeniden tanımladı.
DiEM, kısaltması Latince’deki “carpe diem” (günü yakala) ifadesini bir selamlama, bir motto olarak kullanır. 25 ise 2025’e atıftır; çünkü Hareket, bugün yürürlükte olan bütün anlaşmaların yerini alacak demokratik bir anayasa taslağı hazırlamak için 2025 yılına kadar uzanan bir ufuk belirliyor. Eylül 2021 verilerine göre DiEM25’in küresel ölçekte 110.000’in üzerinde üyesi bulunmakta.
Detaylar
WikiLeaks editörü Julian Assange, film yönetmeni Ken Loach, Birleşik Krallık Yeşiller Partisi Milletvekili Caroline Lucas, Birleşik Krallık İşçi Partisi siyasetçisi John McDonnell, Hollandalı sosyolog Saskia Sassen, İtalyan felsefeci Franco Berardi ve Sloven felsefeci Slavoj Žižek gibi isimler DiEM25 Danışma Panelinde yer alıyor.
Ayrıca hareketin destekçileri arasında, Amerikalı dilbilimci ve siyasal eylemci Noam Chomsky, İtalyan felsefeci Antonio Negri, Amerikalı antropolog Charles Nuckolls, Amerikalı ekonomist James K. Galbraith, Britanya İşçi Partisi eski Milletvekili Stuart Holland var. DiEM25 kendisini enternasyonalist olarak tanımlıyor. Odağına yalnızca Avrupa’nın değil gezegenin sorunlarını alıyor çünkü ne hiçbir yerel birimin ne ülkenin ne de Avrupa’nın sorunlarının küresel sorunlardan soyutlanamayacağını ileri sürüyor. Avrupa Birliği’nin kökten dönüşümünü savunuyor.
Bu doğrultuda günümüzde Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerden birçok üye de DiEM25’in çeşitli organlarında görev üstleniyor. Ayrıca İlerici Enternasyonal’in (Progressive International) kurulmasında etkin rol oynayan DiEM25, kendi vizyonunu yaşlı kıtadan küresel ölçeğe taşıyarak uluslararası bir boyut kazanıyor.
DiEM25, Avrupa Birliği’nin tıkandığı noktaların farkında olan, bunların ulusötesi dayanışma ağları ve örgütlenme biçimleriyle ortak bir Avrupa vizyonu altında birleşerek aşılabileceğini ileri süren politik bir Hareket. DiEM25’e göre Avrupa Birligi, radikal biçimde dönüşürse, ancak, o zaman ayakta kalabilecektir, değilse çöküş, parçalanma ve bunların kaçınılmaz sonucu olan çatışma ve savaş iklimi tüm Avrupa halklarını beklemektedir.
Türkiye'deki çalışmalar
DiEM25 Hareketi, Türkiye’de 2019 yılının Şubat ayından bu yana Türkiye’nin hukuk anakarasından uzaklaşmasını, dünya ile eşzamanlı fikirleri tartışıp politik iklime dahil etmek amacıyla onlarca şehirden yüzlerce Türkiyelinin ortak çabasıyla örgütlenme çalışmalarını sürdürmekte.
İstanbul, İzmir, Ankara’da yerel kolektifler yanında bir de Cinsiyet Kolektifi olan DiEM25 Türkiye, Covid19 salgını nedeniyle kesintiye uğrayan başta örgütlenme ve içerik üretme olmak üzere çalışmalarını canlandırmak, “yeni normal”de ve özellikle Türkiye’nin yakıcı ve sıcak politik ortamında örgütlenmesini nasıl sürdüreceğini, sözünü nasıl üreteceğini tartışmak üzere Ankara’da bir araya geldi.
DiEM25 Ankara Buluşması, pek çoğu birbirini çevrimiçi ortamda tanıyan ağdaşların ilk kez fiziki ortamda bir araya gelmelerini sağladı. Covid19 pandemisi ya da Post-pandemide politik çalışmaların nasıl sürdürülebileceği yanında 2019’dan bu yana ilmek ilmek örülen Türkiye deneyiminin kritiği yapılan buluşmada DiEM25’in eylemcil ajandasında yer alan iklim krizi, göç ve göçmen krizi, derin yoksulluk ve demokrasinin tahribatı gibi konular yerel ve ulus ötesi perspektifle tartışıldı. Buluşmada DiEM25 Danışmanlar Paneli üyesi J. Assange özel bir gündem ile ele alındı.
Dünyanın yerleşik nizamının kendi statükosunu sürdürebilmek adına J. Assange’ı rehin tuttuğunu, dünya halklarının adil, demokratik bir yaşam sürebilmesi için özgür basının olmazsa olmaz bir işleve sahip olduğu söylendi. DiEM25’in J. Assange davasını dünya halklarının haber alma özgürlüğünü temsil etmesi nedeniyle özel bir sorumlulukla sahiplendiği vurgulandı.
Ankara Buluşması kapsamında “DiEM25 Nedir? Türkiye’ye Dair Sözü Nedir?” başlıklı aralarında gazeteciler ve kültür sanat dünyasından isimlerin katılımıyla Ankara Buluşması’nın ikinci gününde özel bir toplantı da gerçekleştirildi.
DiEM25 Türkiye’nin Ankara Buluşması’nda Kasım ve Aralık aylarında İstanbul’da odağına küresel iklim krizini alarak Cop26 Glasgow Zirvesi’nin çıktılarını da duyarak iklim krizini, Yeşil Yeni Mutabakat’ın demokrasiyle ilişkisi bağlamında ele alınacağı bir dizi toplantı ve buluşmanın düzenlenmesi kararlaştırıldı.
Dünyadaki eylemcil kavrayışları duyarak Türkiye’ye dair söz ve eylem üreterek DiEM25 Türkiye’nin kurumsallaşması, politik bir özne olarak güçlenmesi için örgütlenmeye hız verilerek çalışmaların yaygınlaştırılacağı vurgulandı.
(EMK)
Ayrıntılı bilgilere Türkçe dahil 20 dilde içeriklerin yer aldığı www.diem25.org adresinden ulaşabilir.