Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanmasına Almanyalı politikacıların ardından Avrupa Birliği’nden (AB) de tepki geldi. Almanyalı politikacılar da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve hükümet yetkililerine Almanya’ya giriş yasağı konulsun şeklinde Almanya Hükümeti’ne çağrıda bulundu.
AB Komisyonu, Yücel’in tutukluluğuna ilişkin yaptığı açıklamada “hukuk devleti bağlılık” çağrısı yaptı. AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn’ın Die Welt’e yaptığı açıklamada Türkiye’nin hukuk devleti ilkelerine bağlı kalması gerektiğini, çok sayıda gazetecinin tutuklanmasından ve Terörle Mücadele Yasası’nın uygulanmasında fark gözetilmesinden büyük endişe duyduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Avrupa Birliği, üye adayı Türkiye’nin özellikle medya ve fikir özgürlüğü alanlarında demokrasi ve hukuk devleti prensiplerine uyması gerektiğini defalarca vurgulamıştır.”
Yaptırım uygulansın
Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, Bild gazetesine yaptığı açıklamada “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye hükümet yetkililerinin Almanya'ya girmesinin yasaklanmasını, yaptırım uygulanmasını” talep etti.
Dağdelen, “Türkiye’yle sürdürülen AB üyeliği ve Gümrük Birliği genişletme görüşmelerinin askıya alınıp Almanya askerlerinin Türkiye’den çekilmesi gerektiğini” de sözlerine ekledi.
“Almanya’ya gelmesi söz konusu olamaz”
Bavyera Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Dış Politika Sözcüsü Hans-Peter Uhl, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 16 Nisan Anayasa değişikliği referandumundan önce Almanya'ya gelebileceğine dair haberlerle ilgili olarak yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
"Hele Yücel olayından sonra Erdoğan'ın miting yapmak için Almanya'ya gelmesi söz konusu olamaz. Erdoğan'ın otokratça ve anti demokratik politikaları ve ‘başkanlık diktatörlüğü’ tesis etme girişimi Türkiye'yi felakete sürüklemektedir.”
Almanya’ya girmeleri yasaklansın
Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Christian Lindner de Türkiye hükümeti yetkililerinin Almanya’ya girmelerinin yasaklanması yönündeki görüşleri destekleyerek Türkiye ile ilişkileri yeniden değerlendirmek gerektiğini söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiyeli yetkililerin Almanya’ya gelerek parlamenter sistemin sona erdirilmesi, hukukun üstünlüğü ve basın özgürlüğünün sonlandırılmasına destek aramaları, Almanya vatandaşları Türkiye’de basın özgürlüğünü kullanmak isterken, tutuklanırken olamaz.”
Erdoğan Almanya'da konuşmak istiyorsa, Türkiye'de tutuklu muhaliflerin ve gazetecilerin özgürce konuşmasına da olanak tanımalıdır #FreeDeniz
— Cem Özdemir (@cem_oezdemir) February 28, 2017
Yeşiller Partisi’yse, Yücel’in tutuklanmasına “ılımlı” tepki gösterdiği gerekçesiyle Başbakan Angela Merkel’i eleştirdi. Partinin eş başkanı Cem Özdemir “basın hürriyeti ve Avrupa değerlerinin savunulması gerektiğini” dile getirdi.
Ne olmuştu?
13 gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel "örgüt propagandası ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla sevkedildiği mahkemece 27 Şubat 2017’de tutuklandı.
Deniz Yücel, Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın özel e-posta adresinin RedHack tarafından hacklenmesine ilişkin kaleme aldığı haberiyle ilgili soruşturma ekiplerine ifade vermek üzere 14 Şubat'ta İstanbul'da gözaltına alınmıştı.
Yücel'e 2015'te yaptığı Cemil Bayık röportajı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la ilgili haberler, Yüksekova ve Cizre haberleri soruldu.
Aynı soruşturma kapsamında gazeteciler Diken internet sitesi editörü Tunca Öğreten, DİHABER Diyarbakır Büro Şefi - editör Ömer Çelik ve BirGün Gazetesi İdari Sorumlusu Mahir Kanaat da 18 Ocak 2017'den bu yana tutuklu bulunuyor.
Öğreten, Çelik ve Kanat’la birlikte 25 Aralık 2016’da gözaltına alınan DİHA muhabiri Metin Yoksu, Yolculuk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü E.S. ve ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan ise serbest bırakıldı.
TIKLAYIN - 24 GÜN GÖZALTINDA TUTULAN 3 GAZETECİ TUTUKLANDI, 3 GAZETECİ SERBEST
25 Aralık günü ev baskınlarını haber yapan Sabah gazetesi soruşturma kapsamında Deniz Yücel'in adının olduğunu da yazmıştı. (TP/EA/EKN)
* Bu haberi bianet için Tansu Pişkin, Deutsche Welle’den yararlanarak hazırladı.