Mahkeme heyeti, kapatılan DEP'in eski Diyarbakır milletvekilleri Dicle ve Zana, eski Şırnak milletvekilleri Doğan ve Sadak'a, Türk Ceza Kanunu'nun "yasadışı örgüt üyeliği" fiilini düzenleyen maddesi ile Terörle Mücadele Kanunu'nun "ceza artırımını" öngören 5. maddesi uyarınca ilk yargılama sonunda verilen 15'er yıl ağır hapis cezalarını oybirliğiyle tekrarladı.
Mahkeme, eski DEP milletvekillerinin mahkumiyetlerinin infazının durdurulması talebinin de reddine karar verildiğini açıkladı.
"Dava AİHM'den dönecektir"
DEP'li milletvekilerinin avukatı Yusuf Alataş bu dava ile ilgili uluslararası mahkemenin vermiş olduğu bir karar olduğunu, bu kararda da 1994'teki yargılamanın adil olmadığının yazılı olduğunu söyledi.
Alataş "Fakat bu mahkeme yeniden yargılamaya karar verirken dahi daha önceki hükmü aynen geçerli, bağlayıcı bir hüküm olarak kabul etti. Birinci günden itibaren müvekkillerimize hükümlü olarak hitap etti. Mahkeme zaten mahkum etmek üzere çıkmıştı. Hiç sürpriz yaşamadık. Ne söylediysek o gerçekleşti. 13 aydan bu yana bile bile boşa çaba gösterdik. Müvekkillerimiz son üç duruşmaya mahkemeye olan inançlarını kaybettikleri için katılmadılar" dedi.
Bu davanın yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) döneceğini belirten Alataş "Ümit ediyoruz bu yanlış bu haksızlık temyizden dönecektir. Yargıtay'dan dönecektir. AİHM'de ya da Yargıtay'da olsun, biz sonuna kadar her türlü hukuki yola başvurmaya kararlıyız" dedi.
Davanın geçmişi
1991 genel seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Parti'den (SHP) milletvekili seçilen Leyla Zana, yemin töreninde yeminini Kürtçe yaptığı için büyük tepki aldı.
Dönemin SHP lideri Erdal İnönü olaylı yemin töreninin ardından milletvekillerinden partiden istifa etmelerini istedi.
Leyla Zana ve Hatip Dicle SHP'den istifa edip Demokrasi Partisi'ne (DEP) katıldı. Zana ve Dicle'nin ardından 14 milletvekili daha SHP'den ayrılarak, DEP'e geçti.
Daha sonra DEP milletvekilleri Sedat Yurttaş, Sırrı Sakık, Ahmet Türk, Nizamettin Toğuç, Naif Güneş, Mahmut Kılınç, Zübeyir Aydar, Ali Yiğit, Remzi Kartal, Leyla Zana, Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan'ın dokunulmazlıkları kaldırıldı.
Meclis bahçesinde gözaltına alınan milletvekilleri 2 Mart 1994'te Türk Ceza Kanunu'nun 168. Maddesi'nden yargılanarak "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 15 yıl hapis cezası aldı. Yargıtay 9. Dairesi de bu kararı onadı.
Milletvekilleri Zana, Doğan ve Dicle, 4 Mart 1994'de gözaltına alındı, 17 Mart 1994'te de tutuklanarak Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'ne konuldu. Sadak ise, 1 Temmuz 1994'te gözaltına alındı ve 12 Temmuz 1994'te tutuklandı
Dava, 1995'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitti. Eski DEP milletvekilleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ifade özgürlüğüyle ilgili 10., örgütlenme hakkıyla ilgili 11., ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili 14. ve adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddesinin ihlal edildiği iddiasıyla, AİHM'ne başvurdular.
AİHM, 17 Temmuz 2001'de başvuruyu sonuçlandırarak, DGM'nin tarafsız ve bağımsız olmadığı gerekçesiyle AİHS'nin 6. maddesinin ihlal edildiği, diğer maddelerden yapılan şikayetleri incelemeye gerek görmediğini açıkladı.
Zana ile arkadaşlarının yargılamalarının yenilenmesini öngören mahkeme, Türkiye'yi 140 bin dolar tazminat ödemeye mahkum etti.
Türkiye, AİHM'nin aldığı karara uzun süre direndi. Hatta bu yüzden Avrupa Birliği Komisyonu'nun yazdığı ilerleme raporlarında sık sık eleştirildi.
Kamuoyunda "2. Uyum Paketi" olarak bilinen 4793 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Resmi Gazete'de yayımlandığı 4 Şubat 2003 tarihinde eski milletvekilleri avukatları aracılığıyla yeniden yargılanma isteminde bulundu, mahkeme de bu talebi kabul etti.
Yeniden yargılamanın ilk duruşması cezanın verilmesinin 9 yıl sonrasında 28 Mart 2003 tarihinde başladı.
4793 sayılı Kanun ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (CMUK) "muhakemenin iadesi" başlıklı 327. maddesine yeni bir bent eklenmişti. Söz konusu bentte, "ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme'nin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması" yeniden yargılanmayı gerektiren durum olarak hükme bağlanıyor.
DEP'li eski miletvekillerinin ilk davada aldıkları cezanın infazı Haziran 2005'te, Selim Sadak'ın ise daha sonra gözaltına alınıp tutuklandığı için 2005 yılı Ekim ayında bitiyor. (BB)