Halkların Demokratik Partisi (HDP) 24 Aralık’ta Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde karar duruşması görülecek Devrimci Karargah Davası ile ilgili Cezayir Toplantı Salonu’nda basın toplantısı düzenledi.
Vedat Türkali, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Onursal Genel Başkanı Akın Birdal ve HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün çağrıcılığını yaptığı toplantıya konfederasyonlar ve siyasi parti temsilcilerinin aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.
Toplantıda “21 Eylül komplo davası düşürülsün! Bu dava hükümsüzdür” pankartının asıldı. SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eşsözcüsü Tuncay Yılmaz'ın ya sanık olduğu davanın hukuksuz olduğuna dikkat çekilerek Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin olumlu kararı ve tahliye talepleri dile getirildi.
Davanın sanıkları ile dayanışma mesajları iletildi.
Yüksekdağ: Halklarımızın özgürlük yürüyüşüne saldırı
HDP Merkez Yürütme Kurulu üyesi İsmail Şengül’ün moderatörlüğünü yaptığı toplantıda ilk sözü HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ aldı. Yüksekdağ “Bu dava halklarımızın özgürlük yürüyüşüne geliştirilmiş bir saldırıdır” diye konuştu.
“Arkadaşlarımızın hapsedilmesi demek Türkiye’deki özgürlükçü toplumsal mücadelenin çok büyük darbe alması demektir. Bunu asla kabul etmeyeceğiz.”
“21 Eylül davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız üzerinde sallanan tutuklama kılıcı derhal kınına sokulmalı. Halklarımız nezdinden çoktan hükümsüz hale gelen bu dava düşürülmeli.”
Birdal: Hepimizi mahkum eder
Birdal, barış süreci yürütüldüğüne dikkat çekerek sürece uygun karar çıkmasını beklediklerini söyledi.
“24 Aralık’taki karar sonucu ya yalnız sanıklar değil, hepimizi mahkum edilecek ya da 2015’e umutla gireceğiz.”
Birdal, yeni yıla barış, adalet, demokrasi duyguları ile girilecekse hasta mahpusların da serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
Kürkçü: Gülen'in çocukları
Kürkçü, “geçmişte bu tür komplolara maruz kalanların genellikle yalnız kaldığını ancak giderek herkesin birbirine daha çok bağlandığını ve bunun önemli olduğunu söyledi.
“Devrimciler ile onlara işkence yapmakla maruf polis şefi aynı örgütü kurmakla suçlandı bu davada. Fethullah Gülen’in çocukları birbiriyle siyaseten irtibarı olmayan kişileri polis karar odasında önlerindeki dokümanlar arasından rastgele seçip sansasyonel dava için bir araya getirerek Tayyip Erdoğan için operasyon yaptılar. Şimdi birbirlerini yiyorlar ama o zaman aynı kaptan yiyorlardı. Yolları ayrıldı ama bu dava aynı yerde duruyor.
“Ergenekon tutuklamalarından, belki biraz daha öncesinden beri Türkiye’de iddianameler medyada yayınlanıyor, duruşmalar sokakta yapılıyor. Sokakta kim güçlüyse davasını kazanıyor. Bu davanın hakkını verebilmemiz için dayanışmayı sonuna dek sürdürmemiz gerekir. Yargı kararı aleyhte olsa da bu son değil, halkların bağrında kazanmak için bizim işimiz devam ediyor.
“Bu dava da yargıtayda düşerse ne ala, bu yargı için iyidir, yargıtayda düşmezse bunu halkın vicdanında düşürmeye kararlıyız.”
Beştaş: Hukuk için bu karar bozulmak zorunda
Beştaş, “AKP iktidarının özellikle son altı yılında başta Kürtler olmak üzere tüm muhalif kesimlere yönelik operasyonlar yaptığını, yargının silah gibi kullanıldığını' ve kuvvetler ayrılığının askıya alındığını” söyledi.
Değişen yasalara dikkat çeken Beştaş, ‘Kendi amaçları doğrultusunda hukukla bu kadar oynayan, değişiklik yapan başka ülke bilmiyorum’ diye konuştu.
“KCK ve Devrimci Karargah Davaları’nın ardından önce Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılıp Terörle Mücadele Kanunu 10. madde ile görevli mahkemeler kuruldu. Sonra ikisi de kaldırılıp sulh ceza mahkemeleri kuruldu.
“17-25 Aralık operasyonlarında kendilerine yönelik operasyonları bertaraf etmek için ‘makul şüphe’yi kanundan çıkardılar. Kendilerine yönelik soruşturmada takipsizlik kararı verildi, buna itiraz da reddedildi ve ‘makul şüphe’ geri geldi.”
“Hükümet ve paralel birçok konuda aynı fikirdeler. Aralarında kendi kavgaları var, bu iktidar kavgası. Bize karşı kavgada ise birlikteler.”
“ÖYM’leri, TMK 10. madde ile ilgili mahkemeleri kaldırdınız. Olmayan mahkemenin verdiği hükmü Yargıtay nasıl onaylanacak. Yargıtay hukukun h sine sahip çıkacaksa bu karar bozulmak zorunda.
“Yargıtay’a çağrımız var: Eğer gerçekten herkese karşı tarafsız, bağımsızsanız, kimseden talimat almıyorsanız mevcut yasaları, AYM’nin kararlarını dikkate almak zorundasınız.”
Kanar: Sayısız skandal davalar
Davanın avukatlarından Ercan Kanar “cumhuriyet tarihinde sayısız skandal davalar olduğunu” söyledi, Devrimci Karargah Davası’nın da bunlardan olduğunu” düşmanla savaş hukuku” çerçevesinde değerlendirdiğini anlattı.
Kanar, Yargıtay’daki duruşmada ÖYM ve TMK ile yetkili mahkemelerin kaldırılmasını göstererek hükümlerin anayasaya aykırı olduğu, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce incelenmek üzere Anayasa Mahkemesi’ne (ACM) gönderilen kararların beklenilmesi gibi talepleri dile getirdiğini anlattı.
AYM’nin dosyaya konan MİT raporunun delil olarak kullanılamayacağı yönündeki kararı da hatırlatan Kanar “Umarım Yargıtay 9. Dairesi, bugüne dek yaptığı hukuk cinayetlerini kısmen telafi edecek karar verir” dedi.
Toplantıda KESK Eş Genel Başkanları Şaziye Köse ve Lami Özgen, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Alper Taş, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aylin Mert, Sosyalist Yeniden Kuruluş APrtisi Merkez Yürütme Kurulu üyesi Gülseren Pusatlıoğlu, Emekçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sibel Uzun, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Ezilenlerin Sosyalist Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, Demokratik Barış Konferansı Sekretarya Başkanı Gençay Gürsoy, Suavi, Evrensel Gazetesi yazası Ender İrmek de söz aldı. Toplantıya ayrıca Prof.Dr. Büşra Ersanlı ve Fethiye Çetin'in de aralarında olduğu kişiler de katıldı.
Konuşmacılar davanın kendileri için başından beri hükümsüz olduğunu belirtti, adalet taleplerini ve dayanışma mesajlarını iletti. (BK)