Cumartesi Anneleri/İnsanları, adalet arayışlarının 795. haftasında gözaltında kaybedilişinin 30. yılında Adnan Bağça'nın akıbetini sordu.
700. haftadan bu yana Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemleri yasaklanan Cumartesi Anneleri/İnsanları, 782. haftadan bu yana koronavirüs nedeniyle açıklamalarını sosyal medya üzerinden yapıyor.
Zeynep Görmek Yukarıgöz'ün okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"30 yıllık inkâr ve cezasızlık son bulsun; Adnan Bağça'nın akıbeti açıklansın, failleri yargılansın. Gözaltında kaybedilen kişinin akıbetine ilişkin belirsizlik devam ettiği sürece devletin bu suçla ilgili sorumluluğu da devam eder. Devlet zaman aşımını gerekçe göstererek bu yükümlülükten kaçınamaz. Gözaltında kaybedilişinin 30. yılında Adnan Bağça dosyasında maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve suçun faillerinin hakkaniyete uygun cezalandırılmasını istiyoruz. Etkin bir soruşturma başlatılması için adli makamları göreve çağırıyoruz.
"Adnan Bağça için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. 96 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz."
"30 yıldır süren hukuki süreç ailenin ayıbı değildir"
Kardeşi Mustafa Bağça ise yaptığı açıklamada "Başvurduğumuz davalar zaman aşımına uğradı. AİHM'den de herhangi bir sonuç çıkmadı. Biz devletten bir şey beklemiyoruz. Bize kemiklermizi versinler. Biz kendimize bir mezar hazırlayalım" dedi. Davanın avukatlarından Bağça'nın yeğeni Sevgi Bağça da "30 yılı aşkın süredir devam eden hukuki süreç aile olarak bizlerin ayıbı değildir" şeklinde konuştu.
"Etkin bir soruşturma yürütülmedi"Açıklamada Adnan Bağça'nın kaybedilişi şöyle anlatıldı: "32 yaşındaki 4 çocuk babası Adnan Bağça Siverek'te taksicilik yapıyordu. 11 Haziran 1990 tarihinde kendisini yolcu olarak tanıtan bir kişiyi 56 DA 423 plakalı otomobili ile götürmek üzere taksi durağından ayrıldı. Süreç burada da halen devam ediyor. | |
(AÖ)