Galata Rum Okulu’nda “Tehlike Altındaki 7 Dünya Mirası” arasında gösterilen Büyükada Rum Yetimhanesi üzerine “Düşüncenin Metaforu Olarak Mekan” başlıklı panel düzenlendi.
Psikolog –yazar Gündüz Vassaf ve Altınbaş Üniversitesi’nden mimarlık tarihçisi Nilay Özlü’nün konuşmacı olduğu panelin moderatörlüğünü Derya Tolgay yaptı.
9 Ekim’de başlayan ve 10 Kasım’a kadar sürecek olan Galata Rum Okulu’nda düzenlenen “Büyükada Rum Yetimhanesi Üzerine Etüdler” kapsamında düzenlenen panelde Galata Rum Yetimhanesinin mimari açıdan önemi, toplumsal hafızadaki yeri, mekânsal hafıza olarak önemi ile Yetimhanenin korunması için atılabilecek adımlar konuşuldu.
Vassaf ve Özlü’nün konuşmalarının ardından katılımcılar yetimhanenin kurtarılması için yapılabilecekleri tartıştı.
Vassaf: Devletlerin ve dinlerin yetimi
Sedef Adası’nda yaşayan Gündüz Vassaf her sabah kalktığında Büyükada Rum Yetimhanesi’ni gördüğünde kendini suçlu hissettiğini söyledi.
“Büyük bir suçluluk duygusu. Bir şey yapamamanın neden olduğu suçluluk duygusu. Ben ne yapabilirimi sormamız lazım.
“Adı yetimhane ama aslında bu yapı devletlerin, bayrakların ve dinlerin yetimi. Oysa bu binanın ne dini ne devleti var.
“Yapı 1964’te boşaltıldıktan sonra Patrikhane yıllarca üstüne bir branda bile germedi. 1995’te devlet el koyuyor ama devlet de herhangi bir şey yapmadı.
"Her an çökebilecek yanabilecek bir bina var gözümüzün önünde. Gerekirse hiçbir şey yapılmasın ama korunsun.
Gündüz Vassaf Japonya’daki dünyanın en büyük ahşap binasıyla ilgili izlenimlerini de aktardı. Orada 800 yıllık binanın sağlam şekilde ayakta durduğunu hatırlatan Vassaf “Burayı 100 yılda bu hale getirdik” dedi.
Özlü: Hafızaların çatıştığı mekan
Nilay Özlü konuşmasında binanın mimarı olan Alexander Vallaury’i anlattı.
Binanın 1898’de Prinkipo Palace olarak yapıldığını ve yine Vallaury tarafından 1894’te yapılan Pera Palace’ın devamı niteliğinde olduğunu aktaran Özlü özetle şunları söyledi:
“Orient Express ile Avrupa ile İstanbul’un bağlanmasının ardından yataklı vagonlarla İstanbul’a gelenlerin konaklama ihtiyacı hasıl oldu.
“Bu amaçla yapılan Pera Palace’ın ardından bir de Büyükada’da büyük bir otel yapılması kararlaştırıldı ve iş yine Vallaury’e verildi.
“Pera Palace 150 odalıyken, Prinkipo Palace 206 odalı yapıldı.
“Burası bir hafıza mekanı ama hafıza kolektiftir. Farklı toplumsallıklarda farklı şekilde anlatılıyor bina. Hafızaların çatıştığı bir mekandan söz ediyoruz. Mesela Türk milliyetçileri için farklı imgelenirken, Rumların hafızasında ayrı bir yerde konumlanıyor.”
Gündüz Vassaf hakkındaPsikoloji eğitimi gördüğü George Washington Üniversitesi'nden mezun oldu. Gençliğinde ABD'de akıl hastanesi gardiyanlığından TRT'de radyo spikerliğine kadar çeşitli işlerde çalıştı. Hacettepe Üniversitesi'nden psikoloji doktorasını aldıktan sonra, uzun süre Ankara Üniversitesi Mediko-Sosyal Merkezi'nde öğrencilere psikolojik danışmanlık yaptı. Sonradan pişman olacağı, Türkiye'nin ilk zekâ testini geliştirdi. Uzun yıllar bu testlerin bir tür zekâ katliamı olduğuna dikkat çekti. Union of Psychological Science Barış Komitesi kurucu üyesi oldu, American Psychological Association'ın toplum psikolojisi bölümünün Avrupa ve Ortadoğu koordinatörlüğünde görev aldı. 12 Eylül darbesinden sonra öğretim üyeliği yaptığı Boğaziçi Üniversitesi'nden istifa etti. 12 Eylül'e kadar Uluslararası Af Örgütü'nün İstanbul Şubesi başkanlığında, Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) yönetim kurulunda yer aldı. O tarihten sonra Kassel, Marburg ve Bremen üniversitelerinde öğretim üyesi, Kanada McGill Üniversitesi Center for Developing Area Studies'de "konuk" akademisyen, Amsterdam'da Averroes Stichting'de klinik psikolog, Viyana'da Institute für Höhere Studium ve Avrupa Bilim Vakfı'nda da konuk araştırmacı olarak çalıştı. Kurulduğu günden kapandığı 2016'ya kadar Radikal gazetesinde "Uçmakdere" başlıklı köşe yazılarıyla 20 yıl boyunca yer aldı. Kitapları: Zekâ ve Zekâ Testleri Nedir? Ne Değildir? (Ankara Üniversitesi Mediko Sosyal Merkezi Yayınları, 1977); Daha Sesimizi Duyurmadık: Avrupa'da Türk İşçi Çocukları (Belge Yayınları 1983; İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2002); Cehenneme Övgü (Ayrıntı, 1992; İletişim, 1999); Cennetin Dibi (Ayrıntı, 1996; İletişim, 1999); Annem Belkıs (İletişim, 2000); 40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra Amerika-Rusya (İletişim, 2006); Tarihi Yargılıyorum (İletişim, 2007); Türkiye Sen Kimsin? (İletişim, 2008); Leventnâme (Heyamola, 2009); Kimliğimi Kaybettim Hükümsüzdür (İletişim, 2010); Mostari: Bir Köprü Bekçisinin Günlüğü (YKY, 2013); Medeniyet, Kültür, Sanat (İletişim, 2014); İstanbul'da Kedi (YKY, 2014), Boğaziçi'nde Balık (YKY, 2015), Nâzım (Aylak Adam, 2015), Ne Yapabilirim: Geleceğe Kartpostallar (İletişim, 2016), Sınırsız (İletişim, 2018). |
Nilay Özlü hakkındaAltınbaş Üniversitesi'nde mimari tasarım ve mimarlık tarihi ve kuramı üzerine dersler veriyor. İstanbul kent tarihi, Osmanlı mimarisi, Topkapı Sarayı, müze araştırmaları, mimarlık tarihi ve teorisi üzerine yayınları bulunuyor. ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nden mezun. Yüksek lisansını Yıldız Teknik Üniveristesi'nde, doktorasını Boğaziçi Üniversitesi'nde tamamladı. İstanbul kent tarihi, Osmanlı mimarisi, Topkapı Sarayı, müze araştırmaları, mimarlık tarihi ve teorisi üzerine yayınları bulunuyor. M. Gharipour ile beraber editörlüğünü üstlendiği "The City in the Muslim World" isimli kitabı 2015 ve 2017 yıllarında Routledge tarafından yayımlandı. Ayrıca akademik çalışmaları Society of Architectural Historians ve The Barakat Trust tarafından ödüle layık görüldü. |
* Hera Büyüktaşçıyan, Ali Kazma, Dilek Winchester, Murat Germen’in çalışmalarının yer aldığı “206 Odalı Sessizlik” sergisi Pazar ve pazartesi günleri hariç 10 Kasım’a kadar saat 11.00-18.00 arasında yine Galata Rum Okulu’nda gezilebilir.
(EKN)