Cumhuriyet Savcısı Sadullah Ovacıklı'ya önceki gün (3 Nisan) ifade veren gazeteci Boğatekin, "Yazıyı suç kastıyla yazmadım. Bir gazeteci olarak siyaseten, devletin geçmişte ve halihazırda yapmış olduğu birtakım yanlışların eleştirisini yapmaya çalıştım" dedi.
Gazeteci hakkında açılan soruşturmanın davaya dönüştürülüp dönüştürülmeyeceği daha sonra belli olacak.
Savcı Ovacıklı, bir başka yazısında ilçedeki bit salgını ve temizlik sorunuyla ilgili devlet görevlilerini eleştiren Boğatekin hakkında yapılan suç duyurusunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Observer-Guardian Birleşik Krallık Davası ve Prager-Oberschlick Avusturya Davası'na atıf yaparak gazeteciye dava açılmasına gerek olmadığına karar vermişti.
Boğatekin: Aynı yanlışlar tekrarlanmasın diye yazdım
Yapılan yanlışların çağdaşlaşma hedefli ülke geleceğine zarar verdiğini söyleyen Boğatekin, aynı yanlışların tekrarlanmasının ülke insanının geleceğine olumsuz yansımalarının olacağını ifade etmek için düşüncelerini ortaya koyduğunu savundu.
Yerel gazetenin 1175. sayısında yayımlanan yazı, "Devlet yanlış yaptı. Nerde ve Ne zaman? Dün, Doğu ve Güneydoğu'da. Sonra da İstanbul'da. Maraş'ta, Sivas'ta. Bugünse, Trabzon'da, İstanbul'da, Mersin'de ve Güneydoğuda..." tespitiyle başlıyor.
Yazıda, geçmişte "Doğu ve Güneydoğu'da milyonlarca Ermeni ve Süryani'nin ölümünden, ardından Dersim'de Alevilerin, daha sonra Eylül hareketi ile İstanbul'da Rumların, yakın bir geçmişte de Maraş'ta, Malatya'da, Çorum'da ve Sivas'ta yüzlerce insanın ölümünden" devlet sorumlu tutuluyor.
"Haraç kesenler adeta ordulaştı..."
Devlet içindeki kadrolaşmalara da değinilen yazıda, "Devlet adına cinayet işleyen mi, Banka hortumlayan mı, Mit ile irtibat kurar mı? Haraç kesenler adeta ordulaştı, Devleti yönetmeye yeltendi. Doğu yerde siyaseti onlar belirlemeye başladı. Kendi başlarına buyruk olup ne kadar pis ve uğursuz iş varsa hepsini yapmaya başlayıp halkı, ülkeyi sömürmeye başladılar...." görüşlerine de yer veriliyor.
"Devletin karnı çete, ve diğer uğursuzluklarla dolup taştı lir çok devlet yetkilisi de bunlara bulaşıp kirlendi ve çeteleşti. İşte bu gün ülkemizde yaşanan tehlike geçmişin yanlışlarının eseridir" denilen yazı şöyle bitiyor:
"Bu ülke hepimizin, temiz tutmak da hepimizin görevi, Bugün görev almazsak yarınlarda vebali ağır olur. Geleceğimiz de yok olur."
Gerger'de AİHM içtihadıyla takipsizlik
12 Şubat'ta gazeteciyle ilgili yapılan bir başka şikayeti değerlendiren Savcı Ovacıklı, ilçedeki bit salgınıyla ilgili yazdığı "Bit, Domuz ve Ağa" yazısında temizlik konusunda devleti eleştiren gazeteci Boğatekin hakkında takipsizlik kararı verdi.
Ovacıklı, kamu yararını ilgilendiren konularda basının görevinin bilgi ve fikirleri açıklamak olduğuna işaret ederek, kararını AİHM'in daha önceki Observer-Guardian Birleşik Krallık ve Prager-Oberschlick Avusturya davaları'na dayandırmıştı.
Savcı Ovacıklı, bu kararıyla "basın özgürlüğünün bir derece abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerdiğini, gazetecinin yazısında kullandığı deyimler 'polemik' niteliğinde olsa da, bu ifadelerin nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde, bunların asılsız kişisel saldırı olarak görülemeyeceğini" de kayıt altına almış oldu.
Gazetecinin 7 Aralık 2006'da yayımlanan yazısı, "Gerger'de Devlet Bitlendi. Bitlenmeye karşı ilçe Kaymakamı harekete geçti. Baştan aşağı bitlenen Cumhuriyet isimli devlet okulundaki öğrencilere sıçradı. Okul tatil edildi" ifadeleriyle başlıyordu. (EÖ/TK)