Kırmızı Kedi Yayınları'nın yayına hazırladığı "Mimar Doğan'lar... Üç Doğan" kitabı okurla buluştu.
Mimarlık dünyasının üç önemli ismi Doğan Kuban, Doğan Tekeli ve Doğan Hasol, gazeteci Ceren Çıplak - Drillat'ın soruları eşliğinde mimarlık ve kentleşmeye dair pek çok güncel konuyu tartışmaya açıyor.
Mimarlık dünyasının bu üç önemli figürü kitapta, mimarlığın kültür ve teknolojiyle, inşaatın ekonomiyle ilişkisinden kentleşme ve kentlileşme sorunlarına uzanan geniş bir yelpazede görüşlerini dile getiriyor.
"Boğaziçi'nin balıkları" Üç Doğanlar'ın yanıtlarından satır başları şöyle:
TOKİ
"TOKİ projelerinin ortak karakteri mimarlığı göz ardı etmesi"
Doğan HASOL: TOKİ projelerinin bence genel ortak karakteri mimarlığı göz ardı etmesidir. TOKİ yerleşmeleri çoğu kez çevresini pek dikkate almayan, mimarlık kaygısı taşımayan yoğun ve yüksek yapılaşma şeklinde oldu. Bu olumsuzlukta, TOKİ'ye tanınmış olan imar planı ve plan değişikliği yapma yetkisinin de ciddi payı var. Ben TOKİ yapılarının mimarlık ödülleri kazanacak nitelikte olmasını dilerdim.
AVM
Doğan KUBAN: AVM kültür düzeyinde iş görür ama sayısı arttıkça kültür artmaz. Kaldı ki Türkiye'deki çağdaş kültür, nüfusun küçük bir bölümü dışında, Batı kültürü düzeyine gelmedi. Biz Avrupa ve Amerika'yı kopyalayacak bir kültür düzeyine varmadık, varınca umut edebiliriz. Kapitalizm egemen olduğu ve onun da esas amacı para olduğu için bizim gibi fakir toplumların sadece para üzerine kurulmuş bir sistemde bir şey yapmaları olanaksız. Bu tavrın sonu ticari kölelikle biter.
KENTSEL DÖNÜŞÜM
"Dönüşüm değil, spekülasyon"
Doğan KUBAN: Kent kendiliğinden dönüşür. Ama 1950'de 1 milyon olan nüfus bugün 20 milyona gelmişse burada dönüşüm
değil spekülasyon vardır.
Doğan HASOL: İlginç bir konu kentsel dönüşüm. Bizde amaç çok masum bir şekilde ortaya konmuştu: Deprem riski taşıyan yapıların dönüştürülmesi. Bu nasıl olacaktı? Riskli konutlarda ve yapılarda yaşayan insanlara bir olanak sağlamak için yeniden düzenlenen imar durumlarıyla bir miktar ilave haklar tanındı. Ama uygulamada aşırıya kaçıldı, sonuçta iş içinden çıkılmaz hale geldi. Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme dönüştü.
SPEKÜLATÖRLER
Doğan KUBAN: Spekülatör, alışverişte en fazla kazancı hedefleyen bir tüccardır. Amacı para kazanmak olduğu için satılan malın niteliği onu pek ilgilendirmez. İnşaat yapan her müteahhidin belli bir eğitimden geçmesi gerekir. Çünkü nüfusu çok ve hızlı artan Türkiye'de devletin ve halkın harcadığı paranın yarıdan fazlası inşaata gidiyor. Türkiye'de müteahhit sayısının yüz binlerle ifade edildiğini okudum geçenlerde, kaliteleri zaten ortada.
MİMARİDE GÜZEL-ÇİRKİN
Doğan KUBAN: Türkiye'nin bugünkü kültürel yapısı güzel yapıya olanak vermez çünkü güzelden anlayan bir toplum yok. Ancak kültürle güzele ulaşılabilir. Kültürle güzel alınabilir, parayla alınmaz.
AKM
"Yeni proje eskisinden daha iyi değil"
Doğan HASOL: Yeni projeyi incelemeye içim elvermedi.
Doğan KUBAN: Eskisinden daha iyi değil. Çok parçalı bir sorun halledilmeden onun bir parçası tartışılamaz. Taksim'de yapılan şeyler öğrenci ödevleri gibi...
İSTANBUL ve CAMİİLERİ
"İstanbul'da 3300 cami var"
Doğan TEKELİ: Bugün İstanbul'da 3300 kadar cami olduğu söyleniyor. İki yıl önce İstanbul müftüsü bu rakamı bildirmiş ve İstanbul'da on bin camiye daha ihtiyaç olduğunu söylemişti. Bu ihtiyacın nasıl hesaplandığını bilmiyoruz. Bayram ve cuma namazları gibi kalabalık cemaatlere göre ihtiyaç hesaplanırsa bence yanlış olur. Eski camilerimizde kalabalık cemaatler için camiye bağlı veya hemen yakınında açık ibadet mekânları düşünülmüştü.
(AÖ)