Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır milletvekili Gültan Kışanak, iki korucu ailesi arasındaki sorunun dört kişinin ölümüyle sonuçlanması üzerine bir önerge vererek kamu görevlilerinin bu cinayette ihmali olup olmadığını sordu.
Ergani'de aynı aileden dört kişi arabalarının bir korucu ailesinin menuplarınca taranması üzerine öldü. Kendileri de korucu olan Aras ailesinden Süleyman Aras, Belkıza Aras, Şevki Aras ve Necmettin Aras, aralarında husumet bulunduğu iddia edilen Akkol ailesi mensuplarınca öldürüldü.
İddiaya göre, ailevi bir sorun nedeniyle iki aile arasında kavgalar yaşandı. Son olarak nurettin Aras, İsmail Akkol'u yaralamaktan dolayı tutuklandı. Aras 12 Kasım'da mahkemeye çıkarılacak.
Suç duyurusundan iki gün sonra saldırı
Kışanak'ın iddialarına göre,
* Ergani Jandarma Karakol komutanı, iki ailenin arasındaki sorunun çözülmesi için Aras ailesinin Akkollara 20 bin TL ödemesini istedi. Aras ailesi bu parayı veremeyeceklerini belirtti.
* Öldürülen Belkıza Aras, 1 Ekim'de İnsan Hakları Derneği'ne (İHD) başvurdu. 2 Ekim'de korucuların ve jandarmanın baskıları nedeniyle suç duyurusunda bulunuldu.
* Karakol komutanı, korucu olan Süleyman ve Şevki Aras'ı silahlarını teslim etmeleri için 4 Kasım'da karakola çağırdı. Saldırı karakol çıkışında meydana geldi.
"Korucu başı kullanıldı mı?"
Kışanak, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a özetle şu soruları yöneltti:
* Ailesinin ve kendinin can güvenliğinin tehlikede olduğunu ifade eden Belkıza Aras'ın "yaşam hakkı" neden korunamamıştır?
* Ergani Jandarma Karakol komutanı hangi yetkiyle Aras aileden ısrarla para talep etmiştir; Ergani Jandarma Karakol komutanının diğer korucu köylerden para topladığı doğru mudur, para toplanmışsa bu para ne yapılmıştır, bu konuda idari soruşturma açılmış mıdır?
* Korucu olan Aras ailesinin silahları hangi gerekçeyle alınmıştır? İki korucu aile arasında husumet bilinirken neden her iki ailenin değil de yalnızca Aras ailesinin silahları alınmış; nüfuslu bir korucu başı olan ve öldürülen Aras ailesini tehdit etmekle suçlanan Akkol ailesinin, silahları neden alınmamıştır?
* Akkol ailesi korucu başı olmalarından dolayı bu olayda kollanmış mıdır?
* Korucuların karıştığı adam yaralama, ölüm ve diğer suçlar dikkate alındığında, koruculuk sistemini kaldırmasına yönelik çalışmalar var mıdır?
Korucular tartışılıyor
PKK'yle mücadelede sivil milis gücü olarak silahlandırılan korucuların işlediği suçlar son olarak mayısta Mardin, Bilge köyünde yaşanan katliamın ardından gündeme gelmişti.
O dönem İçişleri Bakanlığı'nın verdiği bilgilere göre, Türkiye'de toplam 71 bin 907 korucu görev yapıyordu. Nisan 2003 itibarıyla, muhtelif adli suçlara karışan 2 bin 376 köy korucusu hakkında yasal işlem yapıldı.
Gönüllü Köy Korucularından 264'ü "insan öldürme", "öldürmeye teşebbüs", ateşli silahlarla ilgili yasaya muhalefet, "meskun mahalde silah atmak" ve "orman kaçakçılığı" gibi adi suçlardan ötürü hüküm giydi.
Son yıllarda çeşitli suçlara karıştıkları tespit edilerek haklarında yasal işlem başlatılıp, görevlerine son verilen korucu sayısı 975.(EÜ)