Devlet Pratisyen Reçetelerini Ödemiyor

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pratisyen Hekimler Kolu Başkanı Kurtuluş Arıkök, 2005 yılı bütçe uygulama talimatnamesine yapılan eklerle, Türkiye'de en çok görülen ve sakat bırakan hastalıkların 1. basamak sağlık kuruluşlarında pratisyen hekimler tarafından tedavi edilemez hale getirildiğini savundu.

Arıkök, TTB Merkez Konseyi Binası'nda yaptığı basın toplantısında, 20 Aralık'tan itibaren geçerli olan talimatnameye yapılan eklerin, yıllardır Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) kapsamındaki yurttaşları mağdur eden reçete kısıtlamalarının artırdığını, bütün sosyal güvenlik kurumlarına yaygınlaştırıldığını ifade etti.

Türkiye'de 50 bin civarında uzman, 40 bin civarında da pratisyen hekim bulunduğunu söyleyen Arıkök, yeni uygulamayla halkın sağlık hizmetine ulaşmasını engellediğini ve uzun vadede sağlık harcamalarını artıracağını söyleyerek, geri çekilmesini istedi.

"Eşit ve ulaşılabilir sağlık hakkı engelleniyor"

Arıkök, "Yapılan eklerle, depresyon, KOAH, astım, hiperkolesterolemi, hiperlipidemi, hipertansiyon, migren, diabet ve üst solunum yolu hastalıklarının tedavisinde bilimsel olarak ilk tercih edilen ve etkili ilaçlar pratisyen hekimlerce reçete edilirse sosyal güvenlik kuruluşları tarafından geri ödenmeyecektir" dedi.

Söz konusu hastalıkların tedavi adresi olarak 2 ve 3. basamak hastanelerinde uzman hekimlerin gösterildiğini söyleyen Arıkök, Türkiye'de mevcut uzmanların il ve ilçelere dağılımları düşünüldüğünde insanların eşit ve ulaşılabilir bir sağlık hizmeti alamayacağını belirtti.

Hükümet sağlık hizmetlerinden kaçıyor

Sağlık hizmeti sunma yükümlülüğünden kaçmak isteyen hükümetin, sağlık hizmetini finanse etmekten de kaçmak istediğini savunan Arıkök, şöyle devam etti:

"Hiçbir bilimsel yaklaşımı olmayan talimatname IMF'nin talimatıyla hazırlanmıştır. 2006 mali yılı bütçe uygulama talimatnamesi beklenmeden 2005 yılına alelacele ekler yapılması manidardır.

"Pratisyen hekimlerin uzmanlık derneği ve TTB ile hiçbir görüş alışverişi yapılmadan yayınlanan talimatnameler halkın sağlık hakkının gereklerini değil, ekonominin gereklerini öncelemektedir." (KÖ)