Türkiye Sakatlar Derneği (TSD), 3 Aralık Engelliler Günü'nde yaptığı açıklamada, engellilerin istihdam, vergi indirimi, emeklilik gibi alanlarda haklarından yararlanması için getirilen "yüzde 40 engelli olmak" sınırının düşürülmesini istedi.
Bu "asgari engel sınırı"nın yeni uluslararası standartlara göre değil, eski standartlara göre belirlenmiş olduğunu anımsatan dernek, eski standartlarda yüzde 40 olan derecenin yeni standartlarda 10-15 derece daha düşük olarak belirlendiğini, bu nedenle binlerce engellinin istihdamda, vergi indiriminde, emeklilikte, engelli aylığı bağlanmasında, eğitimde haklarını kullanmaktan yoksun kaldığını söylüyor.
"Sınır yüzde 30'a indirilsin"
TSD engellilik sınırının yüzde 30'a indirilmesini, bu derecenin belirlenmesinde de yetkili hastanelerin verdiği sağlık kurulu raporlarının tek geçerli belge olmasını istiyor.
Dernek ayrıca, Maliye Bakanlığı'nın Merkez Sağlık Kurulu'nun da önün gelen sağlık kurulu raporlarındaki engellilik derecelerini keyfi olarak en az 10 puan aşağıya çekip engellilerin vergi indiriminden yararlanmasını engellediğini de açıklıyor.
"Sağlıkta katılım payı kalksın"
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) düzenlemesinin ve Sağlık Uygulama Tebliğinin ardından engellilerin sağlığa erişiminin de zorlaştırıldığını söyleyen dernek, tedavi, ilaç ve tıbbi malzemelerde alınan "katılım payı"nın kaldırılmasını istiyor.
TSD, engellilerin ilaç ve tıbbi malzeme masraflarının devlet tarafından karşılanan miktarının düşürüldüğünü, bunun özellikle işitme cihazları ve protezlerde engellileri düşük kaliteli, yetersiz ürünlere mahkum ettiğini de belirterek bu miktarların yükseltilmesi gerektiğini vurguladı.
"Uluslararası sözleşmeyi onaylayın"
Engellilere bağlanan 150 YTL'lik aylığın yükseltilmesini, engellilerin ulaşım ve hizmet alma sorunlarının giderilmesi için fiziki düzenlemelerin yapılmasını da isteyen TSD, Meclis'in Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ni ve ek protokolünü en kısa sürede onaylaması gerektiğini de duyurdu.
Türkiye bu sözleşmeyi 30 Mart 2007'de imzalamış ama hâlâ onaylamamış, dolayısıyla iç hukukunda etkin hale getirmemiş durumda. Sözleşmeyi şimdiye kadar 41 ülke onayladı. (TK)