Tamer Doğan, İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'nde öğrenci, altı aydır Tuzla tersanelerinde işçilik yapıyor. bianet Doğan'la tersanede işçi olmak üzerine söyleşti.
"Tersanede hukuk yok"
Güvenlik önlemleri bir kenara Doğan işyerinde giymek üzere ayakkabısını, tulumunu bile kendisi almış. Doğan "İşveren işin tamamını taşerona veriyor. Halbuki İş Kanunu'na göre yasal değil" diyor.
"Ölmek an meselesi"
Montajcı olarak çalışan Doğan hem daha önce işyerinde kaza atlatmış hem de yanı başında ölen bir işçiye tanık olmuş biri olarak "Can güvenliği yok, yaralanmak, ölmek an meselesi, çok kolay" diyor.
"Hasan Usta yanımızda öldü, o gün referandum olduğu için resmi tatildi. Tersanede işçi çalıştırmak yasaktı. Tersanede düşerek ölen Hasan Usta'nın ölüm nedenini gizlediler, 'kalp krizi' dediler. Hasan Usta gözleri açık öldü."
"Ölmek istememekten daha insani bir talep var mı?"
24 saatlik grev için sabah saatlerinde yürüyüş başlatan ve polisin şiddet kullanarak gözaltına aldığı sendika yöneticileri, dernek üyeleri ve işçilerin arasında Doğan da var. Serbest bırakılan Doğan'ın üzeri sabahki arbedede çamura bulanmış. Polisin muamelesi için Doğan "Artık ölmek istemiyoruz, daha insani bir talep olabilir mi?" diye soruyor.
Greve çağrı yapmak için yürüyüş başlatan sendika yöneticileri ve işçilerin şiddet kullanılarak gözaltına alınmasına dair "Ölmemek için grev, eylem yapıyoruz, gözaltına alınıyoruz. Demek ki ölmemizi istiyorlar" diyor.
"Doğulu işçiler iki kez sömürülüyor"
İktidarın, devletin gerek Doğu'da düzenlediği operasyonla, gerek Tuzla'da olduğu gibi emekçilere yönelik politikasıyla insan yaşamını gözden çıkardığını ve ölümlerin skorunu tuttuğunu söyleyen Doğan, tersanelerde Doğulu işçilere ayrıca ayrımcılık yapıldığını şöyle ifade ediyor:
"Doğulu işçiler tersanelerde taşeronlar tarafından önce ucuz iş gücü görülüp işçi olarak, ardından ikinci sınıf insan muamelesine maruz kalıp Doğulu olarak ikinci kez sömürülüyor. Az paraya çalıştırılıp hakaret işitiyorlar." (EZÖ/TK)