MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
MHP ve Cumhur İttifakı'nın kaderinin, milletin kaderiyle ortak olduğunu savunan Bahçeli, "Bizim onun bunun suçlamalarına kanarak siyaset yapmamız aklın ve 56 yıllık mazimizin inkarıdır" sözleriyle Cumhur İttifakı'nda bir çatlak olmadığını bir kez daha yineledi.

Bakırhan, Bahçeli'nin memleketinden seslendi: Ortaya konulan iradeyi herkes dikkate almalı
Bahçeli, süreçle birlikte Türkiye'nin "kamburlarından" kurtulacağını söyleyerek, "Ne derlerse desinler terörsüz Türkiye şafağı sökecek. Geleceğin yol haritasını, geçmişin tecrübeleriyle çizmekten başka seçeneğimiz yoktur" dedi.
'Çatlak' iddiaları
Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaseti, en başta CHP ve diğer yedekleri gibi icazetli, ipotek altında bir siyaset olarak görülemez. Milliyetçi Hareket Partisi’nin vizyonu da aynı siyasete benzeyen, kısıtlı, kırılgan ve kısa menzilli bir çerçevede tanımlanamaz. Milletimiz ne diyorsa sözümüz odur. Milletimiz ne istiyorsa dileğimiz aynıdır. Gerçeği bilip susanlar, gerçeği bilmeden konuşanlar kadar tehlikelidir; utanç kaynağıdır.
"Bir gerçek vardır ki o da Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın kaderinin, milletimizin kaderi; devletimizin bekası ve istikbalidir. Bizim, onun bunun suçlamalarına kanarak ve sahtekârların oyununa gelerek siyaset yapmamız; aklın ve elli altı yıllık mazimizin inkârıdır. Hamdolsun, biz inkârcı değiliz.
İYİ Parti'ye gönderme
"Ne derlerse desinler terörsüz Türkiye şafağı sökecek. Geleceğin yol haritasını, geçmişin tecrübeleriyle çizmekten başka seçeneğimiz yoktur. Türkiye kamburlarından kurtuldukça birileri zırvada yeni bir faza geçmektedir. Bize yönelik 'Sen olmuşsun İmralı', 'Siz varken PKK'ya gerek yok' diyen devşirilmiş aslan yavrusuna diyeceğim çok şey olsa da bir lafına bakıyorum laf mı diye, bir de söyleyene bakıyorum ‘adam’ mı diye... İki durumda da karşımda ciddiye alınacak bir insan sureti kesinlikle göremiyorum.
"Maskeli yüzlerin, paçamızdan tutmasına müsaade etmeyeceğiz. ‘Terörsüz Türkiye'ye karşı gelenler bir itiraf etsinler; terör bitsin mi, bitmesin mi? Küresel ve bölgesel siyaset masasında kartlar yeniden dağıtılırken menü mü olalım? İhanet derecesinde gaflete kapılanlar bir açıklasınlar da öğrenelim. Geleceğin yol haritasını, geçmişin tecrübeleriyle çizmekten başka seçeneğimiz yoktur. Ne kadar geçmişe bakarsak, o kadar ileriyi görmemiz mümkündür. Türk milleti yaklaşık 200 yıldır ekonomik baskılara, diplomatik tehditlere, siyasi dayatmalara maruz kalmıştır. Yine de daha huzurlu bir hayat özlemi milli yüreklerde kor gibi durarak alev alacağı zamanı beklemiştir."
"Temiz bir dil kullanma" çağrısı
"Yaşadığımız ekonomik ve siyasi sorunların iç yüzünü doğru yorumlamak zorundayız. Peşin yargıyla beslenmiş husumetle derinleşmiş değerlendirmelerin bizi bir yere götürmesi imkansızdır. Bu ülke hepimizindir. Temiz bir dil kullanmak, empati kurmak, erdemli olmak öncelikle siyasi partilerin sonra da herkesin sorumluluğudur. Birbirimize düşman muamelesi yaparak Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüktür. 'Terörsüz' Türkiye sürecinde sona yaklaşılmaktadır. Bizim meselemiz Türkiye'nin zirveye tutunmasıdır. Meselemiz vatandır, millettir, 86 milyonun tek yürek olmasıdır."
(AB)

