Derya Kömürcü: "HDP Türkiye'nin üçüncü partisi, elindeki her imkanı değerlendirebilir"

 Fotoğraf:EPA-EFE/SEDAT SUNA

Yöneylem Araştırma Genel Koordinatörü Doç.Dr. Derya Kömürcü, HDP'nin kendi Cumhurbaşkanı adayıyla seçimlere girme kararını bir tvit dizisiyle yorumladı. Kömürcü HDP'nin çıkışının 2023 seçimlerinin gidişi üzerinde belirleyici olacağını değerlendirdi.

Üç adaylı yarış cumhurbaşkanı
seçimini ikinci tura bırakır 

HDP'nin kendi cumhurbaşkanı adayını çıkaracağını açıklaması muhalif kamuoyunda adeta bir soğuk duş etkisi yarattı. Cumhur İttifakı'nın adayı olarak Erdoğan, Altılı Masa'nın ortak adayı ve HDP'nin adayının yarıştığı senaryo, cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura bırakır.

HDP'nin elindeki bütün
imkanları kullanması doğal

HDP'nin aday çıkarması, seçime mutlaka bu adayla girileceği anlamına gelmiyor. Doğru bir siyaset devreye sokulabilirse kamuoyu, seçim sonucunda Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarının sonlanmasındaki en önemli payın Emek ve Özgürlük İttifakı'nda olduğunu düşünebilir.

Öncelikle şunu vurgulayalım: HDP, elimizdeki son resmi veri olan 24 Haziran 2018 seçim sonuçları itibariyle Türkiye'nin üçüncü büyük partisidir. Kendi siyasi çizgisini etkili kılmak üzere tüm imkanları kullanması kadar doğal bir şey olamaz. Seçimler de bu imkanlardan biridir.

HDP'den Altılı Masa'ya
yönelik çok ciddi bir uyarı

Gelelim bu kararın muhalefetle ilgili boyutuna: Burada HDP'den Altılı Masa'ya yönelik çok ciddi bir uyarı olduğu ortada. HDP'nin kapatılma ihtimali her gün biraz daha artarken muhalefetin ortak bir karşı duruş sergilemiyor olması ciddi bir sorun.

HDP seçmeninin tepkisi

Hazine yardımının AYM tarafından dondurulduğu günün akşamı "Altılı muhalefet"in yaptığı açıklamada bu konuya bir cümleyle bile değinmemesi, HDP'ye destek veren seçmenlerin tepkisini çekiyor olsa gerek.

HDP seçmeninin oyu
"çantada keklik" değil

HDP seçmeninin oyunun çantada keklik olmadığını Altılı Masa'nın tüm bileşenlerinin ve o bileşenlerin seçmenlerinin görmesi gerekiyor. Çünkü hemen hemen tüm kamuoyu araştırmalarının bulguları bize gösteriyor ki, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminin kilit partisi HDP olacak.

Emek ve Özgürlük İttifakı ikinci
turda cumhurbaşkanını belirler 

Artı/eksi 2 puanlık farklarla Cumhur ile Millet İttifakı yüzde 40'ın biraz üzerinde destek bulurken, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın yüzde 10'un üzerinde desteği iki adaylı olması durumunda ilk turda, HDP'nin aday çıkarması durumunda ikinci turda kimin cumhurbaşkanı olacağını belirleyecek

İşte bu yüzden yeni cumhurbaşkanını "Altılı muhalefet" içinden hangi partinin seçimden birinci parti olarak çıkacağı değil, seçmenlerin yüzde 50+1'inin muhalefet adayını destekleyip desteklemediği belirleyecek.

Kapatılması halinde HDP,
B planıyla Erdoğan iktidarının 
son bulmasını sağlar

Bu verili durumda, kapatılmazsa HDP'nin, kapatılması durumunda Emek ve Özgürlük İttifakı'nın üreteceği B planının seçime kadar izleyeceği strateji, HDP'yi/İttifakı Erdoğan iktidarının son bulmasını sağlayan en kritik hamleyi yapan siyasal aktör konumuna getirebilir.

Altılı Masa adayı HDP seçmeninin karşı çıkmayacağı bir isim olur, HDP seçmeninin hassasiyetlerine dikkat ederse, HDP adayı son düzlükte Altılı Masa adayı lehine çekildiğini açıklayabilir ve geride kalan tek muhalefet adayının kazanmasını sağlayan aktör olarak öne çıkar.

HDP'nin 2019 yerel seçim
tavrı hemen unutuldu

2019 yerel seçimlerinde HDP aday çıkarmadı, birçok önemli belediyeyi Millet İttifakı'nın kazanmasında pay sahibi oldu. Ancak bu katkı seçimden hemen sonra unutuldu, hatta hiç yaşanmamış gibi bir tutum sergilendi.

Şimdi Altılı Masa, HDP'nin 'kendi adayımızı çıkaracağız ama seçimlere kadar da müzakereye açığız' mesajını dikkate alırsa süreç bambaşka gelişebilir, HDP adayı son düzlükte Altılı Masa adayı lehine adaylıktan çekildiğini açıklayabilir.

Bu hamlenin yaratacağı siyasal ve psikolojik üstünlük geride kalan tek muhalefet adayının kazanmasına ciddi katkı sağlar. Bu da HDP'yi Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının ana aktörlerinden biri haline dönüştürür.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci
tura girdiği senaryo kabus olur

Herkesin kendi adayıyla seçime girdiği, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kaldığı bir senaryo, tüm muhalefet bileşenleri için kâbus olur. Seçimin kaybedilme riski artmakla kalmaz, Türkiye içinden nasıl çıkacağını bilmediği bir türbülansa doğru sürüklenebilir.

(AEK)