Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun ders kitaplarındaki cinsiyet ayrımcılığı içeren ifadelerin çıkarılmasıyla ilgili talimat vermesini "çok olumlu bir gelişme" olarak niteledi ve "Umuyorum ki göstermelik bir şey ya da temenni olarak kalmaz" dedi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) birlikte hazırladığı "Ders Kitaplarında İnsan Hakları Projesi"ni hazırlayan akademisyenlerden biri olan Tanrıöver "kitaplardaki örtük ifadelerin temizlenmesine de dikkat edilmesini ve eğitimcilerin toplumsal cinsiyet formasyonundan geçmeleri"ni öneriyor.
"Amaç bağcıyı dövmek değil üzüm yemek" diyen Tanrıöver "Buradaki üzüm çok açık: insan hakları ihlallerinin olmadığı ders kitapları" şeklinde devam etti.
"Bir başka sorun da örtük cinsiyetçilik"
"'Annem yemek yapar, babam musluk tamir eder' gibi açık ifadelerin tespiti daha kolay. Daha zoru ve gereklisiyse 'hiç öyle değilmiş gibi' görünen ifadeler. Bu ifadelere de bakmanın kimsenin aklına gelmediği matematik kitaplarında rastlamak mümkün."
Tanrıöver, örtük cinsiyetçilik olarak anlattığı durumu şöyle örnekliyor:
"Yaptığımız taramada sık sık karşılaştığımız bir duruma örnek bir problem şöyle diyor: 'Annem bu sabah bana iki, ağabeyime üç babama da beş yumurta yaptı. Annem bu sabah kaç yumurta yapmış oldu?' Burada çok incelikli gibi görünen söylemin üzerine gidilmesi çok önemli."
Tanrıöver'in tavsiyelerinden bir diğeri de bu söylemi öğrencilere aktaracak eğitimcilerle ilgili.
"Ders kitaplarının bu ayrımcı ifadelerden arındırılması elbette çok mühim. Ancak devamında yapılması gerekenlerin başında eğitimcilerin formasyonu geliyor. Çünkü bu algının dağılmasını engellemenin en önemli yolu eğitimcilere toplumsal cinsiyet eğitimi vermek. Sayın Çubukçu'nun da bu konuda adımlar atılacağına dair beyanlarına rastladım ve sevincimi daha da arttırdı."
"Toplumsal cinsiyete duyarlı bir ders programı şart"
Cinsiyetçiliğin pek çok çocuğun gündelik hayatında var olduğuna dikkat çeken Tanrıöver, bu araştırmanın sonuçlarını açıklarken örneğin Hayat Bilgisi ders kitaplarında yemek pişiren baba resmi görelim demiştik. Ama çocuk evine gittiğinde babasına yemeği sen pişir dediğinde karşılığında şiddet dahi görebilir" dedi ve "Bunu engelleyebilmek için toplumsal cinsiyete duyarlı bir ders programını her yönüyle oluşturabilmenin gerekliliğinin" altını çizdi.
"Bakanlığa istedikleri taktirde destek de verebileceklerini" belirten Tanrıöver, bu konuda yürütülecek çalışmaların bu konuda çalışan sivil toplum örgütleri ve akademisyenlerin yanı sıra bu konuda çalışan uzmanların bulunduğu Talim ve Terbiye Kurulu'yla (TTK) birlikte yapılmasının daha geniş çaplı bir çözüm üretilmesini sağlayabileceğini" kaydetti.
Tarih Vakfı, TİHV ile birlikte hazırladığı "Ders Kitaplarında İnsan Hakları İhlalleri-2" projesi kapsamında yaptığı taramaların sonuçlarını kitaplaştırarak yapılan ihlallere dikkat çekmişti.(BÇ)