Aksaray Güneş sineması, Taksim gezi parkı, Ankara'da Efes ve Cep sinemaları bu gibi mekanlara örnektir. 1970'lerin sonuna doğru bu birlikteliklerin içinde tahsil ve ekonomik durum bakımından daha avantajlı olanlar cinsel yönelimleri ve kimlikleri üzerine kendi içlerinde ve birbirleriyle diyalog içine olanağını yakalarlar.
Eren'in öncülüğünde İzmir'de
Bir eşcinsel hareket doğrultusunda gerçek adımların atılmasından önceki ilk çalışmalar İzmir'de İbrahim Eren'in öncülüğünde başlar.
İbrahim Eren, İzmir Çevre Sağlığı Derneği'nde İzmirli eşcinsellerle terapi-sohpet toplantılarına başlar. Ancak 12 Eylül darbesi tüm sivil toplum örgütleri gibi bu grubu da dağıtır.
Yurt dışına çıkan İbrahim Eren Almanya ve Avrupa deneyimleri sayesinde antimilitarizm, yeşil hareket, eşcinsel hareket gibi dönemin geleneksel solunun yabancısı olduğu yepyeni anlayışlarla tanışmıştır.
Radikal Demokrat Yeşil Parti
12 Eylül, toplumsal muhalefete çok büyük bir darbe indirir. Ancak daha önce geleneksel solun içinde veya gölgesinde kalmış eşcinseller, feministler, antimilitaristler gibi hakim anlayışın marjinalize ettiği gruplar da varolan politik boşluğun da etkisiyle daha geniş bir hareket alanına kavuşurlar.
İbrahim Eren bu unsurları bir parti çatısı altında toplamak ister. Radikal Demokrat Yeşil Parti adıyla kurulması düşünülen partinin tüzüğü de yine bu gruplar tarafından oluşturulur.
1986-1987 yıllarına denk gelen bu çalışmalar sonuçlanamaz ve parti kurulma aşamasında kalır.
Baskıya karşı açlık grevi
1987 yılının yaz ayları Beyoğlu Emniyet Müdürlüğünün travestiler üzerindeki baskıyı arttırdığı günlerdir. Kimi zaman çuvallarla koyup demir sopalarla dövme raddesine varan bu baskılara ne basın ne de 'demokratik' kamuoyu gerekli ilgiyi göstermez.
Bu baskılar karşısında çaresiz kalan, destek bulamayan travestiler toplu olarak henüz kurulma aşamasında olan Radikal Parti'ye sığınırlar.
37 eşcinsel ve travesti tarafından açlık grevi başlatılır.Bu aynı zamanda Türkiye tarihindeki ilk eşcinsel eylemdir.
Somut sonuçlar elde edilemese de bu eylem yurt içinde ve yurt dışında ses getirmeyi başarır.
Yurt dışının saygın gazetelerinde haber olur ve Türkiye'den de Rıfat Ilgaz ve Türkan Şoray gibi pek çok sanatçı ve aydından destek bulur.
Uluslar arası toplantıya engelleme
İlk adımlar 80'lerde atılsa da gerçek anlamda bir eşcinsel hareketin temellerinin 90'larda atıldığını söyleyebiliriz.
1993'de Türkiye'de yapılması planlanan ilk uluslararası Gay-Lezbiyen etkinliği valilik tarafından engellenince İstanbullu bir grup eşcinsel aktivist Lambda ismi altında bir araya gelmeye karar verirler.
Eşcinsellerin özgürleşmesi amacıyla faaliyetini yürüten grup ilk elde AIDS Savaşım Derneği ile ortak çalışmalar yürütür.
Radyo programı ve dergiler
Eşcinseller, 1996'da İstanbul'da yapılan HABİTAT-II İnsan Yerleşimleri Zirvesi'ne kendi standıyla katılır.
Yine Lambda istanbul'un gerçekleştirdiği eşcinsellere yönelik ilk radyo programı Açık Radyo frekansında bir yıl süresince yayında kalır.
Ayrıca %100 GL ve ardından da ..Cins.. adıyla eşcinsellere yönelik dergiler yayımlar.
İlk gay-lezbiyen dergisi
Kadın olmanın getirdiği toplumsal dezavantajlar ve eşcinsel organizasyonların da içinde olan cins hiyerarşisi yüzünden gayler kadar aktif olamayan lezbiyenler ise 1990'ların ortalarından itibaren "Sappho'nun Kızları" ve "Venüs'ün Kızkardeşleri" gibi kendilerine özgü birliktelikler yaratma yoluna giderler.
Yine Lambdaİstanbul'un ortaya çıktığı döneme yakın bir zaman diliminde Ankara'da 1994'de çoğunlukla üniversite öğrencilerinden oluşan Kaos GL isimli yeni bir grup doğar.
1994 yılından beri ciddi bir aksaklığa uğramadan istikrarlı bir biçimde Türkiye'nin ilk gay-lezbiyen dergisi 'Kaos GL'yi çıkaran bu grup çeşitli organizasyonlarda, mitinglerde, üniversitelerde yazılı ve görsel araçlarla topluma ulaşmaya, eşcinsellerin sesini duyurmaya çalışıyor.
İlk kez 1 Mayısta Pankartla
Bunun yanında Kaos GL, 2001 1 Mayıs'ında ilk defa kendi pankartıyla, kendi grup kimliğiyle alana çıkmıştır. Bu bir ilktir.
Türkiyeli eşcinseller kamusal alanda ilk defa kendilerini ortaya koymuşlardır. Bu sevindirici gelişme Lambdaİstanbul'un da 2002 ve 2003 1 Mayıs'ında alana çıkmasına yol açar.
Yine 11 Eylül sonrasında oluşan savaş karşıtı gösterilerde de eşcinseller toplumsal muhalefetin yanında yerlerini alırlar.
Yeni gruplar
Son yıllarda Ankara, İstanbul dışında diğer illerde de eşcinsel örgütlenmeler ortaya çık maya başlamıştır. İzmir'de "Pembe Üçgen", Antalya'da "Gökkuşağı Eşcinsel Toplum Hareketi" ismiyle bir araya gelen çeşitli grupların yanı sıra "Anadolu Ayıları" gibi eşcinsel kimliğini kadınsılıktan ayırmaya ve yeni bir gay kimliği yaratmaya çalışan çeşitli gruplar da mevcuttur. .
İnternet'in ve iletişimin gelişimi sayesinde amaçları ve nitelikleri birbirinden farklı farklı bu grupların sayısı da her geçen gün artıyor.
Buluşmalar
Bu grupların birbirini tanıma, ortaklaşma, beraber hareket etme ihtiyacının bir sonucu olarak da 1998'den beri "Türkiye Eşcinsel Buluşması" başlığı altında çeşitli illerden bağımsız eşcinseller ve eşcinsel organizasyonlar bir araya gelmektedirler.
"Baharankara" ve "Güztanbul" ismiyle senede iki kere gerçekleşen bu buluşmalarda eşcinsel hareketin önündeki sorunlara çözüm üretilmeye çalışılmaktadır.
Önceleri 1 Mayıs gibi kitlesel gösterilerde toplumsal muhalefetin yanında ,biraz da desteğiyle kendine yer bulan eşcinseller 2003 Haziranında ilk defa kendi başlarına Eşcinsel Onur Haftası (Gay Pride) etkinlikleri kapsamında İstanbul Taksim'de bir gösteri yürüyüşü gerçekleştirdiler.
Bir basın açıklamasıyla son bulan gösteri sayının azlığına karşın gelecek adına umut vericiydi. (ÇB/NM)
Kaynaklar
Kaos GL -Çeşitli Sayılar
Pınar Selek -Maskeler,Suvariler;Gacılar-Aykırı Yayınları
Ali K.Yılmaz -Erkekte Ve Kadında Eşcinsellik-Özgür Yay