Fotoğraf: Twitter
Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) üye ve yöneticilerine açılan davanın ilk duruşmasının ikinci oturumu bugün İstanbul Adliyesindeki İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
TIKLAYIN - Helalleşme yaraları sarmakla mümkün olur
Davada, GÖÇİZDER Eşbaşkanları Kamile Kandal ve Mehmet Boğakan ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) sosyal hizmet uzmanı Bilal Yıldız'ın da bulunduğu 17’si tutuklu 23 hak savunucusu yargılanıyor.
TIKLAYIN - BM İnsan Hakları Özel Raportörü: Hak savunucuları derhal beraat etmeli
“Demokrasiye ve insan haklarına aykırı”
MA’nın haberine göre duruşma, derneğin tutuklu Eşbaşkanı Kamile Kandal'ın savunmasıyla başladı. Sivil toplum alanında yaptıkları çalışmaları anlatan Kandal, derneklerinin toplumsal fayda için çalıştığını ve bu nedenle dernek çalışanlarının yargılanamayacağını söyledi.
Tutuklandıktan sonra dernekleri hakkında ayrıca kapatılma davasının açıldığını aktaran Kandal, derneklerinin kapatılmak istenmesinin demokrasiye ve insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti.
Derneklerinin zorla göç edilenlere yönelik pek çok çalışmaya imza attığını söyleyen Kandal, “Göçün ve sonuçları ile ilgili çalışmalar yapan ve sorunların çözümü konusunda perspektif sunan bir derneğiz. Dünyada çeşitli göç şekilleri var, biz zorla göç ettirenlere yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bu zorla göç ettirme genelde savaş durumunda olur. Baskı ve can güvenliği dolasıyla evlerini, yurtlarını ve köylerini terk etmek zorunda kalanlara odaklanıyoruz. Ayrıca göç ettiği yerlerde yaşadığı sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlara dair çalışmalar yapıyoruz. Sadece derneğimiz de devlet kaynaklarında 3 bin 500 köyün boşaltıldığı verisi vardır” dedi.
“Dernek faaliyetlerinden ötürü tutukluyum”
Farklı ülkelerden Türkiye’ye yapılan göçlere dair de çalışmalar yaptıklarını aktaran Kandal, yaptıkları araştırma ve çözüm çizgisinin iktidar tarafından ele alınması halinde pek çok sorunun çözülebileceğini ifade etti, “Örneğin ekonomik sorunların kaynağında Suriyelilerin olduğunu söyleniyor. Bu durumun onlara etkisi ucuz iş gücü ve sömürü oluyor” dedi.
Mahkeme başkanı, bu sırada Kandal’a savunmasını kısa tutmasını istedi. Kandal, mahkeme başkanına 6 aydır tutuklu olduğunu ve bu bahsettiği faaliyetlerden ötürü tutuklu olduklarına işaret etti.
“Kadınların özgürlüğü ve kadınların hakları için özel çalışmalar da yapıyoruz” diyen Kandal, yaptıkları projeler ve raporlar üzerinden suçlandıklarını ifade etti. Rapor ve projelerin suç olmadığını vurgulayan Kandal, yaptıkları çalışmalar için elde ettikleri kaynakları suç olarak gösterildiğini kaydetti.
“Proje almak suç değildir”
Çalışmaları için aldıkları bağışların yetmemesi üzerine projeler aldıklarını söyleyen Kandal, bu projelerin alımının Mart 2021’de bitiğini söyledi. Projelerin bir kısmının AB’ye ait olduğuna dikkati çeken Kandal, şunları söyledi: “Proje alımı burada suç olarak lanse edilmiştir. Ancak proje alımı suç değildir. Adalet Bakanlığı’ndan tutun Milli Eğitim Bakanlığı’na, CHP’ye ve pek çok siyasi partiye kadar hibe alınmaktadır.”
“Her türlü kayıt Valilik ve İçişleri Bakanlığı’nda”
Kandal, aldıkları projelerin valilik tarafından rutin olarak denetlendiğini de belirtti:
“Biz dernek olarak kurulduktan sonra üyelerimizin, yöneticilerimizin kayıtlarına kadar her türlü bilgi, valiliğin ve İçişleri Bakanlığı’nın önüne gidiyor. Ancak çok gizli çalışmalar ve harcamalar yapıldığına dair durumu reddediyoruz. Ayrıca proje veren yerler çalışmalarınızı gördükten sonra hibe verir. Önceden vermez. Gelip yerinde de görürler. Öte yandan iddianamede üç rapor da var. Bir rapor ile ilgili açılan soruşturmaya takipsizlik kararı verildi. Bu neden iddianamede yer almadı? Bu çok ciddi bir yöntemsizliktir.
“Ayrıca raporlar konuştuğumuz ailelerin ifadeleridir. Bu bir rahatsızlık oluşturuyorsa çoğulculuk anlamında sorunludur. Ülkemiz ve dünyada her alanda sivil alanda çalışmalar vardır, olacaktır. Sadece tek taraflı çalışmalar yoktur. Bu demokratik, katılımcı ve gelişmek isteyen ayrıca sorunları çözmek isteyen toplumlar için elzemdir. Bu nedenle raporlar suç oluşturmamaktadır.”
Yasak olmayan raporlar neden iddianamede?
Kandal, hazırladıkları raporlar hakkında bir yasak kararının olmadığını vurguladı. Kandal, buna rağmen raporların iddianamede yer almasını “saygısızlık" olarak nitelendirdi. Mültecilik alanında yaptıkları çalışmaların iddianamede yer almamasının nedenini soran Kandal’ın sözü mahkeme başkanı tarafından kesildi. Mahkeme başkanı, Kandal’a, “Sözünüzü iki dakikada bitirin” dedi.
Kandal, mültecilere dair yaptığı çalışmaları anlatmaya devam etti. Mahkeme başkanı, daha sonra tekrardan Kandal’ın sözünü keserek, “Bir dakikanız var” dedi. Aile arasında bilinen isminin “kod” ismi olarak lanse edildiğini aktaran Kandal’ın sözü tekrardan kesildi. Kandal, kendisine yönelik suçlamalara yanıt veremediğini belirtti.
Avukatların mikrofonu kapatıldı
Mahkeme başkanı, avukatların itirazına da “makul süre” yanıtı vererek, "bir daha söz kesmeyin" şeklinde tehdit etti. Mahkeme başkanı, avukatların usule ilişkin itirazlarını dilekçe ile itiraz etmelerini istedi. Mahkeme başkanı, “Avukatlara söz vermiyorum. Duruşma düzenini bozarsanız sizi dışarı atarım” şeklinde bir kez daha tehdit etti. İtirazlara rağmen mahkeme başkanı, avukatların mikrofonunu kapattı.
Mahkeme başkanı, daha sonra tutuklu bulunan İlyas Erdem’e söz verdi. Ardından oy birliği ile avukatlara söz vermemesine yönelik ara karar oluşturdu. Avukatların ısrarı ardından mahkemeye ara verdi.
Avukatlar, “Avukatların dinlenmediği yargılama değildir” sözleriyle heyete tepki gösterdi. Salondaki izleyiciler ise, zılgıt ve alkışlarla mahkemeyi protesto etti. Avukatların salondan ayrılmaması nedeniyle mahkeme heyeti, davaya ilişkin dosyaları alarak, salondan ayrıldı. Bu sebeple avukatlar da salondan çıktı. Duruşmaya ara verildi.
Aranın ardından söz alan tutuklu hak savuncusu İlyas Demir, tahliye dair beyan verdi. Böbreğinin çalışmadığını cezaevinde öğrendiğini aktaran Demir, doktorların çalışma ihtimalinin olduğunu ancak cezaevinde sağlık sorunlarının artacağını söylediklerini paylaştı, tahliye talebinde bulundu.
Diğer sanıklar da tahliye talebinde bulundular. Duruşma yarın devam edecek. (AS)