Derin Yoksulluk Ağı (DYA) tüm milletvekili adaylarını yoksullukla mücadele etmeye ve bu mücadeleyi hak temelli bir perspektifle önceliklendirmeye çağıran bir kampanya başlattı.
Milletvekili adaylarını derin yoksullukla mücadele taahhüt vermeye davet etti.
“Türkiye’de Kadın ve Çocuk Yoksulluğu: Bazı Acil Sorunlar” başlıklı bilgi notunu yayınlamasının hemen ardından bu acil sorunlara müdahale etmek için atılması gereken adımları 24 maddelik bir taahhütler listesinde sıralayan DYA, kampanya ile seçime katılacak olan tüm partilerin milletvekili adaylarına seslendi.
Şeyma Batman, derin yoksullukla mücadeleyi ve kampanyadan beklentilerini bianet’e anlattı:
“Sosyal devlet zayıfladı, temel ihtiyaçlar sağlanamıyor”
Bize kampanyanızdan bahseder misiniz? Metinde yer alan taahhütler neleri kapsıyor? Derin yoksullukla mücadelede yasal olarak ne gibi sorunlar var? Nelerin değişmesini istiyorsunuz?
Derin Yoksulluk Ağı olarak önümüzdeki yasama döneminden itibaren kompozisyonu bir hayli değişecek olan TBMM bünyesinde yoksulluk ile mücadelede yeni alanların açılmasını mümkün görüyoruz.
Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği işbirliğiyle başladığımız “Ekonomik Kriz Dönemi ve 6 Şubat Depremi sonrasında : Afetle ve Yoksullukla Mücadele Politikaları için Öneriler” isimli projemiz doğrultusunda savunuculuk ve lobi faaliyetleri ile yoksulluk politikalarının izlenmesi ve uygulanmasını hedefliyoruz. Bu doğrultuda geçtiğimiz dönemde epey güçsüzleştirilen TBMM’nin tecrübeli tecrübesiz birçok milletvekilinin çeşitli sorunlar arasında en yakıcılarından biri olan yoksullukla mücadele konusunda daha hevesli olacaklarına inandığımız için, kendileriyle iletişim kurmada bir ilk adım olarak kendilerinin bu mücadeleye katkıda bulunacaklarına dair bir söz almak istedik ve bu kampanyayı başlattık.
Yoksulluğun bir temel insan hakkı ihlali olduğu fikrinden yola çıkarak gerek doğrudan yasama yoluyla, gerekse yasamanın yürütmeye dolaylı olarak etki etmesi yoluyla yoksul ve dezavantajlı grupların desteklenebileceğini savunuyoruz. Ancak maalesef sosyal devletin zayıflaması sebebiyle çok temel ihtiyaçların sağlanmasında dahi ülkemizde çok büyük eksiklikler var.
2023 Türkiye’sinde 0-6 yaş grubunun tamamının ücretsiz ve nitelikli bir kreş eğitimi alamaması; özellikle kız çocuklarının eğitimine verilen desteğin sınırlı olması, çocuk işçiliğinin yaygınlaşması; engelli çocuğu olan annelerin haklarının sınırları; yoksulluk içerisinde yaşayanların çeşitli söylemler yoluyla damgalamalara, acımalara, hatta ayıplanmalara maruz kalmaları; kadınların menstrual hijyen ve cinsel sağlık ürünlerine ücretsiz erişememesi; yoksulluk yaşayan insanların hukuki destekten mahrum kalmaları; anne ve bebek ihtiyaçlarının giderilememesi; her bireyin nitelikli, temiz ve sağlıklı gıdaya güvenli barınma imkanlarına, sağlık hizmetlerine ulaşamaması en yakıcı sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.
“Talepleri dikkate almalarını bekliyoruz”
Derin yoksullukla mücadele taahhüttü veren milletvekillerinden beklentileriniz neler?
Bu taahhüdü veren adayların seçilmeleri halinde DYA ve yoksullukla mücadele eden diğer STK’lerin, Meclis Genel Kurul süreçlerine ve mensup oldukları siyasi partilerin grup toplantılarına katılımlarında teşvik edici olmalarını; ilgili Meclis komisyonlarının toplantılarında ve ilgili kanun tekliflerinin taslaklarının hazırlanması süreçlerinde kendilerine sunulan bilgi notlarını, raporları, politika önerilerini ve talepleri dikkate almalarını bekliyoruz.
Ayrıca vekil adaylarından ilgili komisyonlara katılımları hususlarında ve ilgili alt komisyonların kurulması için bulunacakları girişimlerinde iletişim ve dayanışma içerisinde olmalarını; konuyla ilgili Meclis’te basın toplantısı düzenleme, soru önergesi yazılması, araştırma önergesinde bulunulması taleplerini değerlendirmeye almalarını, düzenlediğimiz uzun süreli kampanyalara destek vermelerini ve tüm bu işbirliği olanaklarının sınırlarını ilgili STK’ler ile müşterek bir şekilde belirlemeleri yönünde beklentimiz var.
“İktidar mücadele etmedi, yoksulluk derinleşti”
Geçtiğimiz dönemlere göre bu seçim beyannamelerinde derin yoksullukla mücadelede ne gibi beyanlar vardı? Bu beyanlar için yeteri kadar çalışıldığını düşünüyor musunuz? 14 Mayıs seçimi için verilen beyanların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
Geride bıraktığımız yasama dönemi, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesiyle birlikte meclisin oldukça işlevsizleştiği bir dönemdi. Mevcut siyasal iklimin de etkisiyle muhalefet partileri derin yoksullukla mücadelede etkili araçlardan yoksundu. İktidarın ise kuruluşundan bu yana mücadele edeceğini iddia ettiği 3Y’den biri olarak yoksulluk, 2018 Seçim Beyannamesi’nde de yer almasına rağmen maalesef derinleşti.
2023 Seçim Beyannamesi’nde ise yoksullukla mücadele temasını “aile” başlığı altına yerleştirmesi, iktidarın yoksulluğu kendi öngördüğü aile şablonunun dışında bir olgu olarak dahi değerlendirmediğini gösteriyor.
Millet İttifakı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde “aşırı yoksulluğu sıfırlayacağız” gibi güçlü bir iddia var. İttifakın yeni bir sosyal yardım ve hizmetler sistemi oluşturacağı vaadi de iddialı.
Atılması vadeliden somut adımlar arasında yoksulluk ve muhtaçlık tanımlarının netleştirilmesi; farklı kurumlar tarafından gerçekleştirilen ayni ve nakdi yardımların tek çatı altında toplanması; farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan sosyal yardımların Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi’ne entegrasyonu ve etkili biçimde kullanılması; aile bazında, hak temelli, arz odaklı ve kurumsallaşmış bir yapıda, tek kişilik haneleri de kapsayan bir “Gelir Desteği”nin sağlanması; çocukların sağlık ve eğitimi için verilen nakit yardımların yükseltilmesi; yoksul ailelerde yenidoğan bebeklere 1 yıl boyunca başta süt ve bebek maması olmak üzere gıda desteği verilmesi; doğum yardımının, dul ve yetimlere ödenen gelir ve aylıkların güncellenmesi, yoksul ailelere kış aylarında ısınma yardımı yapılması; yoksul aileler için kreşlerin ücretsiz olması öne çıkıyor.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın 14 Mayıs Seçim Mutabakat Bildirgesi’nin hacmine oranla yoksulluk teması oldukça sık işlense de soyut düzeyde kaldı. Fakat ittifakın en güçlü bileşeni olan Yeşil Sol Parti’nin Seçim Bildirgesi’nde çok sayıda somut vaadin bulunduğunu söyleyebiliriz.
Genç işsizler için asgari temel gelir uygulaması, 18 yaşın altındaki çocukların işçileştirilmesinin yasaklanması, halkın ihtiyacı kadar enerji kullanımının ücretsiz sağlanması, her haneden 18 yaşını doldurmuş olan en az bir kişiye aylık asgari ücretin üçte ikisi tutarında ‘temel gelir güvencesi’ verilmesi, kamu garantili istihdam programları uygulanması, kamuya yararlı mal ve hizmet üretiminde bulunan üretici (işçi, çiftçi) kooperatiflerinin örgütlenmesinin sağlanması, barınma krizine karşı sosyal konutlar inşa edilmesi, esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmesi, toplu ulaşımın öğrenciler-öğretmenler, engelliler, emekliler, gençler ve yoksulluk sınırındaki herkes için ücretsiz yapılması, yaşlıların belirli saatlerde bakım desteği alması, engelli ve yaşlı yurttaşlara bakım aylığı bağlanması ve evde bakım desteklerinin artırılması bu vaatler arasında öne çıkanlar.
Yoksullukla mücadelede yeni alanlar
Geçtiğimiz dönemlerde seçim beyanlarının gerçekleşmediğine şahit olduk. Bu dönem verilen beyanların gerçekleşeceğini düşünüyor musunuz?
An itibariyle Türkiye’de herhangi bir konuda öngörüde bulunmak oldukça güç. Yine de yaşanan krizlerin ve çok derin yoksullaşmanın ardından, eşitsizliklerin giderilmesinin önceliklendiği bir döneme girilebileceğine dair hem küresel hem de yerel işaretler de var.
Siyasi yapının değişmesiyle birlikte partiler arasında normalleşecek rekabetin yoksullukla mücadelede yeni alanlar açacağı beklentisi içerisindeyiz.
“Politikacılarla şeffaf görüşmeler yapacağız”
Verilen sözlerin gerçekleştirilmesi için neler yapmayı planlıyorsunuz? Seçim sonrası için bir planınız var mı?
Aldığımız destek doğrultusunda projemizde mecliste savunuculuk ve lobi faaliyetleri ile yoksulluk politikalarının izlenmesi ve uygulanmasını hedefliyoruz. Vaat edilen politikaların uygulanıp uygulanmadığının takip sorumluluğu halka ve sivil örgütlere aittir.
Halkın hak savunuculuğunda desteklenip güçlendirilmesi ve devletin hazırladığı politika raporlarının eş gölge raporlarla takip edilmesini hak temelli bir sivil toplum örgütü olarak asli görevimiz olarak görüyoruz. Bu politikaların uygulanıp uygulanmadığını, mecliste alınan kararlar ve açıklanan veriler ile etkilenen gruptaki ihtiyaçların giderilip giderilmediğini akademik ve saha gözlemleri ile derin yoksulluk yaşayan ve politikalara erişemeyen kişilerin yakın takibini yaparak ve değişimleri ölçümlemeyerek gözlemleyeceğiz.
Bunun yanında süreç sonunda karşılaşılan olumlu-olumsuz çıktılarla ilgili olarak politikacılarla şeffaf görüşmeler yapacağız.
Kampanya neyi kapsıyor? |
Derin yoksullukla mücadele ile ilgili 24 maddelik taahhütler arasında dikkat çeken bazı maddeler şu şekilde:
Derin yoksullukla mücadele taahhütlerinin tamamı için TIKLAYIN |
(AD/HA)