Gizli yönetmelikte iki tam sayfa MGK'nın en etkili birimi Toplumla İlişkiler Başkanlığı'na (TİB) verilen psikolojik harekât görevini içeriyor. TRT, Anadolu Ajansı gibi kamu yayın kurumlarının bu harekâtın manivelaları olarak görüldüğü, yalnızca bakanlıklar ve kamu kurumları değil özel kurumların da harekâtın kapsama alanında tutulduğu belirlendi.
Milli ülkü etrafında homojen toplum yaratmayı temel öncelik yapan yönetmelikte, psikolojik harekâtın sınırı yok. Yönetmelik Milli Güvenlik Kurulu tarafından hazırlanan Milli Güvenlik Siyaseti Belgesinin yanı sıra ve özel milli siyaset belgelerinde öngörülenlerin topluma dayatılmasını hedefliyor.
Yürütme hükümette
12 Eylül askeri müdahalesinden sonra çıkarılan ve halen çok az değişiklikle yürürlükte olan, ancak AB'ye 7. uyum paketiyle yasal dayanağını kaybettiği savunulan MGK Genel Sekreterliği Yönetmeliği, ekleri dışında yürürlük dahil 42 maddeden oluşuyor. Fiili olarak ölçüsü bilinmemekle birlikte MGK Genel Sekreterliği, yasa gereği Başbakanlığa bağlı olduğu için yönetmeliğin yürütme görevi de Bakanlar Kurulu'na verilmiş durumda.
MGK Genel Sekreterliği görevinin sona ermesi nedeniyle önceki gün düzenlenen devir teslim töreninde orgeneral Tuncer Kılınç'ın "Daha da güçlendirilmesi gerekirken, içi boşaltıldı" sözleriyle yeniden tartışma gündemine getirdiği yönetmelikte, siyasetin biçimlendirilmesinde hep önemli görevler yaptığı söylene- gelen Toplumla İlişkiler Başkanlığı'na (TİB) verilen görevler psikolojik harekâtla başlıyor, psikolojik harekâtla bitiyor.
MGK gündemli harekât
İşte, yönetmelikte bu birimin psikolojik harekât görev ve yetkisinin tartışılan bazı sınırları:
* MGK, gündemine alınan psikolojik harekâta ilişkin konularda gerekli hazırlıkları doğrudan ve ilgili makamlarla koordineli olarak yapar. Hazırlıklar sonra Genel Sekreter'e sunulur.
* MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu, Milli Güvenlik Siyaseti Esasları Belgesi ve EK-G'de belirtilen harekât konseptindeki esaslara bağlı kalarak; Devlet çapında her türlü psikolojik harekât ihtiyacını tespit eder ve değerlendirir, Milli siyaset ve hedefler doğrultusunda uzun-orta-kısa vadeli harekât planları yapar ve planların günün gelişen şartlarına uygun olarak gelişmesini sağlar, Genel Sekreter'e sunar.
Onaylanmış Psikolojik Harekât Planı'nı yürütür, icracı birimler tarafından yapılan uygulamaları takip ve kontrol eder, yönlendirir ve koordinasyon görevini yerine getirir.
Sürekli tetkik
* Yukarıda sıralanan ana faaliyetlere ilave olarak, kendi faaliyetleriyle ilgili açık ve kapalı her türlü bilgiyi devamlı tetkik eder, değerlendirir ve psikolojik tehditle ihtiyaçları tespit eder, Genel Sekreter'e sunar.
Psikolojik tehdit ve hedef vasatında durum ve hedef analizleri yapar, Genel Sekreter'e sunar, ilgili üniteler arasında iletişim ihtiyaçlarını değerlendirir ve gelişmesini sağlayacak tedbirleri ve yöntemleri araştırır, tespit eder, Genel Sekreterliğe sunar.
Örgütlenme şeması
Yönetmelikte MGK Genel Sekreterliği'nin örgütlenme şeması, toplumsal, siyasal hiçbir alanın boş bırakılmadığını da açıkça gösteriyor. Milli Güvenlik Siyaseti Başkanlığı birimine bağlı alt birimler arasında Dış Siyaset Müşavirliği, Savunma Siyaseti Müşavirliği, İç Güvenlik ve Kamu Yönetimi Siyaseti Müşavirliği, Eğitim ve Kültür Siyaseti Müşavirliği de yer alıyor.
Yönetmelikte MGK Genel Sekreterliği'nin bütçeye müdahale yetkisi ve Bütçe Kanunu hazırlanmasında DPT ile ortak çalışacağına ilişkin hükümler de bulunuyor. MGK bünyesinde Ekonomi ve Sosyal Siyaset Grup Başkanlığına bağlı olarak faaliyet gösterdikleri görülen alt birimler ise Ekonomi Siyaseti Müşavirliği ve Sosyal Siyaset Müşavirliği.
Psikolojik birimler
MGK Genel Sekreter Yardımcılığı yetkisiyle Toplumsal İlişkiler Başkanlığı'nın psikolojik harekâtları yapmak için faaliyet gösteren alt birimleri şöyle:
* Haberleşme ve Özel Faaliyetler Şube Müdürlüğü (İdari ve emniyet-Haberleşme-Özel faaliyetler kısım amirlikleri)
* İnceleme ve Araştırma Grup Başkanlığı (İdari müşavirlik-İnceleme müşavirliği-Yurtiçi Araştırma müşavirliği-Yurtdışı araştırma müşavirliği)
* Planlama ve Yönlendirme Grup Başkanlığı (İdari-Planlama -Yurtiçi yönlendirme-Yurtdışı yönlendirme müşavirlikleri)
* Kurum ve Kuruluşlar İle İlişkiler Grup Başkanlığı (Kamu Kurum ve Kuruluşlarla İlişkiler Müşavirliği-Özel Kurum ve Kuruluşlarla İlişkiler Müşavirliği-Taşra ile İlişkiler Müşavirliği) Yönetmeliğin 23. maddesinin (H) fıkrası öncelikle TRT'nin ve ismi zikredilmese de Türkiye'deki en büyük haber üreticisi olan Anadolu Ajansı'nın (AA) da MGK'nın ilgili alanında olduğunu gösterdi. MGK Genel Sekreterliği'ne bu konuda verilen yetki-görev şöyle tanımlanıyor: "TRT ve diğer kamu yayın organlarına, kendi görevi içerisine giren hususlarda genel sekreterin tasvibiyle gerekli yardımı sağlar."
Özel kurum ve kuruluşlar
Yönetmeliğe göre MGK TİB, Bakanlar Kurulu kararlarına istinaden gerekli olan psikolojik harekât hizmet ve faaliyetlerini planlama, ilgili bakanlık kamu ve özel kurum ve kuruluşlarda bu konulardaki uygulamaları koordine takip ve kontrol, görevli birimleri planlar istikametinde yönlendirmek yetkisiyle de donatılmış. Aynı düzenlemede özel kurum ve kuruluşları topluma karşı psikolojik savaşta taraf yapacak yetki şöyle tanımlanıyor:
"Planlanan hizmetlerin etkili yürütülmesini sağlamak amacıyla MGK Genel Sekreterliği bünyesinde veya Başbakanlık, bakanlıklar ile Türk Silahlı Kuvvetleri hariç, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında, özel hukuk tüzelkişiliklerinde (şirketler, vakıflar, dernekler, sendikalar, holdingler vb) ve diğer kuruluşlarda Genel Sekreter'in teklifi ve Başbakan'ın vereceği onayla geçici olarak özel eğitim, planlama ve uygulama birimleri kurulabilir."
Gizli yönetmeliğe tepkiler
12 Eylül Anayasası'na bile aykırı
İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu: Bu yönetmelik 12 Eylül hukukukun 20 yıl sonraki uzantısı, aysbergin görünmeyen kısmıydı. Radikal'in yaptığı habercilik Türkiye'nin demokratikleşmesine büyük katkıdır.
Bu yönetmeliğin gizli olması 12 Eylül rejiminin hazırladığı Anayasa'ya bile aykırıdır, yayımının hukuki sorumluluğu da olmaması gerekir. Gizli yönetmelik 82 Anayasası'yla özgürlükler üzerine örtülen şalın ne olduğunu konusunda bize somut bilgi vermesi bakımından anlamlıdır. Yönetmelik, devletin yapılanması bakımından totaliter zihniyeti yansıtıyor, böylesine ancak komünist-faşist rejimlerde partilere verilen yetkilerde rastlanır.
Yönetmelikte, Genelkurmay'ın dışarda bırakılması çok da anlaşılmaz durum değil. Çünkü, Genelkurmay Başkanlığı ayrıcalıklı düzenlemeye tabi tutulmuş, Anayasa'da başkanı yargılayacak yargı makamı bile öngörülmemiştir.
82 Anayasası'nın güvensizlik temeline dayanan bir anayasa olduğunu bu yönetmelik bize hatırlatıyor. Asker karşısında siyasal idari kurumlara, daha önemlisi bütün yurttaşlara güvensizlik.
Yönetmelik siyasal kurumlara duyulan güvensizliği yansıtsa da aslında görüş olarak siyasilerin sahip olduğu görüşle bu yönetmelik arasında büyük bir uyumsuzluk yoktur. Yurttaşlara yaklaşımda takınılan tavır konusunda yönetmeliğin yansıttığı zihniyetle siyasal şahsiyetlerin yurttaşa ya da özgürlükleri kullanan kişilere bakış açısı arasında bir ayrışma söz konusu değildir. Paralellik de vardır. KESK örneğinde olduğu gibi yargıya götürülmeden suçlu ilan edilecek kişiler varsa, bunları izleyecek birimler de olur. İşte MGK da bu.
Tümüyle kaldırılsın
Anayasa'nın 118. maddesine göre MGK Genel Sekreterliği görevleri kanunla düzenlenir, dolayısıyla böyle bir yönetmeliğe ihtiyaç yoktur, tümüyle kaldırılmalıdır. Yeni bir yönetmelik yapılacaksa da bunu MGK değil, ilgili başka uzmanlar yapmalıdır ki MGK kendisine ayrıcalıklar yaratmasın.
Siyasi sorumlu bakanlar anayasal yasal reformların gereklerini yerine getirmezlerse o zaman MGK konusundaki reformun inandırıcılığına da gölge düşer. MGK Genel Sekreterliği kamu tüzelkişiliği değildir, bu yüzden tartışılan yönetmeliğin yasallığı da ileri sürülebilir. Yeni yönetmelikte muhatap organ olarak Başbakanlık gözüküyor. Yönetmeliği iptal edecek, değiştirecek organ olarak Başbakanlık gözüküyor.
7. uyum paketinde sonra yapılabilecek üç olası şey vardır:
1- Yönetmeliği yenilemek.
2- Radikal olanı, yürürlükten kaldırmak,
3- Bir yurttaşın kendisiyle ilgili şey söz konusu olduğu zaman bunu mahkemeye götürüp yönetmeliğin iptal edilmesini sağlamak.
İlk iki olasılık daha kolaydır. Burada sorumlu organ belli olduğuna göre, hükümet bunu yapmalıdır.
'Belgeler imha edilsin'
Yönetmelik çerçevesinde kullanılan yetkilerin önemli kısmı hak ve özgürlüklere ilişkin yetkiler olduğundan, reformlarla getirilen özgürlüklerin aldığı yeni biçimle çelişen belgeler ve bilgilerin artık elde tutulmaması gerekir. Yeni düzenlemeyle hangi birimlerin devam edeceğinin saptanmasında yarar vardır.
İnsan Hakları Danışma Kurulu (İHDK) olarak hükümetten özgürlükleri doğrudan ilgilendiren yasa tasarılarının bizim kurula iletilmesini talep ettik bekledik, ama olmadı. Şimdi, bu konuda bize danışılırsa bunu özgürlükler yönünde değerlendiririz.
Yetkiler makul düzeye çekildi
CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek: 7. uyum paketi görüşmeleri sırasında MGK'dan gelen bir yetkili Genel Sekreterliğin yetkileriyle ilgili bilgi vermişti.
Ben de ayrıntılı bilgiyi bu sırada öğrendim. Eski MGK Sekteri emekli orgeneral Tuncer Kılınç'ın "MGK Genel Sekreterliği bitti" şeklindeki görüşünü abartılı buluyorum. MGK bir kurul olarak varlığını sürdürecektir. Böyle bir kuruma ihtiyaç vardır. Biz bunu bilerek bu yasaya destek verdik.
MGK, Bakanlar Kurulu'nun üzerinde bir kurum görüntüsünden çıkartılmış ve MGK Genel Sekreterliği de Başbakanlığı bağlanmıştır. Genel Sekreterliği Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın talimatları doğrultusunda MGK'da alınan kararları takip çalışmalarını da sürdürecektir.
MGK'ya, 12 Eylül ortamında belki de hiç kullanılmayan yetkiler verilmişti. Bunlar son değişiklikle daha makul bir düzeye çekilmiştir. Bu yasaya göre hazırlanacak yönetmenlikte günümüz koşullarına uygun bir biçim verilecek ama çalışmalarını sürdürecektir.
MGK olmalı, gizlilik olmamalı
AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik: Türkiye'de MGK'nın gereği yadsınamaz. Ama şeffaf olmak kaydıyla. Milli iradenin tecelli ettiği parlamentoda milletvekillerinin dahi bilemeyeceği gizlilikler, bizi dünyadan izole eder, 3. dünya ülkesi yapar. MGK olmalı ama tüm çalışmaları hukuk devleti çerçevesinde yürümeli.
Ne yazık ki yıllardır Türkiye'de sistemi korkular üzerine, çatışmacı anlayış üzerine bina ettiler. Yalnız ben Cumhuriyet'in temel niteliklerini savunurum şeklindeki egoist bakış açısı ülkeye zaman kaybettirmiş, Türkiye'nin demokratikleşme sürecini geciktirmiştir.
Siz eğer sisteminize güvenirseniz, dışarıdan rejim ithal edileceğinden korkmanıza gerek kalmaz. Kendinize güvenip, sisteminizin hakkını verirseniz, başkaları sizden rejim ithal eder. Panik içinde olursanız yalnız kalırsınız. Sistemin külfetini de nimetini de 70 milyona paylaştırırsanız 70 milyonu sistemi savunur hale getirirsiniz. Bundan sonra Türkiye'de gizli yönetmelikler, çalışmalar, kafaların arkasında planlar olmamalıdır.
Söyleyecek şeyim yok
Adalet Bakanı Cemil Çiçek: Şu anda yönetmelikle ilgili tartışmaya girmek istemem. Yeni yönetmeliği Başbakanlık çıkaracak, biz bakanlık olarak yapacağımızı yaptık. Neticede MGK Genel Sekreterliği de Başbakanlığa bağlıdır. Yeni düzenlemeyi de Başbakanlık-Kanunlar Geneler Müdürlüğü yapabilir. Veya Genel Sekreterlik de taslak hazırlayıp Başbakanlığa sunabilir. Önemli olan kimin hazırladığı değil, içeriğidir.
Bugün itibarıyla benim söyleyecek şeyim yok. MGK Genel Sekreterliği'nin de taslak hazırlayıp hazırlamadığına ilişkin, yasa değişikliğinden sonra elden çıkarılan görev ve yetkileri kullanan birimlerde herhangi değişiklik olup olmadığını şu anda bilmiyorum. (AK/BB)