Çocuk hakları alanında çalışan dernekler ortak bir açıklama yayınlayarak depremin yaşandığı şehirlerde yapılan hasarlı bina yıkımlarının çocukların yaşam ve eğitim hakkını riske attığını belirtti.
Açıklamayı yapan kurumlar: BoMoVu (Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği), CHILDEF Çocuk Hakları Savunucuları Derneği, Çocuklar İçin Adalet Derneği, FİSA Çocuk Hakları Merkezi, Hatay Deprem Dayanışması, I-CHILD Uluslararası Çocuk Hakları Elçileri Derneği, Rengârenk Umutlar Derneği, ve Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği.
Yapılan açıklamada yıkımların travmatik yaşantıları tetiklediği belirtildi.
"Münferit bir olay değil"
Açıklama şöyle:
"Hatay’ın İskenderun ilçesinde 07.12.2023 tarihinde Atatürk İlkokulu’nun yanında gerçekleşen yıkım ve çocukların yaşadıkları panik, pek çok basın kuruluşu tarafından paylaşılmış, sosyal medyada da infial yaratmıştır.
"Hatay Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, gerçekleştirilen yıkımla genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, görevin kötüye kullanılması ve Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmeliğe aykırılık içerdiğini ifade ederek, bu yıkımdan sorumlu kişiler ve makamlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.
"İskenderun Kaymakamlığı, gerçekleşen yıkımın hızlıca gündemleşmesinin ardından aynı gün bir açıklama yapmıştır. Kaymakamlık, sorumlu müşavir firmanın elemanlarının sorumluluk bölgesinden el çektirildiğine, olayda kusur veya ihmali olan kamu görevlileri hakkında idari soruşturma başlatıldığına ve konunun tüm muhataplarının uyarıldığına dair bilgi paylaşmıştır.
"Yıkımlar haftasonu yapılmalı"
"İskenderun’da yaşanan bu yıkım ile ilgili süreçte her ne kadar hızlı refleksler gösterilmiş olsa da afet bölgelerinde emek veren sivil toplum örgütleri, meslek odaları, sendikalar olarak bizler biliyoruz ki ne yazık ki bu münferit bir olay değildir. İstatistiki bir veri olmasa dahi sadece Hatay’da değil, başka kentlerde de okulların yanında yer alan ve yıkılması gereken pek çok bina hafta içi, çocuklar okulda derslerine devam ederken gerçekleşmiştir ve çocuklar pek çok kez yoğun olarak toz ve gürültü ile deprem sırasında yaşanan yıkımın travmatik etkisiyle yeniden karşı karşıya kalmışlardır.
"Afet bölgelerinde çocuklarla yapılan atölye çalışmalarında çocukların bu konudaki önerileri yıkımların hafta sonunda ve okullarda öğrenciler yokken gerçekleştirilmesi yönündedir. Nitekim aynı öneri, Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri İl Yürütme Komisyonu toplantısında da ifade edilmiştir.
"Hatay’da çocukların yaşamını tehlikeye atan, büyük bir endişeye yol açan, toz ve gürültüyle karşı karşıya kaldıkları yıkımlar çocukların yaşam hakkını riske attığı gibi eğitim hakkını da doğrudan etkilemektedir. Ayrıca bu yıkımları yeniden görmek deprem sırasında yaşanan ykımların travmatik etkilerini tetikleyici niteliğe de sahipti. Oysaki yıkımların tüm tedbirlere uyularak haftasonları gerçekleştirilmesi, kamu kurumlarının kolaylıkla alabileceği bir önlemdir.
"Bizler, çocuk hakları savunucuları olarak, Hatay Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin taleplerini sahiplenmekle birlikte, kamu otoritelerini kolaylıkla önlenebilecek bu ihlali ortadan kaldırmak için karar almaya ve açıklama yapmaya davet ediyoruz."(AÖ)