*Fotoğraf: TÖP Hatay/Twitter
6 Şubat depremlerinin en çok yıkıma uğrattığı kentlerden Hatay'da, uzmanların tüm uyarılarına rağmen hızlıca başlatılan afet konutu inşaatları kapsamında çok sayıda arazi kamulaştırıldı.
Antakya'ya bağlı Gülderen Mahallesi'ndeki 61 parsel 14 Nisan tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile kamulaştırılırken, TOKİ'nin Dikmece ihalesini alan şirket de bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor. Dikmece halkı ise arazilerinin ellerinden alınmak istenmesine karşı çıkarak, 22 Mayıs'ta bir protesto düzenledi.
Antakya merkeze 10 km mesafedeki Gülderen ve Dikmece, arazi yapısı nedeniyle tercih edilse de bölgede zeytinlikler başta olmak üzere tarım arazileri olduğunu belirten yurttaşlar, "Evlerimiz yıkıldı, bu arazilerden başka bir şeyimiz kalmadı. Çocuklarımızın geleceği için burayı bırakmayacağız" dedi.
"Zenginlere hiçbir şey olmuyor"
bianet'e konuşan Dikmece'den Yüksel Doğru, merkezdeki evinin depremde ağır hasar gördüğünü belirterek şunları söyledi:
"Burası benim doğduğum, büyüdüğüm topraklar. Annemin evine sığındık, ancak o da oturulacak durumda değil. Çok can kaybı oldu burada, çok ev yıkıldı. Ölümden döndük. Ardından bahçemize çadır kurmak istedik. Ancak 15-20 günde zar zor bir çadır bulabildik. Su sorunu, gıda sorunu, sağlık sorunu hepsini yaşadık. Şimdilerde panellerden yaptığımız derme çatma bir yerde kalıyoruz. Gönüllülerden başka kimse gelmedi buraya. Ama şimdi topraklarımızı almak için geliyorlar."
Yüksel Doğru, "Gülderen'de 'yeni mahalle' diye bir yer var. Daha çok zengin kesimin evlerinin olduğu bir yer. Orayla ilgili bir kamulaştırma yok. Gülderen ve Dikmece'nin yukarı kısımlarında hazine arazileri var. Buraya da konut yapılmıyor. Kısacası, zenginlere hiçbir şey olmuyor. Olan yine bizlere oluyor" diye konuştu.
*Elektronik Kamu Alımları Platformu verilerine göre, Sarıdağlar İnşaat, Dikmece'deki 1415 konut inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi ihalesini 2 milyar 835 bin TL bedelle TOKİ'den aldı.
"Geleceğimizi çalmaya çalışıyorlar"
Dikmece'de asırlık zeytinliklerin, buğday ve arpa ekilen alanlar ile çamlık alanın bulunduğunu, ayrıca hayvancılık yapıldığını belirten Doğru, şunları söyledi:
"Yaşam alanımıza göz dikmişler. Benim beş çocuğum var. Şimdi benden bunları alırlarsa ben ne yapacağım? Zaten bir evim yıkıldı ve mecburen köye döndüm.
20 yıla yakın Suudi Arabistan'da çalıştım ben. Yılların emeğiyle iki tane parsel aldım, ona da el koydular. Benim zeytin ağaçlarım var, bunlarla geçiniyorum. 2019'dan beri, yani pandemi sonrası yurt dışında çalışmayı bıraktım. Zaten orada ömrümü geçirdim.
Şimdi gelmiş bizim geleceğimizi çalmaya çalışıyorlar. Çocuklarımın geleceği ne olacak? Benim zaten yerim yok. Eşimle, beş çocuğumla nerede yaşayacağım? Buradan göç etmek zorunda kalacaklar."
"Direneceğiz"
Yüksel Doğru, Dikmece halkı olarak 'teyakkuz' halinde olduklarını vurgulayarak sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Direneceğiz. Ne olursa olsun topraklarımızı vermeyeceğiz. Biz para mara istemiyoruz. Bizi rahat bıraksınlar. Biz yüz yıllardır bu topraklardayız. Bizim evimiz de burada hayatımız da mezarlarımız da. Bu süreç çok öyle maddi kaygılarla yürütülecek bir süreç değil. Evimiz yıkıldı, doğduğumuz topraklara döndük. Burası benim kendi toprağım. Ev falan da yapmasınlar, ben kendi parselime kendi evimi yaparım."
*22 Mayıs'taki protesto yürüyüşü. Fotoğraf: TÖP Hatay
Av. Yücel: Sürecin takipçisiyiz
Kamulaştırma yapılan mahallelerden Alazı'dan olan ve Dikmece'deki yurttaşlara da hukuki destek veren Av. Doğuşcan Yücel, süreci şöyle özetledi:
"TOKİ'den ihaleyi alan inşaat şirketinden yetkililer, bölgenin muhtelif yerlerinde ve belirli bir hat üzerinde zemin etüdü çalışmaları yapıyor. Daha sonra belirli projeler, çizimler hazırlanıyor ve şirket yetkilileri de zaman zaman bunları yurttaşlara gösteriyor.
Tüm bu çalışmalar yapıldığı esnada köylüler durumun farkına varıp birbirleriyle haberleşiyor. Son olarak belirlenen bölgeyle alakalı kamulaştırma kararı yayımlanıyor. Gülderen'de de Alazı'da da süreç böyle oldu. Şimdi Dikmece'de de aynı durum söz konusu."
Acele kamulaştırma kararının hukuken Cumhurbaşkanlığı'nda olmakla beraber bu yetkinin TOKİ'ye devrinin söz konusu olduğunu belirten Av. Yücel, "Kamulaştırmanın ne şekilde, hangi hukuki sınırlar çerçevesinde yapılacağı ve sürecin nasıl yürütüleceğine dair somut bir gerekçe yok" değerlendirmesinde bulundu.
Av. Yücel, arazileri kamulaştırılan yurttaşlara sürece ilişkin net bir bilgilendirme yapılmadığına dikkat çekerek, "Yalnızca tapularının tescil işlemi yapıldı, bunun dışında hak sahiplerine bir bildirim yapılmadı. Sürecin takipçisiyiz. İdarenin atacağı adımları bekliyoruz. Şu an için hukuki süreçler başlamış değil. Ama yakın zamanda başlayacaktır" diye konuştu.
*Gülderen'de kamulaştırılan araziler. Harita: TKGM
Kamu ihaleleriyle ihya olan şirket
6 Şubat depremleri sonrası Antakya Dikmece'de 1415 adet ve 5. Bölge Etap 1299 adet konut inşaatlarının yanı sıra Maraş'ta enkaz kaldırma işinin ihalesini de alan Sarıdağlar İnşaat, kamudan aldığı çok sayıda ihaleyle biliniyor.
Şirketin resmi internet sitesinde yer alan tamamlanan ve devam eden projeler arasında Çamlıca Kulesi'nden Bingöl ve Hakkari havalimanlarına, Çorum, Samsun ve Afyon TOKİ konutlarından Trabzon Stadyumu'na, Necmettin Erbakan Üniversitesi'nden 47'nci Mühimmat Bölük Komutanlığı'na çok sayıda proje yer alıyor.
Şirket ayrıca, Erzurum Palandöken'e 2011'deki Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için 100 milyon lira mal olan kayakla atlama kuleleri yapmış, kulelerinin önündeki pistler 2014 ve 2022'de çökmüştü.
(VC)