Malatya, 6 Şubat’taki Maraş depremlerinde büyük yıkım yaşasa da can kaybının diğer illere göre az olmasından dolayı sesini yeteri kadar duyuramadı.
Malatya’da 24 Ocak 2020’de Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde Pütürge, Doğanyol ve Kale başta olmak üzere Battalgazi ve Yeşilyurt ilçeleri zarar görmüş; idareciler, uzmanların uyarılarına rağmen kentin insan yoğunluğunun olduğu İnönü, Kışla, Sivas, Emeksiz ve Turgut Temelli caddelerinde depreme dair bir çalışma yapmamıştı.
Yurttaşların enkaz altında kalanlara yardıma koştuğu şehirlerde saatler sonra arama-kurtarma ekipleri ulaşabilmişti.
Malatya'da da 6 Şubat depremlerinde 5 bin bina yıkılırken, 1246 kişi hayatını kaybetti, yüz binlerce insan şehri terk etmek zorunda kaldı. Depremlerin ardından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) afetzede yardım ödenekleri ile ilgili yaptığı bilgilendirmede, Malatya'nın "afetten daha az etkilenen iller" arasında gösterilmesine tepkiler gelirken, TRT'nin hazırladığı 3 dakika 40 saniyelik videoda Malatya yer almadı.
Kent merkezi tamamıyla yok olan Malatya’da binlerce esnafın iş yeri; kasap, yaş sebze-meyve, ayakkabıcılar, balıkçılar, peynirciler pazarı ile bakırcılar ve kuyumcular çarşısı yıkıldı. 29 Temmuz’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ‘Yerinde Dönüşüm’ projesi kapsamında ilk temel Malatya’da Bakırcılar Çarşısı’na atıldı. İlk etapta 7 bin 600 metrekarelik alanda 293 dükkân ve 165 araçlık kapalı otoparkın yer aldığı projede, temel atılalı 5 aydan fazla süre olmasına rağmen ilerleme kaydedilmedi. Temelden çıkan su önce havuz sonra gölete döndü.
Konutların teslimiyle ilgili net bir tarih verilmiyor
Malatya’da, 36 bine yakın binaya "ağır hasarlı" raporu verildi. "Ağır hasarlı"dan "orta"ya, "orta hasarlı"dan "az hasarlı"ya dönen binalardaki daire sahipleri yaşananlara isyan etti. Öyle ki bugün gelinen süreçte bazı yurttaşlar balkonlarına “Bu bina ağır hasarlıdır” pankartı asmaya başladı.
Depremler sonrası yaşamın iyice zorlaştığı Malatya’dan 300 bine yakın yurttaş göç etti. Barınma sorununun hâlâ çözülemediği kentte, fahiş kiralara karşı bir önlem alınmadı. İl dışına giden birçok yurttaş döndükten sonra barınma problemi yaşadı, yaşamaya da devam ediyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Malatya'da afetlere dayanıklı ve yatay mimariye uygun 103 bin 19 konut yapılacağını açıklasa da 14 bininin temeli atılabildi. Konutların teslim tarihiyle ilgili net bir gün ise verilemiyor. Yapılan açıklamalara göre 5 bine yakın konutun aralık, ocak, şubat ve mart aylarında teslim edilmesi planlanıyor.
İkizce
Deprem konutlarının yapıldığı Yeşilyurt ilçesine bağlı İkizce bölgesi ise hâlâ tartışma konusu. Malatya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Erkan Özgür, konutların fayın üzerine yapıldığını açıklamasına rağmen TOKİ, evleri yapmaya devam ediyor. İkizce’de yapımı devam eden ve bir kısmının teslim edilmesi planlanan deprem konutlarıyla ilgili en büyük problem ise kanalizasyon ve içme suyu. Zira altyapı çalışmalarının tam anlamıyla yapılmadığı İkizce’de “Kanalizasyon ve içme suyu ile ilgili sıkıntı yaşanmayacak” açıklamalarına karşın herhangi bir ilerleme olmadı.
Depremde binlerce esnafın işyeri ya yıkıldı ya da ağır hasar aldı. Kentin çeşitli noktalarına esnaf için 4 bine yakın konteyner yerleştirildi, bazı bölgelere ise çarşılar oluşturuldu. Esnafa iş yeri olarak boş konteynerler verildi. Esnaf klimasından elektrik aksamına, suyundan diğer tesisatlara kadar her şeyini kendi cebinden yaptı.
Yurttaşlar ise iş yerlerine uzak konteynerlere yerleştirildi. Kentte hâlâ konteyner verilmeyen yurttaşlar bulunuyor. Bu yurttaşlar, konteyner bulamadıkları için çadırda zorlu koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Öte yandan sendikalardan hâlâ konteyner talep eden öğretmenler var.
40 bine yakın öğrencinin eğitim gördüğü İnönü Üniversitesi’nde bazı fakülteler depremde ağır hasar aldıkları için kullanılamaz durumda. Dolayısıyla öğrenciler ya başka fakülteler ya da meslek yüksek okullarında eğitimlerini sürdürüyor. Eğitim koşullarının uygun olmadığını ifade eden öğrenciler, yaptıkları basın açıklamasıyla seslerini duyurmak zorunda kaldılar. (SA/AÖ)