Gündem Çocuk Derneği 23 Ekim ve 9 Kasım depremlerinden bir yıl sonra, çocukların durumunu tespit etmek, çocukların yaşadıklarını ve mevcut sorunları dile getirerek çözüm önerilerini paylaşmak amacıyla bir rapor hazırladı.
Rapor çocuklarla, velilerle, öğretmenlerle, sivil toplum temsilcileriyle ve çocuklarla çalışmalar yürüten kişilerle yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıktı.
Görüşmelerden edinilen bilgiler ve değerlendirmeler dört ana başlıkta toplandı.
Devletin eksikliği
Eğitim bölümünde okulların durumuna, depremin ardından uygulanan taşımalı sisteme, çocukların okul servisleri aracılığıyla taşınmasına, birleştirilmiş okullara, devam sorunlarına, öğretmenlerin yaşadıklarına ve hali hazırdaki durumlarına ilişkin tespitlere yer verildi.
Van ve Erciş'teki TOKİ binaları çevresinde yapılan okulların dışında, devlet eliyle yapılan okul bulunmadığına dikkat çekildi.
Yapılan okulların tamamı özel sektör ve hayırseverlerin bağışlarıyla yapılmasından hareketle devletin bu alanda yatırımdan geri durmasının ciddi bir eksiklik olduğu vurgulandı.
Ayrıca yıkımına karar verilmiş pek çok okulun yıkılmadığı, yıkılmış olanların ise enkazlarının kaldırılmadığına da değinildi.
Taşımalı eğitimde kullanılan servisler hiçbir şekilde denetlenmemesi ve servis araçlarının standartlara uygun olmadığı da tespitler arasında yer aldı.
Birleştirilmiş okullarda derslik sayısının azlığı ve plansızlık sebebiyle bir yandan ders yapacak yer bulunamazken diğer yanda dersler boş geçtiği belirlendi.
Ayrımcılık duygusu
Afet Yönetimi - Hasar Tespit - Barınma bölümünde şu ifadelere yer verildi.
"Merkezi yönetim ile yerel yönetim arasında yaşanan çekişme, hasar tespit çalışmalarında yaşanan aksaklık ve çıkar kavgaları sürecin dışında gibi görünse de bir parçası olan çocuklar için baş edilmesi zor durumlardır.
"Örneğin depremin ardından Van ve Erciş'in afet bölgesi ilan edilmemiş olması ama bir süre sonra sel felaketi yaşayan Samsun'un afet bölgesi ilan edilmiş olması çocukların dikkatini çekmekte ve bir ayrımcılığa uğramışlık hissi şeklinde ifade edilmektedir.
"Afet yönetimindeki aksaklıklar ve geçici barınma alanlarının kurulması ve yönetilmesindeki eksikliklerden dolayı kış boyunca çıkan yangınlarda toplamda 20 çocuğun yaşamını yitirdiği belirtilmiştir.
Çocuk işçiliği arttı
Üçüncü bölüm ise sosyal yardım ve genel olarak psiko-sosyal çalışmalara ayrıldı.
Sosyal hizmetteki çöküntünün sokakta yaşayan ve çalışan çocuk sayısında gözle görülür bir artışa sebep olduğunu belirlendiği raporda, inşaat, işporta gibi alanlardaki çocuk işçiliğinin ciddi olarak görünür olduğu vurgulandı.
Ayrıca sosyal hizmet alanında çalışan ve bölgeye gönüllü olarak gelmiş kamu personelinin çalışma motivasyonlarının idari engellemelerle sekteye uğratıldığına değinildi.
Şiddet eğilimi
Değerlendirme bölümünde ise şu tespitler öne çıktı.
* Akut dönem hariç çocuklara yönelik sistemli bir psiko-sosyal çalışma yürütülmemiştir.
* Çocukların zamanla depremi unuttukları ifade edilse de travma sonrası bozukluklar göstermeye devam ettikleri vurgulanmıştır.
* Çocukların şiddete eğilimli davranışlarında artış olduğuna dikkat çekilmiştir.
* Çocukların özellikle afet yönetimi sürecindeki ve sonrasındaki yaşantıları adil olma ve adalet duygularını zedelemiştir.
* Eğitim sisteminin ayağa kaldırılması ile ilgili yatırım tercihleri doğru ve zamanında yapılmamıştır. (YY)
Gündem Çocuk'un raporuna ulaşmak için tıklayınız.