Uzman psikologların yürüttüğü çalışma kapsamında, 12 Kasım 1999'da yaşanan depremin insanlar üzerindeki etkileri araştırılacak.
Çalışma sonucunun, depremin beşinci yıldönümünde açıklanması hedeflenirken, "Deprem Taraması" projesinin koordinatörlüğünü, 2000-2002 yılları arasında Londra Üniversitesi'nin deprem bölgesinde yürüttüğü bir projede klinik ve araştırma yöneticisi olarak görev yapan Doç. Dr. Cengiz Yıldız sürdürüyor.
Deprem sonrası görülen ruhsal sorunların saptanması ve tedavisine ilişkin deneyimleri Kriz Dergisi'nde de yayınlanan Yıldız, İzzet Baysal Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı olarak da görev yapıyor.
Depremin insanlar üzerindeki etkileri neler?
Depremden sonra en sık görülen ruhsal sorunlar, travma sonrası stres hastalığı ve depresyon.
Travma sonrası stres hastalığının üç boyutu var. Birincisi olayı tekrar tekrar yaşamak; ikincisi, artmış uyarılmışlık hali diye adlandırılan başka bir sendrom grubu; üçüncüsü, kaçınma boyutu.
Depresyonun temel belirtileri ise, sebepsiz bir üzüntü, isteksizlik, zevk alamama, uyku bozukluğu, iştahsızlık, halsizlik... Hayattan alınan zevkin azalmasına bağlı olarak, bazen depresyona giren hastalarda intihar etme ve ölüm düşünceleri de oluşuyor. Travma sonrası stres hastalığı ile depresyon hastalığı, birlikte de görülüyor. Bu, tabloyu daha da ağırlaştırıyor.
Bu rahatsızlıklar sadece depremle ilişkilendirilebilir mi?
Korkutucu ve rahatsız edici olaylar, insanlar üzerinde kalıcı izler bırakabiliyor. Deprem de ciddi ruhsal rahatsızlık yaratan psikolojik travmalardan birisidir.
Depremin yol açtığı psikolojik sorunlar, Vietnam savaşından sonra ortaya çıkan sorunlarla da karşılaştırılabilir. Vietnam Sendromu, korkutucu olayların ruhsal etkilerine belirgin bir örnek.
Tarama ile neyi amaçlıyorsunuz? Bu çalışmanın hedefi nedir?
Depremin üzerinden beş yıl geçmesine rağmen, depreme bağlı sorunlar ve deprem korkuları yaşayanlar var mı? Hangi oranda? Halen deprem korkusu yaşayan insanlarda, bu korkular neden yatışmıyor? Neden bazı korkularını daha kolay yeniyorlar?
Bunları araştırıp, benzer felaketleri yaşayan insanlar arasından sorunları daha yoğun yaşayacak kişileri önceden belirleyebilmeyi hedefliyoruz. Bunu yapabilirsek, onları zamanında tedavi de edebiliriz.
Deprem taramasının gerçekleştirildiği evlerde, aile bireylerine, depremle ilgili yaşantılarına ve deprem sonrasındaki sağlık durumlarına ilişkin sorular yönelttik.
Anket için gittiğimiz evlerde, aile-çocuk etkileşimini değerlendiren sorular da soruyoruz. Anne ya da bananın depreme bağlı sorunları sürüyorsa, çocuğun bundan hangi oranda etkilendiğini öğrenmek istiyoruz. (BB)