Olası Marmara depremiyle ilgili olarak "Deprem tehlikesi güneye doğru kayıyor" diyen uzmanlara Kandilli Rasathanesi'nden sert bir düzeltme geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Gülay Altay, "Marmara'nın güneyinde de kuzeyinde de hareketlilik var. Saros Körfezi açıklarında da var. Dolayısıyla deprem beklentisi olasılığı hâlâ yüksekliğini koruyor" dedi.
Halktan "bir deprem tehlikesi içinde yaşadığını, bu depremlerin her zaman olacağını bilmesini; her depremden sonra panik yaşamak yerine bulunduğu mekanları güvence içine alma konusunda sorumluluk alıp bu konuda taleplerde bulunmasını" isteyen Altay, uzmanlara da seslendi:
"Bu bilgilerin uzmanlar tarafından mümkün olduğu kadar güvenli tarzda iletilmesi gerekiyor. Yani uzmanlar tarafından riski az göstermek olmamalı."
"Marmara'daki fay hattında hareketlilik sürüyor"
2000'den bu yana Marmara Bölgesi'nde fay hattının sürekli hareket halinde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Altay'ın verdiği bilgilere göre, Marmara'da son olarak 13 Mart'ta Yalova Çınarcık'ta 4.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Kandilli ise 1999 depreminden sonra çalışmalarını iki alanda yoğunlaştırdı:
- Risk azaltan mühendislik uygulamaları,
- Marmara Denizinde "tüm dünyaya örnek olacak" bir izleme ağı oluşturulması.
Prof. Dr. Altay:
"Öncelikle depremde etkili olan Marmara'yı ölçebilmek gayesiyle, deniz dibi rasathanesinin oluşturulması üzerinde ilk adımları attık. Marmara Denizi'ne beş, ağırlıklı Marmara'nın güneyi olmak üzere 10 adet karasal rasathane yerleştirmek üzere çalışma başlattık. Denizdeki rasathanede veri akımı, fiberle gerçekleştirilecek."
Kırıldı mı, kırılmadı mı?
Altay, Türk Telekom desteğiyle en son teknolojiyle yapılıp büyük olasılıkla 2009 ortalarında faaliyete geçecek izleme ağı sayesinde Marmara'yı bekleyen tehlike konusunda çok önemli bilgiler elde edileceğini vurguladı:
"Daha önceleri, Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndaki tehlike boyutundan bahsetmiştik. Bu hattın gelmiş olduğu en son nokta itibarıyla 1999 Gölcük-İzmit depremlerinden sonra ve daha önce de 1912 yılı başlarında kırılmış bir parça var. Bu sistemle Marmara'da o kırığın kırılıp kırılmadığı rahatlıkla gözlemlenmiş olacak. Çok büyük proje. Bunun ilk verileri başladığında son derece önemli bir adım atılmış olacak."
İnşaat Mühendisleri Odası'nın (İMO) 1999 depreminin yıldönümünde düzenlediği konferansta konuşan Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nden Prof. Dr. Atilla Ansal, olası bir depremde İstanbul'da can kaybının az yaşanması için yapı güçlendirilmesine gidilmesi gerektiğini belirtmişti.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür'se merkezi ve yerel yönetimlerin hiçbir şey yapmadığını söyleyerek 100 binlerce insanın hayatının tehlike altında olduğunu vurgulamıştı. (GG)
* Haberde Radikal gazetesinden yararlandık.