Bianet'in sorularını yanıtlayan Düzce Depremzedeler Derneği (DEP-DER) Başkanı Ayşegül Şenol, Gölcük Koruma Geliştirme ve Mağdurlarla Dayanışma Derneği (MAĞDER) Başkanı İnci Bayındır ve İzmit Deprem Derneği Başkanı Nurcan Taşpınar, üzerinden yaklaşık dört yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde binlerce insanın önemli sorunlar yaşamaya devam ettiğine dikkat çekiyor:
Sorunlar kronikleşti
Şenol, Bayındır ve Taşpınar kendi bölgelerinde hala yaşanan sorunları şöyle özetliyor:
Şenol: "Düzce'de yıkılan bina sayısına karşılık yapılan bina sayısı dikkate alındığında, bunların ancak üçte birinin yapılabildiğini görüyoruz. Düzce'de 16 bin 666 bina yıkılmıştı. 12 bin orta hasarlı bina vardı. Bunların yüzde biri dahi onarılmadı. Yapılan konut sayısı, 8 bin 4. Orta hasarlı binaların büyük bir çoğunluğuna, insanlar, güvenmedikleri için çıkmıyor. Buralarda da oturmuyorlar.
Konut sorunu dışında da sorunlar var: Ekonomik ve sosyal sorunlar var; depremzedelere yapılan yardımların usulsüz dağıtımı nedeniyle var olan gelir dağılımı dengesizliği Türkiye'nin ortalamasının çok üzerine çıktı."
Bayındır: "Bölgede ciddi bir konut sorunu var. 17 Ağustos depremi sırasında 13 bin 191 konut yıkılmıştı, fakat bunların yerine yalnızca 5 bin 254 yeni konut yapılabildi. 2 bin kişi şu an prefabriklerde yaşıyor ve bunlar çok büyük ekonomik sorunlar yaşıyor..."
Taşpınar: "Yeni konutlarını alan insanlar var ama, kalıcı konutların yapılışıyla ilgili birçok problem var. Çünkü sadece binanın yapılıp teslim edilmesi yetmiyor. Üç yıldır 6 milyar olan ev kredisi önce 10 milyara en son da 15 milyara çıkarıldı. Üç yıldır insanlar evlerini yapamaz durumdaydılar, 15 milyara da yapamıyorlar. Bu krediler yetmiyor... Çünkü devletin yaptığı evlerin maliyeti 20 milyarın üzerinde. Orta hasarlı evler de onarım kredilerini alamıyorlar."
Devletin deprem politikası yok
Şenol, Bayındır ve Taşpınar bu problemlerin çözülememesinin nedeni olarak, devletin bir deprem politikasının olmaması, koordinasyonsuzluk, sivil toplum örgütlerine olan güvensizliği görüyor:
Şenol: "Devlet depremlere karşı risk azaltma politikasını geliştirmediğinden, sorunlar çözülmüyor. Ortada bir çok bilgi var, ama bunların hepsinin bir araya getirilerek bir planlama yapılması gerekiyor. Bu planlama hala gerçekleşmedi."
Bayındır: "Eksiklerin giderilmesi konusunda o kadar da umutlu değilim, çünkü herkes bir şeyler yapmak istiyor ama bir koordinasyon eksikliği söz konusu. Ayrıca birileri bunların gerçekleşmesine engelliyor."
Taşpınar: "Sorunun kalıcı çözümüne yönelik politikaların gelişmesi için sivil inisiyatiflerle konuşmaları gerekiyor. Üniversitelerle tartışmaları gerekiyor. Bize hiçbir şekilde destek verilmedi, danışılmadı. Çünkü bizi sürekli olarak karşılarında bir güç olarak görüyorlar. Bu yönde bir güven eksikliği var. Oysa bizim kaygımız burada yaşanan sorunları gidermeye yönelik."
Öte yandan Marmara Bölgesindeki deprem yardım kuruluşları 17 Ağustos Depreminden sonra yaşadıkları deneyimleri paylaşmak amacıyla Bingöl'e giderek etkinlikler düzenlemeyi planlıyor.(HA/BB/NK)