Kurultayın açılışına Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi eski Müdürü Ahmet Mete Işıkara, Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Uğur Gönülalan, İzmir Şube Başkanı Prof. Atilla Uluğ ve Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürü Hasan Topal da katıldı.
Kurultayın açılışında konuşan Işıkara, bilim insanlarının deprem konusunda topluma dürüst davranmadığını belirterek, "Depremin ne zaman olacağını kimse bilemez. Ben depremi önceden bilirim diyen bilim insanları Türk toplumunu aldattı" dedi.
Belediyeden alınan 2 trilyon yanlış harcandı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden depremin önceden tahmini için 2 trilyon lira para alındığını vurgulayan Işıkara, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Japonya'da, depremin önceden bilinmesi çalışmalarının durdurulduğunu söyledi.
Belki üç büyüklüğündeki depremi önceden bilebilirsiniz ancak 7 büyüklüğündeki depremin ne zaman olacağını bilmeniz, bugün için mümkün değil diyen Işıkara, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Bilim insanları, depremi biliyoruz diye ortaya çıktı. Bizler, bilim çevreleri olarak dürüst hareket etmedik. İnsanbul Büyükşehir Belediyesinden alınan 2 trilyon lira binaların güçlendirilmesi için kullanılmalıydı.
* Toplumu 3 yıl fay tartışmaları ile oyaladık. Fay, oradan ya da buradan geçiyor tartışmaları yaptık. Bunun hiçbir yararı yoktur. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunun bilinmesi ve buna göre hareket edilmesi gerekir.
Maliyet 54 katrilyon
* Türkiye'de Erzincan, Adana ve Dinar gibi depremlere uzaktan bakıldı; ancak Marmara Bölgesi'nde yaşanan büyük depremden sonra, dikkatler bu konuya çevrildi.
* Türkiyede her yıl 6.3 büyüklüğünde bir deprem olasılığı yüzde 63'tür.
* Türkiye'de son 10 yılda meydana gelen depremlerden sonra, yapılan konutların maliyeti 45 katrilyon liradır. 1999da meydan gelen Marmara Depremi'nin maliyeti ise 24.5 milyar dolardır.
* Bana göre, 2001de girilen krizin nedeni de bu depremdir. Bu yüzden Türkiye deprem gerçeğine göre yaşamalıdır. Binalar, deprem riski göz önüne alınarak inşa edilmelidir. Hepimiz, depreme karşı bilinçlenmeliyiz. Evlerdeki eşyaların da, her an deprem olacakmış gibi sabitlenmesi gerekir. Tüm, okullar ve hastaneler de elden geçirilmelidir.
Demeç kirliliği
Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Uğur Gönülalan ise, ülke genelinde 4 bine yakın jeofizik mühendisi bulunduğunu söyledi.
Gönülalan, şu bilgileri verdi:
* Tüm dünyada halen araştırma evresini yaşayan deprem tahminlerinde, 17 Ağustos 1999 sonrası başlayan demeç kirliliği, her fırsatta sürdürülüyor.
* Zemin konusu konuşulurken, jeofizik mühendislerinin sözleri dikkate alınmalı. Ancak devletimiz ve yerel yönetimlerimiz jeofizik mühendisliğinin ilgi alanına karşı duyarsız kalıyor.
* Sektörde işsizlik oranı yüzde 45. Deprem tehlikesiyle iç içe yaşayan Türkiyede, yerleşim amaçlı yer seçimi çalışmalarında yeri olan deprem bilimi, jeofizik alt bilim dalı olmasına ve Türkiye ile dünya üniversitelerinde deprem eğitimi sadece jeofizik mühendisliği bölümlerinde verilmesine rağmen, bu eğitimi almamış kişiler yetkili kılınıyor. (BB)