İnsanlar yağmur altında, hassas süreci olumsuz etkilememek için gayet sakin "barış" için, "çözüm" için seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Bianet, bu önemli görüşme sürerken ve sonrasında Kıbrıslılara ulaştı, "umut" ve "umutsuzluk", "Avrupa Birliği" konularında sorular sordu.
Kıbrıs Türk Yöneticiler Birliği (KTYB) Başkanı Belgin Boyra, Lefkoşa Barosu Başkanı avukat Enver Öztürk, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Tavat ve gazeteci Hürrem Tulga görüşlerini bianet'e açıkladılar.
Kadınlar Sokakta: "Yeter Artık"
Önceki yıllarda Kıbrıs Türk Kadınlar Birliği Başkanlığı yapan, KTYB yöneticilerinden avukat Belgin Boyra, "ben de umutluyum," diye söze başlıyor. "Toplum liderleri 4 yıldır görüşmüyorlardı ama KTYB ile Güney'de muadili bir süredir bir araya geliyorlar, ortak projeler yürütüyorlar."
Avukat Boyra Bianet'e şunları anlattı:
* Süreç birdenbire hızlandı. Genelde bir umut belirtisi var, bende de... Bu görüşmelerde araya girenler çok ciddi. Masadan kalkma olamayacak gibi.
* Kadınlar sokaklarda, "yeter Artık" diye bağırıyorlar. Sahiden yetti artık.
* İnsanlar toplu göçler halinde Güney'e geçiyorlar. Bu da çok anlaşılır bir şey, çünkü orada iş imkanı var. Gençler için bir umut gibi. Yakında burada Kıbrıslı kimse kalmayacak. Gençler, gidebilecekleri her yere gidecek.
* Entegrasyondan söz ediyorlar. O zaman Kıbrıs herhangi bir ada gibi olacak, Büyükada gibi. Yani Kıbrıs'ı korumak Hatay'ı korumaktan başka bir şey ifade etmiyor.
* Entegrasyon niye? Biz istesek, zaten Türkiye'ye gelir yaşarız. Bu iş Türkiye'den gelen paralarla olmuyor.
1974'ten sonra gelen de AB üyeliği istiyor
* Kıbrıs Türklerinin çoğunluğu Avrupa Birliği'ne (AB) girmekten yana, hatta 1974'den sonra Ada'ya gelenler arasında da AB üyeliği isteyenler var.
* Gayri resmi anketlerde, AB'ye girmek isteyenlerin oranı yüzde 80 çıkıyor.
* 2002'de Güney AB'ye girerse, çantasını alan Güney'e geçecek. Şimdi, insanların Güney'den pasaport almasını yasaklamaya çalışıyorlar, dünyanın neresinde çifte vatandaşlık yasak ki! Güney ile bizim aramızda gelir farkı çok.
Küllenmiş umutlar yeşeriyor
Lefkoşa Barosu Başkanı, avukat Enver Çetin, görüşmelerin başlamasını sevindirici ve önemli buluyor . Denktaş-Klerides görüşmesi sonrası yapılan ortak açıklamanın da küllenen umutları yeşerttiği görüşünde.
Başkan Çetin'in Bianet'e açıklaması şöyle:
* Birleşmiş Milletler Özel temsilcisi Alvaro De Soto'nun "cumhurbaşkanı" demeksizin iki lider demesi çok önemli.
* Klerides ve Rum tarafının "iyi niyetliyiz" maskesiyle el altından Avrupa Birliği sürecini hızlandırıcı adımlar atmamasını temenni ediyorum.
* AB üyeliğini isteyenlerin oranının yüzde yüze yaklaştığının söyleyebilirim. Atatürk'ün de vurguladığı gibi, çağdaş Türk insanının yüzü Batıya dönüktür.
* Ne var ki, nasıl olursa olsun AB'ye girelim yaklaşımına karşıyım. AB üyeliği onurlu olmalıdır. Önce çözüm, sonra AB üyeliği gelir.
* Eşitlik ve güvenlik konusu çözümlenmelidir. Türkiye'nin güvenliği açısından da bu çok önemlidir. Türkiye'nin güvenliğini içermeyen bir çözüme halk da evet demez.
* Barışmak istediğiniz taraf sabıkalı. Yaşam hakkı temeldir.
* Bu nedenle, Ecevit'in sözünü ettiği "etnik temizlik" neden olmasın? Daha bir iki yıl önce, Avrupa'nın göbeğinde yaşandı.
Çözüm zorunlu
Mehmet Ali Tavat CTP Genel Başkanı, "CTP üyeleri bugün çözüm için sokaklarda" diyor. Tavat, gelişmelerin Rauf Denktaş'ın beklediği gibi olmamasından memnun,sürece umutla bakıyor.
Tavat, şöyle konuşuyor:
* Buluşma çok önemli, destekliyoruz. Başlangıçta, bu görüşme önerisi, Denktaş'ın, Birleşmiş Milletler Özel temsilcisi De Soto'nun görüşme davetine hayır demesi üzerine yapması gereken bir atraksiyondu. Denktaş Klerides'in daveti ret edeceğini bekliyordu. Beklediği gibi olmadı. Bu da bizi sevindirdi. Yararlı bir gelişmenin adımı, umutluyuz.
* Aslında uluslar arası koşullar Kıbrıs sorununun çözümünü zorunlu kılıyor.
* Son zamanlarda "Etnik temizlik"ten bile söz edildi. Bu, aslında Avrupa Birliği'ni anlamamaktır. AB, bir güvenlik toplumu yaratmayı hedefliyor. Böyle bir şeyi ihtimal dahilinde görmüyorum.
* Bugün Kıbrıs'ta neredeyse yüzde 90'ları aşan bir şekilde insanlar AB üyeliği istiyor.
Pazarlık Büyük
Hürrem Tulga, gazeteci. Tulga son gelişmeleri daha geniş bir perspektiften değerlendirme yanlısı, bölgede nüfuz pazarlıkları yapıldığını düşünüyor;
* Bu süreçte Kıbrıs'ta yaşayanların hiçbir etkinliği ve söz hakkı yok.
* Bölgede nüfuz pazarlıkları yapılıyor. Kıbrıs'ta NATO ve Türkiye hakimiyeti devam edecek.
* Türkiye ağırlığını korumaya çalışıyor. Bu durumda ne kadar çözüm olur? Aslında fiili durum uzun süre korunacak. Kıbrıs'a AB üyeliğinin kapısı açılmış gibi görünüyor. (NM)