Denktaş'ın açıklamasını "Türkiye'deki yerel seçimler öncesinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AKP) zayıflatmaya yönelik bir taktik girişim" olarak nitelendiren Akıncı, Özuslu ve Yalyalı, bunun da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsviçre'ye gideceğini açıklamasıyla başarısızlığa uğradığını savundular.
Akıncı'ya göre, hükümetin kurulduğu günlerde Rauf Denktaş'ın çekilmesi halinde hükümette kalmayacağını açıklayan Serdar Denktaş'ın, önümüzdeki günlerde göstereceği tutum çok önemli.
Özuslu, dünkü gelişmelerden sonra Kıbrıs Türk halkının "çözüm talebiyle sokağa çıkmayı konuştuğunu" belirtiyor.
"Taraflar henüz son kozlarını oynamadı. Kıbrıslı Türkler, kesin kararlarını sonucu gördükten sonra verecek" diyen Talat, referandum sonucunu Avrupa Birliği (AB) açılımlarının, Türkiye'nin anlaşma metnine onayının, ekonomik vaatlerin etkili olacağını belirtiyor.
Yalyalı ise, görüşmeleri sürdürürken "hayır kampanyasını" sadece fiilen sürdürebilen Denktaş'ın, dünden itibaren kampanyasını "resmen başlattığı" görüşünde.
Akıncı: Denktaş'ın tutumu ciddiyetten uzak
* Cumhurbaşkanı Denktaş, Annan zemininde bir çözüm imkanını bertaraf etmek için elinden geleni yapıyor. "Görüşmecilikten ayrılmadım, görüşmeye gitmiyorum" demesi ciddiyetten uzak, statükodan çıkarı olanları tatmin etmeye yönelik bir tutum.
* Türkiye'deki yerel seçimler öncesinde AKP hükümetine karşı şantaj olarak nitelendirilebilir. AKP, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda herhangi bir tereddüde düşmemeli.
* İki Kıbrıslı tarafın kendi aralarında uzlaşmaya varabilmesini isterdik. Ancak, Yunanistan'a ve Türkiye'ye çok iş düşeceği görülüyor. Türkiye Başbakanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Karamanlis, görüşmelere katılacaklarını açıkladılar. Bu iki ülkenin siyasi irade koyup Annan'a mümkün olduğunca az şey bırakmasını umut ediyorum.
* Günün sonunda kararı, Kıbrıs Türk ve Rum halkları verecek. Bu karar için, Türk ve Yunan hükümetinin çözümü desteklediklerine dair net mesajlar vermeleri çok gerekli.
* Birkaç gün içinde Serdar Denktaş'ın tutumu netlik kazanacak. Serdar Denktaş, hükümet kurulduğu günlerde, Rauf Denktaş'ın çekilmesi halinde hükümette kalmayacaklarını açıklamıştı. Referandum yasası henüz Meclis'ten geçmedi. Yarın Meclis'in ivediliğini isteyecekler. Demokrat Parti'nin bu yasaya oy verip vermeyeceğini göreceğiz.
Yalyalı: Kıbrıslı Türkler kararlarını zaten verdi
* Cumhurbaşkanın Denktaş'ın görüşmecilikten çekileceğine de, İsviçre'ye gitmeyeceğine de inanmıyorum. "Ben gitmem" açıklaması, Türkiye'deki seçimlere ve seçmenlere yönelik girişim.
* Türkiye'deki seçimlerden zayıf çıkacak bir AKP'nin, Türkiye'deki iktidar ilişkilerinde kendisine avantaj sağlayacağını düşünerek böyle bir tavır sergiliyor. Türkiye Başbakanı Erdoğan'ın görüşmelere gideceğini açıklaması, bu girişimin sonuç vermediğini de gösteriyor.
* Denktaş da "gitmeyeceğim" açıklamasından 45 dakika sonra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de Soto ile görüşürken "görüşmecilikten çekilmeyeceği" açıklamasını yaptı.
* Denktaş'ın "hayır" kampanyası fiilen sürüyor. Görüşme sürecinin içindeyken, bunu açıklıkla söylemesi mümkün değildi. Ancak bu kampanya başarıya ulaşamayacak. Kıbrıslı Türkler kararlarını verdi, tercihi AB'den yana.
Özuslu: Kıbrıslı Türkler son kararlarını vermedi
* Türkiye'yle birlikte yürümem diyerek görüşmelerden çekilmesi, Denktaş için sonun başlangıcı olur. Kampanya Türkiye'deki seçimlerde AKP'nin kolunu kanadını kırmaya yönelik. Ancak başarılı olacağını sanmıyorum.
* Rum yönetimi bu taktiğe bir karşı taktik geliştirecektir. Denktaş gerçekten gitmezse, Rum tarafı lideri Papadopulos, muhatabının bulunmadığı gerekçesiyle görüşmelerden çekilebilir.
* Henüz taraflar son kozlarını oynamadılar, bir çok unsur devre dışı olduğu için pek çok kimse henüz çekimser. Bugün Kıbrıslı Türklere "evet mi, hayır mı?" diye sorsanız, herkes "önce sonucu görelim" der.
* AB bazı konularda açılım yapacak mı? Türkiye ortaya çıkacak anlaşmaya onay verecek mi? Kıbrıslı Türklerin mal, mülk kaygıları giderilebilecek mi? Türkiye'den ve uluslar arası camiadan ekonomik destek görülecek mi? Bütün bunların ortaya çıkması gerekiyor.
* BM, Kıbrıs görüşmelerini, "toplum liderleri" sıfatıyla, cumhurbaşkanları nezdinde sürdürüyor. Cumhurbaşkanının görüşmelerden çekilmesi, Talat'ın toplum liderliği sıfatını üstlenmesi anlamına gelir. (BB)