İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden avukat Seda Akço ve öğretmen Emel Karakuş planı bianet'e değerlendirdi.
Akço "denetimin amacı ceza değil destek olmalı" derken Karakuş "çocuk incinebilir" görüşünde.
Radikal Gazetesi'nin haberine göre Sağlık Bakanlığı'nın çocukların fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen sosyal çevre faktörlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik oluşturduğu "Çocuk Çevre Sağlığı" eylem planında yuva ve okulların yanı sıra evlerin de denetleneceğini kapsayan maddeye yer veriliyor.
Akço:"Projenin koyduğu hedefler doğru ama..."
Seda Akço, "Sağlık Bakanlığı'nın yürüttüğü 'Çevre Çocuk Sağlığı' eylem planını çok kapsamlı bir proje. Koyduğu hedefler açısından da kesinlikle doğru bir proje" dedi.
Akço bakanlığın yuva ve okullar dışında evleri de denetleyecek olması hakkındaysa şöyle düşünüyor:
"Evin denetlenmesinden, benim anladığım o evin asgari şartlarının yerinde olup olmadığının kontrol edilmesi örneğin oda sayısı, rutubet olup olmaması gibi. Madde özel alana müdahale gibi gözükse de yasalarca desteklenebilir."
Akço, ilgili maddenin yaratabileceği olası sıkıntıları ilişkin, "Beni kaygılandıran tek şey denetleme ve akabinde cezalandırma yoluyla çözüm bulmak. Denetlenen evde şartlar olumsuz bulunduğunda ceza vermek yerine herhangi bir destek uygulanacak mı? Denetlenen evlerde standardı sağlamak için ne gibi yatırımlar yapılacak? Çocuğa ve aileye bu konuda destek olunmalı. Çözüm tek boyutlu olmamalı" dedi.
Karakuş: "Çocuğun ve ailenin ruh sağlığı açısından doğru değil"
Emel Karakuş ise ilgili madde hakkında "Evlerin denetlenmesi doğru değil. Olaya özel alana müdahale kapsamında bakıyorum. Amaç evlere girmekse maddi yardım yapılabilir, sağlık eğitimi verilebilir, ailenin ihtiyaçları sorulabilir ancak denetleme mantığı çözüm getirmez" dedi.
Karakuş ayrıca toplumsal açıdan durumu "Yetkililerin 'bu ev, bu aile sağlıksızdır' hükmü verdiği bir evde çocuk ruhsal açıdan incinir, ailesini 'pis' olarak nitelemek hangi sağlık meselesini çözebilir. Zaten Türkiye'de bir çok ev maalesef çocuklar için standart şartları sağlayacak durumda değil. Bu tabloyu engellemek için evleri basmaya ve sanki evlere kurummuş gibi ceza uygulamaya gerek yok" diyerek yorumladı.
Eylem Planı neyi denetleyecek?
Sağlık Bakanlığı'nın " Çocuk Çevre Sağlığı " eylem planında konuyla ilgili örnek bir kriter ise şöyle aktarılıyor: "Hedef olarak evlerde besinlerin biyolojik kirliliği önlenmesi maddesine göre evde uygun yıkanma koşulları, tuvaletin evin dışında olup olmaması, tuvalette su gideri bulunup bulunmaması, kemiricilerin saklanan besin maddelerine ulaşıp ulaşamaması izlenecek"
Eylem planında yer alan diğer maddeler;
* Şiddet içeren TV programları, bilgisayar oyunları ve filmler, okula silah getiren çocuk sayısı belirlenecek, silah kazalarına bağlı yaralanmalar tespit edilecek.
* Çocukların her ortamda istismar ve ihmali önlenirken, bu doğrultuda çocuk yuvaları, bakım evleri ve benzeri kurumlarda yöneticilerin eğitim standartlarına yönelik araştırmalar yapılacak, bu kurum ve kuruluşlarda istismara uğrayan çocukların sayısı belirlenecek.
* Duygusal ve fiziksel istismar nedeniyle tüm sağlık kuruluşlarına getirilen çocuk sayısı saptanacak, fuhuş sektöründe çalıştırılan çocuk sayısı belirlenecek.
* Ev, kreş, okul gibi mekânlarda çocuklara sağlanan besinlerin temiz olması sağlanacak. Evlerin çocuk çevre sağlığı açısından değerlendirilmesine yönelik denetim listesi geliştirilecek. Evlerde kullanılan her türlü deterjan, yumuşatıcı dahil kimyasal madde ambalajları ve kutularında çocuklara sempatik gelecek resimler bulunmayacak, zarar verme tehlikesi olan oyuncakların üretimi ve satışı önlenecek. Çocuk ev kazaları en az düzeye indirilecektir.
* Çocuk oyun alanlarında engelli çocukların yararlanmasına yönelik altyapı bulunacak, çocukların yararlandığı kurum, kuruluş ve araçlarda özürlülerin kullanabileceği donanımlar bulunacak. Oyun alanlarının yakınında yüksek gerilim hattı bulunmayacak.(EÖ/KÖ)